Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dr. Cavid Veliyev / (Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi) - Dördüncüsü, bu mesele 44 günlük savaş sonrası bölgede ortaya çıkan jeopolitik durumdan rahatsız olan dış güçlerin müdahalesi ile daha da tırmanmaktadır. 44 günlük savaşı bitiren 10 Kasım bildirisinde Türkiye ve Rusya’nın rol almasından rahatsız olan Fransa özellikle provokativ açıklamalar yapmaktadır. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Makron kendi sınırlarını kontrol altına alan Azerbaycan ordusunu Ermenistan topraklarını işgal etmekle suçlamıştır fakat aslında amacı Ermenistan’daki erken seçimler öncesi milliyetçi radikal gruplara destek vermekti. Öte yandan ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olayları ile ilgili açıklamaları da erken seçimler öncesi Türkiye’nin bölgedeki aktif rolünden rahatsız olanlara cesaret verdi. Dolayısıyla sınırda yaşanan bu provokasyonlar bölgesel güç mücadelesinin bir parçası olarak düşünülmektedir.

Haberin Devamı

Beşincisi, Ermenistan ordusuna Paşinyan hükumeti hala tam hakim değildir. Unutmayalım ki, savaştan sonra Ermeni ordusu ile Paşinyan arasında 10 Kasım bildirisinin şartlarının uygulanması ve Azerbaycan’la devam eden barış görüşmeleri konusunda çekişme yaşandı. Sonunda Ermenistan Genelkurmay başkanı Onik Gasparyan’ın Paşinyan tarafından görevden alınma süreci oldukça sancılı geçti ve Ermenistan cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan ve bazı politikacılar Paşinyan yerine Genel Kurmay Başkanına destek verdi. Bu provokasyonların ordu içinde bazı grupların yaptığı düşünülmektedir. Bu anlamda Paşinyan’a karşı olanlar sadece muhalefet değil siyasi ve ordu yönetimi içinde vardır. Özellikle Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı radikal tutumları ile bilinen Ermenistan dışişleri bakanı Ara Ayvazyan’ın ismini zikr etmek gerekiyor.

Altıncısı, yaşanan bu gerginliğe paralel olarak taraflar arasında sınırların belirlenmesi için diplomatik müzakereler de devam ediyor. Mayıs ayında Rusya Federasyonu dış işleri bakanı Sergey Lavrov`un Ermenistan ve Azerbaycan ziyaretinden sonra yerel basında taraflar arasında sınırların netleştirilmesi amacıyla hazırlanmış bir taslak metni yer aldı. Taslak metne göre iki ülke arasında sınır noktalarının belirlenmesi için bir komisyon kurulacak ve bu noktada Sovyet dönemine ait 1975-1976 askeri haritası temel alınacaktır. Dolayısıyla sınırda yapılan bu askeri yoklamaların diplomatik müzakerelerde baskı yapmak amacı taşıdığı düşünülmektedir. Çünkü 1975-1976 haritasına göre yükseklikler Azerbaycan kontrolüne geçmesi gerekiyor ve Ermenistan masada bu durumun değiştirilmesini istiyor. Ermenistan`a göre Azerbaycan ordusu 10 Kasım anlaşmasının dokuzuncu maddesi gereği yapılması planlanan fakat Erivan tarafından kabul edilmeyen Zengezur koridorunun yapılması için askeri olarak baskı yapmaktadır. Bu aynı zamanda 44 günlük savaşta ağır bir yenilgi alan Ermenistan’ın sonrakı süreçte durumu lehine değiştirme çabası olarak de değerlendirilmektedir.

Haberin Devamı

Savaştan sonra Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Ermenistan’a işbirliği için somut teklifler verdi ve hatta en son nihai barış anlaşmasının şartlarını konuşmaya hazır olduğunu bildirdi. Oysa Ermenistan Azerbaycan’la karşılıklı konuşarak problemli meseleleri çözmek yerine sorunları uluslararasılaştırmayı tercih etti. Fakat ister 44 günlük savaş isterse son olaylarda Ermenistan ne diplomatik ne de askeri yolla Azerbaycan üzerinde hiçbir baskı kuramadı. Dolayısıyla iki devlet arasında fikir ayrılıklarının yegane çözüm yeri karşılıklı konuşmaktır. Bunun ötesinde Ermenistan yönetimi ve muhalefeti tarafından yapılan bütün açıklamalar iç kamuoyunu etkilemeğe yöneliktir.

Haberin Devamı

Azerbaycan-Ermenistan sınırında / Provokasyonların nedenleri -2-