Yapay zekâ aşağı, yapay zekâ yukarıya, geleceğimiz nasıl şekillendirecek sorusunun yanıtı için uzun yıllar beklemek gerekiyor. Bildiğim tek gerçek, birçok konuda geleceği şekillendirmemize yardımcı olacak verilerin bugünden mevcut olması.
Müzik endüstrisinde yapay zekanın yapabileceği şeyler ise beni hiç memnun etmiyor. Nedeni, ortada müziğin her katmanında çalışan birçok müzik adamını işsiz bırakabilecek gelişmeler var. Her şey sıradanlaşıp sadece kar prensibi üzerine şekillenen bir müzik geliyor. Çok satan parçalar üzerinden yapay zekanın yapacağı bir derin araştırma nelerin beğenildiğini nelerin çok satabileceği ortaya kolayca koyuyor.
Weav adlı firmanın geliştirdiği programla şarkılar artık tamamen kişiye göre şekillenebiliyor. Sevdiğiniz şarkıcı size özel besteler yapabiliyor. Nasıl mı?
Sevdiğiniz şarkılarından ilham alarak. Sony Music ve Warner Bros AI tabanlı çalışan iki sunucuya yatırım yaptı. Bu firmalardan birisinin adı Amper. Sosyal medyadaki videonuz için size özel müzik besteliyor. Diğeri ise Popgun.
Popgun, yapay zeka destekli yeni nesil bir yaratıcılık deneyimi sunuyor. Hedefi çok satacak şarkı yaratmak. Bu program besteciye beğenilecek şarkı yapması için yol gösteriyor.
“Bulduğun melodi iyi ama şurasını değiştirsen daha çok dinlenir” diyor.
Google’ın yapay zekâyı orijinal sanat eserleri ve besteler yaratmak üzere eğitmeyi amaçlayan Magenta adlı kendi projesini yürüttüğünü, Sony’nin, Paris’te Flow Machines adlı bir proje geliştirdiğini de duyuyoruz.
Gelecekte bir düğmeye basarak senfoni yazmak mümkün mü olacak? Bu sorunun yanıtı kocaman bir “evet”.
Şimdi soruyorum , müzisyenler ne olacak?
Onların yaratıcılığı olmadan, yapay zekânın yarattığı müzikleri mi icra edecekler?
Yoksa onlar da hologramlar mı olacaklar? Bu müzik geleceği olmaz olsun.
Maroon, beş yeni kimlikle karşımızda
Maroon 5, yaşantımıza 2002’de yaptıkları ‘Songs About Jane’ şarkısıyla girdi. Gitarın odak noktası olduğu, pop rock parçalardan oldu.
Arkasından gelen 4 albümle bu çizgilerini sürdürdüler, her albümleri listelerde ilk sıralara tırmandı. Altıncı albümleri ‘Red Pill Blues’ ile tüm müzikleri değişmiş olarak yepyeni bir ruhla karşımızdalar.
Bir süredir sinyallerini verdikleri elektronik müzikle dokunmuş yepyeni bir anlayış hakim. Örnekleyelim, 12 parçadan 6 ‘da başka sanatçıların eşliği var. Hepsi popüler müziğin en fazla iş yapanları: Kendrick Lamar, SZA, Julia Michels, Future, LunchMoney Lewis, Asap Rocky. Nasıl bir albüm olmuş derseniz ilk dinleyişimde hiç içine giremedim. Artık kulağımızın alıştığı sıradan popüler parçalar olarak yorumladım. Arka arkaya dinledikçe parçalarda yeni bir şeyler keşfettim ve sonunda beğendim. Yumuşak vokaller arkada synth/bas çizgisinde ritimler kolayca dinlenebilir bir albüm ortaya çıkarmış.
***
Açılış şarkısı ‘Best 4 U’ yine çok popülerlerden Weeknd bestesi ve albümün bütünü hakkında ışık tutuyor. Arkası ‘What Lovers Do’ ile geliyor. SZA ile ortaklaşa yaptıkları parça kolay tüketilen pop şarkılardan. Tüm şarkılara girmeden en beğendiklerim üzerinden yürüyecek olursam ‘Help Me Out’, ‘Girls Like You’, ‘Bet My Heart’, ‘Closure’, ‘Denim Jacket’ geliyor.
Grubun bugününü ve geçmişini daha iyi toparlayan parçalar. Hele 8 dakikalık ‘Closure’un finalindeki jam session beni bitirdi. 70’li yılların soul parçalarından çok sevdiğim hammond eşliğinde, nefesliler, vurmalılar ve bas gitarın kopup gittiği uzun emprovizasyonlar.
Solist Adam Levine’in yumuşak vokalleri ve arka plandaki akustik doku mükemmel uyum içinde.
Rock grupların kimliklerini kaybetmesinden hiç hazzetmem. Onların böyle deneyimlere girmelerini de saygıyla karşılarım. Böyle değişiklik arayışlarının çok örneği oldu müzik dünyasında. Bu albümden çok liste parçası çıkar.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024