Çoruh Nehri HES barajları projeleri gündeme geldiğinden bu yana Artvin Yusufeli halkı tedirgin. Kolay değil, binlerce yıllık geçmişi olan ilçe ve çevresine baraj suyu dolacak
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan:
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan İstanbul’da doğdu. Eyüp Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeofizik Kürsüsünde tahsiline devam etti. Aynı yerde Yüksek Lisans çalışmasını tamamladı. 1976 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeofizik Kürsüsünde asistan olarak akademik hayatına başladı. İTÜ’de Sismoloji dalında 1983 yılında Doktor, 1987 yılında Doçent ve 1993 yılında Profesör ünvanını aldı. Yurtiçi ve yurtdışında çeşitli kurum ve üniversitelerde deprem-diri fay ilişkileri, deprem kaynak özellikleri, mikro-depremlerin ve artçı depremlerin izlenmesi ile ilgili konularda proje ve araştırmalar yaptı. İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanlığı, İTÜ Senatosu ve İTÜ Maden Fakültesi
Yönetim Kurul üyeliği yaptı. 2004-2007 döneminde Başbakanlığa bağlı Ulusal Deprem Konseyi Başkanlığı görevini yürüttü. 2011 yılında CHP İstanbul Milletvekili oldu. Gönül Armağan Eyidoğan’la evlidir ve iki çocuğu vardır.
Yusufeli ve çevresi Kalkolitik ve Tunç Çağı’na ait kalıntıların bulunduğu (MÖ 5500-3000 yılları) çok değerli bir mirasa sahip. Yusufeli Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yedi defa yer değiştirmiş. Türkiye Cumhuriyeti döneminde Ersis’ten Öğdem’e ve oradan da şimdiki yeri olan Yusufeli’ne (Ahalt) nakledilmiştir.
Artvin İli Yusufeli Barajı Çoruh Nehri üzerindeki baraj projeleri kapsamında yapımı planlanan 5 barajdan biri. İlçenin merkezinde 6 bin 856 kişi, belde ve köylerde 15 bin 378 kişi yaşıyor.
3 kez karar değişti
Yusufeli İlçesi merkezi ve çevresi baraj nedeniyle su altında kalacak. Bu nedenle Yusufeli ilçesinin başka bir alana taşınması konusu yıllardır gündemden düşmedi. Bugüne kadar taşınmayla ilgili 3 kez karar değiştirilti. 2000 yılında oluşturulan bir teknik komisyon yaptığı incelemelere dayanarak Yusufeli çevresindeki köylerden Alanbaşı, Çevreli, Taşkıran, Çiğdem, Kılıçkaya, Demirkent, İşhan köylerini yeni yerleşme seçenekleri olarak belirlemiştir.
Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğüne yazdığı 15 Eylül 2005 tarih ve 2426 sayılı yazısı ile Yusufeli İlçe Merkezinin yerinin değiştirilmesinin ilgili ve kurum ve kuruluşların görüşü alınması koşuluyla bir sakınca bulunmadığını beyan etmiştir.
Acele kamulaştırma
3 Nisan 2006 yılında 10290 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca Yusufeli İlçesinde yapılacak barajın suyunun dolacağı alanda Mülga Bayındırlık ve İskan Bakanlığının acele kamulaştırma yapması uygun görülmüştür. Bakanlığa bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü, 24 Mayıs 2006 tarihli 2 sayfalık bir yer seçimi raporuyla Yusufeli İlçesinin taşınması düşünülen Yansıtıcılar Bölgesi-Sakut Deresi Mevkii ile ilgili teknik raporunu ilgililere sunmuştur. Raporda yeni yerleşim alanının birçok yerde eğimin yüzde 100 vardığı dik ve engebeli bir topoğrafyaya sahip olduğu, kaya düşmesi olasılığı olduğu, yerleşim ve planlama anlamında olumlu bir özellik göstermediği, buraya yerleşmenin ekonomik olmadığı belirlenmiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen eğer buranın yerleşim alanı seçilmesine karar verilirse alanda çok ayrıntılı jeolojik, jeofizik ve jeoteknik araştırmalar yapılması da ayrıca raporda tavsiye edilmiştir.
