Prof. Dr. Nuran Yıldız - Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi / Sabaha karşı. Hava soğuk. Yoğun bir sis bastırmış. Hayalet şehirli film platosunun tam orta yerinde gibiyiz. Oysa şehir de yıkıntılar da gerçek.
Hatay’da hayat 6 Şubat 2023’te donmuş sanki. Ölülerimizi toplamışız gerisi kalmış.
Sislerin arasında fark ediyorum, 10 ay önce yıkık pencereden sallanan perde aynı şekilde duruyor, şehrin orta yerinde.
Ne perdeyi tutan tek bağ kopmuş ne de perde lime lime olmuş. Hayat donmuş Hatay’da. Duygular da donmuş. Yoksa katlanılabilir bir acı değil şehrin her bir köşesine, yaşayan her insanın yüreğine çöken.
Binlerce yıldır ovalara hayat dağıtan Asi Nehri’nin kıyısındayız. Saat 04.00. Hepimiz 17 dakika sonrasını bekliyoruz, öldük öleceğiz.
Öyle bir kalabalığın ortasındayım ki, acılarını toplayıp oluk oluk Asi’ye döksen o da alıp Akdeniz’e götürse. Ülkeleri aşacak kadar büyük bu nehir, acıları taşıyacak kadar büyük değil.
Acı kaç tür yaşanır bilmiyorum, acıları saymak aklıma gelmedi hiç.
Prof. Dr. Aygün Attar / Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurul Üyesi - Azerbaycan bizim için can kelimesi ile özdeşleşen kardeş ülkedir. Dosttur, müttefiktir, özdür. Milletçe kalbimizde özel yeri olan can Azerbaycan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerine sayılı günler kaldı. Alternatif enerji kaynağı kabul edilen Hazar Denizi bölgesinde petrol ve doğalgaz üretiminde temel risklerden biri, ürünün dünya pazarlarına güvenli sevkidir. Bu açıdan Azerbaycan’ın petrol ve doğalgaz ihracat rotalarını çeşitlendirme açısından avantajlı konumdadır.
Hazar gazının alternatif yollardan Avrupa’ya ihracatı, sadece Azerbaycan’ın değil, Hazar havzası ülkelerinin doğalgaz ihracat risklerini ciddi oranda azaltmış, güvenilirliğini artırmıştır. Azerbaycan, Güney Doğalgaz Koridoru ile Avrupa’ya yakıt sağlayarak Avrupa’nın enerji güvenliğinin istikrara kavuşmasında önemli rol oynamaktadır.
Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik çatışma, enerji kaynaklarının jeopolitik araca dönüşmesi ortamında
Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü - Babatunde Ahonsi / 6 Şubat, Türkiye’nin güneyinde 11 ilde 50 binden fazla kişinin ölümüne neden olan depremlerin yıl dönümü. Çifte depremler Türkiye’nin güneyindeki 11 ili vurduğunda, şok dalgaları tüm dünyayı sarstı. Depremlerin yol açtığı büyük hasar, o dönemde görev yaptığım Sierra Leone’de bizim de yüreklerimizde yankılandı.
Bu anılar hâlâ tazeliğini korurken Türkiye’deki ilk resmi ziyaretimi deprem bölgesine yaptım. Geçtiğimiz günlerde de depremin en çok zarar verdiği illerden biri olan Hatay’ı ziyaret ettim. Aradan bir yıl geçmiş olmasına rağmen, depremlerin yarattığı acı hâlâ hissediliyor. Bunun nedeni de çok açık. Hatay en fazla can kaybının yaşandığı illerden biri. Biz de Hatay’da 5 BM aile üyemizi kaybettik.
Toparlanma çalışmaları
Türk Hükümeti’nin bölgedeki yeniden yapılanma çalışmaları ve depremzedelere yönelik yardımları dikkate değer ve örnek
Fransa’nın Ankara Büyükelçisi - Isabelle Dumont / Türkiye’yi kalbinden vuran 6 Şubat 2023’teki korkunç depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Şahsım ve Fransa adına, depremde hayatını kaybedenlerin hatıralarını saygıyla anmak, yaslı ailelere ve tüm ülkeye dayanışma duygularımı ifade etmek istiyorum.
