Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bülent Akarcalı - bulent@bulentakarcali.com

1930’larda uykuya dalıp 1990’larda uyanan birini hayal etsek, bu kişi Avrupa’da, 1914-1918’den sonra ikinci bir Dünya Savaşı yapılmış olduğunu fark edemez.

İkinci Dünya Savaşı, 1945 sonrası oluşturulan:                                              

Siyasi (Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği)

İktisadi (Dünya Bankası, IMF, EFC, OECD, Marshall yardımları…) Ticari (Dünya Ticaret Örgütü),                                                                                    

Sosyal ve Kültürel (Dünya Sağlık Örgütü, Unesco vs.) ve diğer kurum ve kuruluşlar savaşın tüm etkilerini sildi ve yok etti. 1990’da Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle, savaştan kalan son iz de ortadan kalktı ve Batı dünyası tarihinde ile defa, o günden bu yana 76 yılı savaşsız ve istikrar içerisinde geçirdi.

Haberin Devamı

Bugün ise baktığımızda; Balkanlar, Ege- Akdeniz kara suları, kıta sahanlığı, Doğu Akdeniz- Kıbrıs, Irak’ın işgali, Suriye iç savaşı, Filistin, Libya ve en son Karadağ ve Azerbaycan’ın işgalden kısmen kurtarılan topraklarla ilgili tüm çatışma ve sorunların Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma olduğunu görmekteyiz.

‘Acaba bu durumun sebepleri nelerdir?’ diye sorup, araştırdığımızda, arada ki farkın temel 3 nedeni olduğuna inanıyorum.

İlki 1917 Sovyet ihtilali sonucu Rusya’nın savaştan çekilmesi...

İkincisi, Anadolu ihtilali sonucu Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulup, bölgede öngörülen Sevr planının çökertilmesi.

Üçüncüsü, eski Osmanlı toprakları üzerinde ciddi kurumsal yapı oluşturulmaması ve Arap ülkelerinde sömürgecilik anlayışıyla ve suni hanedanlarla kurulan devletlerin başarılı olmayışlarıdır.

Tek kurumsal ülke

Birinci Dünya Savaşı’nın galip ülkeleri İngiltere, Fransa ve İtalya savaş sonrası bölgeyi siyasi, iktisadi ve sosyal açıdan istikrara kavuşturacak hiçbir kalıcı proje, geçerli bir tek yapılandırma dahi ortaya koyup gerçekleştirmedikleri gibi, Yunanlıları Anadolu’yu işgale teşvik ederek savaş sonrası dönemi dahi çalkantıya sokmuşlardır.

Sonuç olarak, Türk milletinin yenilmez gücü ve Mustafa Kemal Atatürk ile arkadaşlarının azim ve mücadeleleri sayesinde Birinci Dünya Savaşı sonrası kalıcı resmi belge Lozan Anlaşması ve tek kurumsal ülke Türkiye Cumhuriyeti olmuştur. Savaşın kapsadığı bölgelerde bu niteliklere sahip olamayan ülke ve milletler ise bir türlü istikrara kavuşamamışlardır.

Haberin Devamı

Yalnız bu teşhis dahi bize Cumhuriyet’imizin değerini anlamak için yeterlidir.

Cumhuriyet’imizin 98. yılını kutlarken Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının adlarını yad etmemek dinimizin, örf ve adetlerimizin bizlere emrettiği asgari görevi yerine getirmemek olduğu kadar, İstanbul’un fethini, Fatih Sultan Mehmet’in adını anmadan kutlamak kadar da gariptir.