Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dr. Faruk Şen

Prof. Dr. Faruk Şen, 1948 yılında Ankara’da doğdu. Ortaöğrenimine İstanbul Alman Lisesi’nde devam eden Faruk Şen, 1970’li yılların başında geldiği Federal Almanya’da Münster Üniversitesi’nde işletme ekonomisi öğrenimini gördü. Doktora tezini “Federal Almanya’da Kurulan Türk İşçi Şirketleri” konusunda yazan Faruk Şen, daha sonra Bamberg ve Essen üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1 Ekim 1985 tarihinden bu yana kuruluşuna aktif olarak katıldığı Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı`nın direktörlüğünü yürütüyor. Haziran 1990’da profesör olan Dr. Şen Türkiye Araştırmalar Merkezi yöneticiliği, yanı sıra Essen Üniversitesi’nde ekonomi dersleri vermektedir. Faruk Şen’in Türk Ekonomisi, Federal Almanya’daki Türklerin Sorunları ve Türkiye Avrupa Topluluğu İlişkileri konularında Türkçe, Almanca ve İngilizce çok sayıda kitabı ve makalesi bulunmaktadır.

Haberin Devamı


Türkiye 2002-2010 yılları arasında ciddi bir büyüme gösteren ekonomisi ile AB’nin bile saygıyla yaklaştığı bir ülkeydi. Son yıllarda özellikle Gezi olaylarından sonra Türkiye’de ekonomik belirli ölçüde düşme gösterdi.
2014 yılı güç bir yıl oldu, Cumhurbaşkanı seçimi, mahalli seçimlerden sonra şimdi 2015 yılında genel seçimlere hazırlanıyoruz. Gündemde hep olumsuz gelişmeler var. Bunların çerçevesinde acaba Türkiye Ekonomisinin 2015 yılında neler bekliyor. Bunları 8 ana başlıkta bir araya toplamak mümkün.
Sermaye girişi düştü
1. Bunun değerlendirmesini yaparsak ilk olarak cari açığın devam ettiğini görürüz. Her ne kadar cari açık son aylarda belirli ölçüde düşüş gösterse de bu özellikle ithalata getirdiğimiz kısıtlamalardan kaynaklanıyor. İhracatımızda büyük bir artış olmadığını görmek mümkün, bu açıdan bu konuda pek ümitli bir gelişme 2015 yılında da ortaya çıkmayacak gibi görünüyor.
2. İkinci önemli konu her geçen gün artan işsizlikte görülüyor. İş piyasasına giren kitleye karşılık yaratılan iş olanakları aynı ölçüde artmıyor. Bunun en büyük nedenlerden biri de son zamanlarda Türkiye’de başta Suriyeliler olmak üzere kaçak işçilerin iş piyasasında daha ucuz iş gücü olarak tercih edilmelerinden kaynaklanıyor.
3. Yabancı sermaye girişinde de Türkiye’de bir gerileme var. Artık Türkiye’deki son politik gelişmeler Suriye ve Irak’taki olaylar Türkiye’ye karşı sermayenin, özellikle ABD ve AB yabancı sermayesinin gerilemesi de beraberinde getiriyor. Almanya'dan perakende sektörüne yönelik biraz da vur-kaç olarak nitelendirdiğimiz pek olumlu olmayan yabancı sermaye Türkiye’ye giriyor.
2015 seçimlerinin etkisi
4. Aynı zamanda Türkiye’ye gelen sıcak parada da büyük ölçüde azalma var. Geçtiğimiz yıllarda başta İran, daha sonra Suriye, Yunanistan, Arap ülkelerinden gelen sıcak paranın eski hızını göstermediğini görüyoruz. Büyük bir olasılıkla Rusya’daki kriz nedeniyle Türkiye’ye Rusya’dan kaçan sıcak para biraz gelmesini bekleyebiliriz.
5. Türkiye’nin önündeki en büyük sorunlardan biri Haziran 2015 yılının seçim yılı olması, birçok yatırımcı bekle-gör politikasına girerken, hükümetin seçimden önce belirli harcamaları arttırması ve bu da ekonominin bozulmasına katkıda bulunabilir.
6. Türkiye’de promotor olarak gördüğümüz inşaat sektörü tıkanmış durumda. Büyük inşaat şirketlerinin iç pazarın kaldıramayacağından çok mal üretmeleri nedeniyle neredeyse evleri maliyetin altında satma durumunda kalıyorlar. 7. Aynı gelişmeyi Otomotiv’de de görüyoruz.
Banka kredilerine rağmen otomotiv satışlarında düşme var. Türkiye’de inşaat sektörü dışında ikinci büyük ve büyümede yolu olan otomotiv sektöründe Türkiye’de iç pazarın daralması, ÖTV ve KDV nedeniyle halkın araba almakta güçlük çekmesi bu sektörde 2015 yılına olumlu sinyaller vermemektedir.
8. Gelelim hizmet sektörüne, Turizmde önümüzdeki yıl Rusya’daki ekonomik kriz Ukrayna’da neredeyse iç savaş olarak nitelendireceğimiz olaylar nedeniyle, Kuzey komşumuzdan gelecek olan Turist sayısında bir azalma bekleyebiliriz. Aynı azalmayı 2014 yılında Almanlarda da görmüştük, Alman turistlerinin ekonomik nedenlerle yurtdışına daha az çıkmaları Türkiye’yi belirli ölçüde etkileyecek.
Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri 2 milyona yakın Suriyelinin ülkemizde yaşaması, bugüne kadar 5 Milyar doların üzerinde para harcadığımız bu kişiler şimdi iş piyasasında da ucuz maliyetleriyle ekonomiye katkıda bulunsalar bile işsizliği büyük ölçüde arttırmaya devam edecekler.
Sorunlar ve ümitler
2007-2011 yılları arasında büyük atılım yaptığımız Afrika pazar payımız 2002 yılında Afrika’ya ihracatımız tüm ihracatımızın içinde %2’iken, 2012 yılın sonunda %32’ye kadar çıkmıştı. Son yıllarda hükümet ve hizmet hareketi arasındaki sorunlar Afrika’ya olan ihracatımızda da kendine beli etmeye başlıyor.
2015 yılı için ihracatımıza umut veren bir gelişme, Rusya pazarının Putin’in AB ve ABD’ye getirdiği sınırlamamlar nedeniyle bize açılması olacak. Buna karşılık Irak, Suriye pazarını neredeyse kaybetmemiz. Olumsuz bir gelişme olarak ortaya çıkıyor. Şimdi en önemli atakların birini de AB’ye yönelik yapmamız lazım. AB ülkelerini Pazar olarak tekrar belirli ölçüde elde etmemiz şarttır. Bu konuda AB’nin bazı ülkeleri Türkiye’nin özellikle Türk turlarına getirdiği sınırlamalar ihracatımızı negatif etkilemektedir. Bu konuda Uluslararası Nakliyatçılar Derneği ciddi çalışmalar yapmaktadır.
2015’de işsizliğin %10’larin üstünde olduğu, kişi başı gelirin 10.000 $ sınırını çok az aştığını bir yıl olarak ortaya çıkacak. 2015 yılında da Türkiye yeni yeni değerlendirilmeye başlayan Kültür Ekonomisi Kreatif sektörünün yararları da ortaya konacak.