Bir yıl önce, depremi takip eden ilk saatlerden itibaren Fransa, mümkün olan her türlü yardımı sağlamak üzere harekete geçti. Fransa Sivil Savunma’ya bağlı, arama konusunda uzmanlaşmış yaklaşık 140 görevlisini bölgeye sevk etti. Adıyaman’da 12 Şubat’ta hızlıca faaliyete geçen sahra hastanesinde 2000’in üzerinde hastaya acil tıbbi tedavi sağlandı. Fransa ayrıca çadır, battaniye, halı, jeneratör ve ilaçlardan oluşan yaklaşık 38 ton acil durum malzemesi ve 6 tondan fazla bebek devam sütü gönderdi. Ek olarak yerel yönetimlerin yurt dışı için kullanılmak üzere ayrılan özel fonları ile şirketlerin katkı fonları ile toplamda 2,8 milyon euro desteği de ekleyebiliriz. Osmaniye’de
Bilgay Duman - bilgay.duman@gmail.com / Bu yazının ilk bölümünde Irak siyasetinde vilayet meclisi (yerel) seçimlerinin genel siyaset üzerindeki etkilerine dair bir analiz sunulmaya çalışılmıştı. Zira Irak genelinde 10, Kerkük’te ise 18 sene sonra yapılabilen söz konusu seçimler, federal bir niteliği olan Irak’ta yönetimin kurumsal yapısını koruması, siyasi dengenin oluşması, ülkedeki normalleşme ve istikrarın devamı ile demokratikleşme ve kurumsallaşmanın sürmesi açısından son derece kritik. Bu süreçte zaman zaman vilayetteki sorunların ülkedeki genel siyaset üzerinde etkili olduğu ve istikrarsızlık ortaya çıkardığı, Kerkük gibi statü konusunda 2003 sonrası ortaya çıkan tartışmaları devam ettiği bir vilayette de yapılmış olması, Irak ve Türkmen siyaseti açısından da oldukça önemli. İlk seçim sonuçları bu yazının birinci bölümünde verilmişti. Nihai sonuçlarda tarafların oy oranlarında küçük değişiklikler olsa da dengeyi değişmedi. Türkmenlerin ortak listesi olan
Bilgay Duman - Ortadoğu’da istikrar arayışındaki ülkelerin başında gelen Irak, 18 Aralık 2023’te kritik bir eşiği daha aştı. 2013’ten bu yana ülke genelinde, 2005’ten beri de ülkenin en çekişmeli vilayetlerinden Kerkük’te yapılamayan yerel (vilayet meclisleri) seçimler, 18 Aralık’ta Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) kontrolündeki Erbil, Süleymaniye ve Duhok hariç tüm vilayetlerde eş zamanlı gerçekleştirildi. IKBY’de ise ne zaman yapılacağı henüz belli değil.
Seçimler, daha önce de Irak’ın diğer vilayetlerinden farklı zamanlarda gerçekleştiriliyordu. Ancak IKBY, şu anda yerel seçimlerden önce parlamento seçimlerini bekliyor. En son 30 Eylül 2018’de gerçekleşen ve 4 yılda bir düzenlenmesi gereken seçimler zamanında yapılamadığından, 2022’de dolan parlamentonun görev süresi 1 yıl daha uzatılmıştı. Uzatıldıktan sonra 18 Kasım 2023’de yapılması öngörülen seçimler, KYB ve KDP arasındaki kota sandalyeleri, seçim bölgeleri gibi
Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz - İsrail ve Gazze’deki son ateşkes kısa bir rahatlama sağladı. Ancak şimdi çatışmalar devam ediyor. Şu bizim için aşikârdır: Orta Doğu’da şiddet ve ölümden kurtulmanın bir yolu olmalı. 7 Ekim’de Hamas’ın masum aileleri vahşice katletmesi, tıpkı Gazze’de öldürülen kadınların ve çocukların dehşet verici görüntüleri gibi hepimizi derinden sarstı. Bu görüntüler hem Türkiye´de hem Almanya’da insanları çok etkiledi ve kimse kayıtsız kalmadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kısa süre önce Almanya’yı ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Steinmeier ve Şansölye Scholz ile görüştü. Ziyaret sırasında tabii ki ortak ekonomik ilişkiler, Almanya’nın deprem bölgesi için Türkiye’ye yaptığı yardımlar ve Türk vatandaşlarının Almanya’ya girişleri gibi ikili konular ele alındı. Ancak İsrail’de ve Gazze’de yaşanan şiddet de üzerinde konuşulan konular arasındaydı. Ziyaret bu ihtilafta hangi noktalarda ortak hangi
Prof. Dr. Cengiz Kuday - Son Gazze olayından sonra İsrail ordusu çok sayıda zırhlı araç-tank ve asker ile Gazze sınırında konuşlandı. Beklenen bir kara haraketi; Bu arada Gazze hava bombardımanı altında çok sayıda bina ve tesis yıkıldı.
- Elektrik su ve diğer hayati ihtiyaçlara ambargo kondu.
- Eğer İsrail kara harekatını savaş kanunlarına uygun yaparsa bu çok kanlı bir savaş olur ve iki taraf için de ağır kayıplara sebep olacaktır.
Aksi bir olay; eğer savaşın bazı kurallarına uygun olmayan bir hareket ise insanlık suçu olarak adlandırılmaya adaydır.
Geçmiş sokak savaşlarına örnek olarak Stalingrad, Leningrad ve daha sonra galiplerin Berlinde yaptıkları sokak savaşlarını anımsıyorlar. Savaşlarda sokak savaşları denildiğinde II. Dünya savaşının bir dönüm noktası kabul edilen Stalingrad sokak savaşları gelir. Daha önceki günlerde yine II. Dünya savaşında Leningrad-Kiev ve Sivastopulda sokak savaşları olmuş hatta Leningrad;Bugünkü adı ile St. Petersburgda 700 bin sivil açlıktan ölmüşlerdir. Stalingrad şehir savaşı II. Dünya savaşının kaderini değiştiren bir