Sosyal etki analizi
Rapor söz konusu alanda fiziksel ve coğrafik yapının yerleşim için sakıncalı olduğunu ortaya koymasına rağmen 16.04.2008 tarihli ve 5753 sayılı ‘Yusufeli İlçesinin Merkezinin Yerinin Değiştirilmesi Hakkındaki Kanu’la ilçe merkezinin yukarıda bahsettiğimiz alana taşınmasına karar verilmiştir.
Doç. Dr. Ramazan Sever ve Arş. Gör. Özlem Ulu Kalın, bölgede yaşayan yerli halkın barajların yapımı öncesi ve sonrası oluşan sorun ve beklentilerini araştırdılar. Bu sosyal etki analizi ilgili yerlerde en az altı yıldır ikamet etmiş ve rasgele seçilen 90 kişilik örnek grupla yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar özetle şöyledir:
Yöre halkına projelerle ilgili yapılan açıklamalar yetersiz ve tatmin edici değil.
Barajların yapım esnasında yolların kapanmasından, yeni yapılan servis yollarının düzenli ve güvenli yapılmadığından birçok insan şikâyetçidir.
Çeşitli nedenlerden dolayı uzayan baraj yapımı halkta bezginlik oluşturmaktadır.
Yerlerinden yurtlarından edilen insanlar hak ettikleri istimlak paralarını zamanında alamadıklarından şikâyetçidirler.
İstimlâk paralarının eşitlik ilkesine uygun dağıtılmamaktadır. Bundan dolayı haksız hak iddia eden kişilerin ortaya çıkması ile aile içi kavgalar oluşmaktadır.
Yöre halkının doğduğu, büyüdüğü toprakları, aile hatıralarını, ailelerine ait önemli taşınmazları (kabristan vs) olduğu gibi bırakmak zorunda kalmaları yöre halkını ve kültürünü olumsuz yönde etkilemektedir.
Genellikle kısa ömürlü olan barajların Çoruh Nehri için daha da kısa olacağı belirtilmektedir.
Baraj yapımı sırasında doğaya zarar verilmekte, gürültülü ve ses kirliliği yaratılmaktadır.
Halk büyük sıkıntılara katlanarak bitmesini beklediği barajlar bittikten sonra ucuz elektrik kullanmak istemektedir.
Halk yeniden imar edilecek olan bölgeler için yaşamış oldukları belirsizlik yüzünden rahatsızdır. Alt yapı, kamulaştırma gibi çeşitli konularda sorunlar yaşanmaktadır.
Türkiye’de afet sonrası yıkım veya büyük mühendislik yapılarının olduğu alanlardan vatandaşın binlerce yıllık yerlerinden başka alanlara taşınması çok boyutlu sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları ortaya çıkarmaktadır.
Kocaeli, Düzce ve Van depremlerinden sonra eski yerleşimlerin uzak bölgelerine yapılan yeni yerleşimlerdeki hak sahiplerinin bir süre sonra eski yerleşimlere geri döndüğüne dair örnekler çoktur. Daha planlı ve yeni binalar yaparak yeni yerleşim alanları oluşturmak yapısal sorunları ve fiziksel mekan sorunlarını çözer gibi gözükse de değişik ekonomik, sosyal ve kültürel sorunlar doğurmaktadır.
Baraj yapımı ile yöre halkına istihdam olanağı sağlansa da bölge için en büyük sorunlardan biri olan işsizlik sorununun baraj inşaası sonrası da sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekir. Yusufeli Barajı nedeniyle yapılacak yer değişikliği ile ortaya çıkabilecek çok yönlü sosyo-ekonomik sorunların ipuçları bölgede yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Önümüzdeki günlerde TBMM’de görüşülecek bir torba yasada Yusufeli’nin yukarıda bahsettiğimiz alana nakliyle ilgili olarak İskan Kanunu’na bir madde eklenmesi görüşülecek. Bu madde barajden etkilenen köylerde yeniden iskan etütleri yapılmasını da öngörüyor. Yusufeli’nin yer değiştirmesiyle ilgili çok boyutlu sorunların yalnızca yeni binalar yapmakla çözülemeyeceği, sosyal ve ekonomik hayatın yeni alanda sürdürülebilirliğinin sağlanması için azami dikkat harcanması gerek. Aksi durumda, bitmeyen göç dalgasına yeni bir göç olayı eklenecek.