4 Ağustos tarihi Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin 49.yılıdır.1971 yılında başlayan diplomatik ilişkilerimiz Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Ji Xinping’in 2013 yılında ortaya koyduğu bizim tarihi İpekyolu diye adlandırdığımız Bir Kuşak-Bir Yol girişimiyle bugün, gerek Avrasya’nın entegrasyonu gerekse de Türk-Çin ilişkilerinin gelişmesi açısından yeni fırsatların oluşumunu sağlamış bulunmaktadır
1971 yılında temelleri atılan Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkiler o günün şartlarında sembolik anlamda seyreder. 1980’li yıllarda iki ülkenin de açık politikaları benimsemesiyle; o günlere kadar dalgalı seyreden ilişkilerde bir canlanma görülür.1990’lı yıllarda ise ekonomik alanlarda süren ilişkiler karşılıklı üst düzey resmi ziyaretlerle, yüksek bir seviye kazanır.
Özellikle de 1995 yılında Süleyman Demirel’in, 1998 yılında Bülent Ecevit’in ziyaretlerine 2000 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin Devlet Başkanı Jiang Zemin’in, 2002 yılında Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Zhu Rongji’nin Türkiye’yi ziyaretleri ile doruk noktasına ulaşır.
Bu ziyaretlerden sonra; ilişkilerin her sahada geliştiği, üst düzey ziyaretlerin yoğunlaştığı bir dönem gözlemlenir.
Türkiye’nin, Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkileri Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakan olarak ziyareti, Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in Türkiye’ye gelmesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Pekin’i ziyaretiyle daha çaplı bir ortamın oluşmasını sağladı. Bunu 2012 yılında; Türkiye’de Çin Kültür Yılı’nın, 2013 yılında da Çin’de Türk Kültür Yılı’nın kutlanmasının izlemesi ilişkilere yeni bir boyuta taşıdı.
Sürmekte olan ilişkiler Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in 2013 yılında, bizim tarihi İpekyolu adıyla andığımız girişimi Bir Kuşak-Bir Yol adıyla yeniden gündeme getirmesi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu projeyi benimsemesiyle yeni bir ivme kazandı. Türkiye, geçmişinin muhteşem bir parçası olan tarihi İpekyolu girişimine destek veren ilk ülkelerden birisi oldu. Gene Türkiye 2015 yılında Bir Kuşak-Bir Yol girişiminin uyumlaştırılmasına ilişkin Mutabakat Zaptı’nı imzaladı. Gerçekte küresel anlamda sürdürülebilir bir barış, istikrar ve güvenlik girişimi olarak Bir Kuşak-Bir Yol projesi Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında farklı alanlarda güven ortamı tesis etti.
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında 65 ülkeyi bir araya getirecek ve dünya ekonomisinin yüzde 21’ini kapsayacak olan Bir Kuşak-Bir Yol girişimi ile Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki iş birlikleri daha da çeşitlenmiş bulunmaktadır. Bu girişime büyük önem veren Türkiye bu alanda kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası’na da kurucu ortak olmuştur. Gene Türkiye bu projenin hayata geçmesi ile ilgili olarak Marmaray Tüneli’ni, Edirne-Kars hızlı tren projesini, orta-koridor olarak adlandırılan Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya ve Uzakdoğu’yu birbirine bağlayan hattın bir parçası olan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projelerini de sahiplenmiştir.
Bu arada Çin ile Türkiye arasında finans alanında oluşan iş birliği ile iki ülkenin Merkez Bankaları arasında para takası anlaşmasının hayata geçirilmesi de ilişkilerin istikrarında önemli bir rol oynamıştır.
Ulaştırma alanında Türk Havayolları, Air China, Güney Çin Havayolları ve Sichuan Havayolları’nın Çin Halk Cumhuriyeti’nin çeşitli şehirlerine haftalık uçuş sayısı 24’e ulaşmış bulunmaktadır. İki ülke arasında yaşanmakta olan çoklu geliş ve gidiş ilişkilerimize ayrı bir güç kazandırmaktadır.
Bir Kuşak-Bir Yol girişimiyle diğer alanlardaki beraberliklerin yanı sıra özellikle yaşadığımız Covid-19 salgını sırasında iki ülke ve halkları arasında oluşan yardım, destek ve dayanışma işbirliği mevcut ilişkilerimizin tutarlılığına ayrı bir örnektir.
Bütün bunlar bölgesel ve küresel anlamda Türk-Çin ilişkilerindeki canlılığın göstergeleridir.
İki ülke arasında her geçen gün artan güvene dayalı ilişkilerin yarını açısından hem Türk, hem de Çin tarafının yeni ağları, yeni değişim programlarını takviye etmesini gerekli görmekteyim. İlişkilerimizin yalnız ekonomik ve diplomatik boyutta kalmamasına, geleceğimizi şekillendirecek yeni ortak enstitülerin hayata geçirilmesine, öğrenciler arasında değişime, düşünce kuruluşları arasındaki iş birliklerinin özendirilmesine önem verilmesinin gerekliliğine de inanmaktayım.
İlişkilerimizin ellinci yılına bir adım kala, Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin barış adına, insanlık adına ortak yapabilecekleri çok büyük işler olduğuna inanıyorum.
Dr. Akkan Suver
Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Suver 23 yıldır aralıksız olarak uluslararası alanda kabul gören ve bir prestij birlikteliği olarak değerlendirilen Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin kurucusudur.