Prof. Dr. Ali Kahriman - İstanbul Okan Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Patlayıcı Mühendisliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Günümüzde teknolojik ilerlemeler; iş ortamını değiştirirken, görev performansı giderek otomasyona doğru ilerlerken, görevleri daha hızlı, verimli ve doğru bir şekilde gerçekleştirerek bu yeni dijital çağı yakalamak kaçınılmazdır. Bunun en önemli ve pratik aracı da eğitimdir.
Eğitimin; işin geleceğini yönlendirmedeki rolü yadsınamaz. Ancak öğrencilerin bilgiyi mekanik olarak yeniden ürettikleri endüstriyel çağ eğitim modelini; analiz, değerlendirme ve eleştirel kendini yansıtma dahil olmak üzere daha yüksek mertebeden düşünme becerilerini geliştiren bir modelle değiştirmek de zorunlu hale gelmiştir. İşin geleceğini olumlu yönde şekillendirmek için beceri geliştirmede olduğu kadar kişisel gelişime de önem verilmelidir.
Gerek ülkemizde gerekse dünyada her zamankinden daha fazla insan üniversite eğitimi almaktadır. Açıktır ki bazı öğrenciler akademik bilgilerini artırmak ve üniversite deneyiminin tadını çıkarmak için yüksek öğrenime çekilirken, çoğu da kariyerlerini geliştirerek istihdam ve kazanç beklentilerini iyileştirmeye çalışmaktadır. Ergenlik ile eş zamanlı gündeme gelen, ancak kişileri yaşam boyu etkileyen meslek seçimi elbette çok önemli bir süreçtir.
Endüstri 4 devriminin yaşandığı, robotların iş yaşamına egemen olacağı, uzay madenciliğinin gündemde olduğu gelecek dönemde yaşam boyu eğitim kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle aileler ve gençler karar verirken pek çok seçenekle karşı karşıyadırlar. Üniversite eğitiminin aslında bir başlangıç olduğunun, uzmanlaşmanın ve yetkinliklerin öne çıktığının farkında olarak paniğe kapılmadan tercih yapmalıdırlar.
Çeşitli araştırmalar, yakın gelecekte iş gücü piyasasında çok önemli gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor. Bugün ilkokula başlayan çocukların yarısından fazlasının henüz mevcut olmayan iş ya da mesleklerde istihdam edileceği belirtiliyor. Endüstri 4 devriminin egemen olacağı yeni dönemde esasen hangi iş ve mesleklerin yok olacağı, şu anda mevcut olmayan hangi işlerin öne çıkacağı tartışılmaktadır. Öyle ise üniversiteler öğrencileri yeni bir iş dünyasına nasıl hazırlamalı? geleneksel popüler kariyerler için mezunlar üretmeye mi odaklanmalıdır? Yoksa yaratıcı endüstrilerdeki iş ve mesleklere mi yönelmelidirler? 4 yıllık lisans eğitimi bu amaç için yeterli midir?
‘Yeni işler yaratılacak’
Daha şimdiden üniversitelerin, günümüze kadar önemli meslek edindirme kanalı olduğu tıp, mühendislik, hukuk, bankacılık gibi geleneksel iş ve mesleklerin çok azının kişiye “yaşam boyu bir iş” güvencesi verebildiği açıktır. Küresel bazda da iş dünyasının teknoloji entegrasyonu nedeniyle işgücünü azaltmayı planlıyor olduğu da bilinen bir gerçektir. Öyle ise çalışanlar esnek olmak, kariyer portföylerini yaşam boyu eğitim felsefesiyle çeşitlendirmek zorunda olacaklardır. Dolayısıyla kişiler, bu olguyu istisnadan ziyade kural olarak benimsemelidirler.
Doğal olarak, yaşanacak süreçte yeni işler ve meslekler yaratılacak, uzaktan çalışma fırsatları artacaktır. Elbette bu roller makinelerle çok daha fazla entegrasyon gerektirecektir. Dolayısıyla da eleştirel düşünme, problem çözme yeteneği kazanma ve öz yönetim gibi disiplinler arası becerilere olan talep artacaktır. Bu bağlamda Üniversitelerin öğrencileri yeni çalışma dünyasına hazırlaması gerektiği şüphesizdir. Ancak, günümüzün dijital-birinci dünyasında eğitim; yaşam boyu sürecek bir yol haline gelecektir. Yeni kuşaklar, mesleklerini şekillendirmek için ihtiyaç duydukları beceri ve yetkinlikleri sürekli geliştirmek üzere bir öğrenme ve yeniden öğrenme döngüsüne girmeyi kabullenmek durumunda olacaktır.
Üniversiteler de öğrencileri yeni iş dünyası için nasıl destekleyebileceklerini, girişimci, başarılı ve tatmin edici olmalarını sağlamak için ne yapabileceklerine odaklanmalıdırlar. Yaratıcı meslekler, daha karmaşık bir lisansüstü özellikler kümesi gerektirir: Bu kümeyi oluşturan en önemli öğeler; eleştirel ve yaratıcı düşünme becerileri, küresel farkındalık, dijital okuryazarlıktır. Bilinmelidir ki eğitimden beklenen sadece daha fazla kazanç elde etmek değildir. Aynı zamanda uzun ömürlü bir iş yaşamı için tatmin ve mutlu olunabilecek bir meslekler zincirini sunabilmesidir. Öyle ise geleceğin mesleklerini tahmin edemeyebiliriz, ancak öğrencilerin yapmayı seçtikleri işlerde tatmin olmalarına yardımcı olabiliriz. Çünkü özünde hayat bir öğrenme deneyimidir. - DEVAM EDECEK