BÜLENT AKARCALI - Başbakan Mitsotakis, Biden’in ifadesiyle, çok özel bir davetle 16 Mayıs’ta ABD’ye gidiyor. Programda, azılı Türk düşmanı Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez ve arkadaşlarının gayretiyle Senato da bir konuşma da yapacak.
Son günlerde, kendilerinin yarattıkları hava sahası ihlallerini ülkemiz yapmış gibi NATO’ya şikayet eden Miçotakis, Türkiye’nin dış politikadaki başarılı hamlelerini gölgelemek için her türlü iftiraya hazır görünüyor.
Aslında hafife alınacak biri değildir, babası Konstandinos Miçotakis Başbakanlık yapmış, aklı başında, Albaylar Cuntasının elinden zamanın Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil’in yardımıyla Midilli adası üzerinden Türkiye’ye sığınarak kurtulmuş, Turgut Özal ile iyi dostluk kurmuş birisi, kız kardeşi Dora Bakoyannis Atina Belediye Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yapmış biridir. Harvard ve Stanford gibi dünyanın en itibarlı üniversitelerinde okumuş ABD’de geniş bir çevreye ve Biden için, ABD Başkanlığına bir Helen (*) seçildi diyecek kadar dostluğun ötesinde bir yakınlığa sahiptir. Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile de çok yakındırlar.
ABD’nin sinsiliği
Davetin gerisine bakarsak; bir süre önce Bob Mendez’in Atina ve Lefkoşe ziyaretlerini, Türkiye aleyhine verdiği küstah demeçlerini, Atina ABD Büyükelçisinin kendini bu yeni ABD Eyaletinin Valisi yerine koyarak ülkemiz hakkında diplomatik nezaket, usul ve adabı çok aşan söylemleri (**), bu söylemlere ABD Dışişleri Bakanlığı ile Ankara ABD Büyükelçinin sessiz kalıp hiçbir düzeltme veya hafifletici yorum yapmamalarını dikkate alırsak, bu davetin normal bir ziyaretin çok ötesinde olduğunu görebiliyoruz.
Anahtar teslim ülke
Yunanistan, tam anlamıyla ve tümüyle bir ABD askeri üssü haline gelmesiyle ABD’ye anahtar teslim tahsis edilmiş duruma düşmüştür.
Mitçotakis de, Yunanistan’ın altın anahtarını, kendini bir Helen olarak gören Biden’e teslim ederek tarihi görevini yerine getirmiş olacaktır. 2021 Avrupa Savunma tatbikatı gerekçesiyle Dedeağaç’a 145 helikopter, 1800 zırhlı araç ve 20 bin asker konuşlandıran ABD: Yunanistan’daki mevcut 5 askeri üssüne 4 yeni üs daha ekleme planları yapmaktadır. İskiri Erken Uyarı Üssü, Salamis Deniz Üssü, Kastelli, Kalamata ve Andravida Hava Üslerine ek olarak; Dedeağaç’taki Yanuli karargâhı, Litohoro’daki atış talim sahası ve Stefanovikio Askeri Havaalanı civarındaki Yeorgula Karargahı da ABD’ye tahsis edildi. Girit’teki Suda Deniz Üssü sahası ise genişletilecek. Böylece Dedeağaç’tan Girit’e kadar olan yarım ay şeklinde bir konuşlanmayla tüm Ege sahilimiz kuşatılmış oluyor.
20 yer daha istiyor
Yunanistan’ın önde gelen gazetelerinden To Vima, bir süre önce, ABD, iki ülke arasında ki Savunma İş Birliği anlaşmanın 5 yıl gibi bir süre için uzatılmasını isterken, ikinci olarak da 20’den fazla yeni konuşlanma yeri için öneride bulunmuş.
Zavallı Yunanistan, önce İngilizlerin oyuncağı oldu ama bunun kendine neye mal olduğunu hala anlayamadığı ve dersini alamadığı için şimdi de oyuncak olmanın ötesine giderek kimliğinden vaz geçmeye yöneliyor.
Bu tabii Yunanistan’ın kendi sorunu. Ama ben, Ege Adaları’nda ki yoğun silahlanmaya, Amerikan üslerini de katınca uzun olamayan bir gelecekte, ABD’nin Türkiye üzerinde çok sinsi ve haince plan peşinde olduğuna inanıyorum.
Özellikle yaptırımlarla iyice zayıflatılmış bir Rusya’dan sonra, Yunanistan’a hazırlatılacak, bize yönelik bir tuzak hava saldırısına cevap verecek Türkiye saldırgan gösterilip, ABD-Yunan Savunma İşbirliği anlaşmasına dayanılarak ABD ve Yunan güçleri ülkemize yönelik kapsamlı bir saldırı başlatırken, ABD’nin Irak savaşı sonrası Amerika’ya götürüp eğittiği on bin kadar Iraklı Kürt ve Suriye de ciddi bir ordu büyüklüğüne erişen YPG/PYD peşmerge saldırısını Güney sınırlarımıza yönlendireceklerdir. Irak ve Suriye güçlerinin de bu saldırıya ortak olma olasılığı da yüksek olacaktır. Saldırı NATO dışından yapılmamış olduğu için de karşı çıkacak herhangi bir NATO üyesi de olmayacaktır. Bu savımı abartılı bulanlar olursa kendilerinden şu soruya cevap vermelerini isterim; “üç ay önce Rusya’nın Ukrayna’ya böylesine kapsamlı bir saldırı düzenleyebileceğini hanginiz tahmin ederdi?”
- - - -
(*) Yunanlılar, Yunanlı anlamına gelen Fransızca ’da Grec, İngilizce Greek sözcüklerini pek sevmezler. 20-25 yıl öncesine kadar Fransız ve İngiliz lügat ve ansiklopedilerinde bu tanımın karşılığında Yunanlı yazıldıktan sonra, güvenilmez, hırsız, üçkağıtçı gibi sıfat içeren sözcükler eklenirdi. Fransızların meşhur Larousse sözlüğünden bu sıfatları sildirmek için yıllarca uğraşmışlardır.
Helen sözcüğü, Grek olmayan ulusların Grek kültüründen esinlenerek oluşturdukları uygarlığa mensup olanları kapsar. Örneğin Büyük İskender Grek değil Makedonyalıdır ve Helen kabul edilir.
(**) Hakkı Öcal’ın 2 Mayıs tarihli yazısını internetten tekrar okumanızı öneririm.