Zanlı avukatları iddialara şaşırdı

İZMİR’DE ekonomi, siyaset, kültür sanat her alanda artık tek gündem var;
Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik sarsıcı soruşturma. Kentte soluklar tutuldu. İfadesi alınanlardan 34 kişi adliyeye sevk edildi. Operasyonun bu kadar geniş tutulması ilk bakışta “Meğer, belediyenin tüm üst düzey yetkilileri çete olup İzmir’i soymuşlar” havası estiriyor.
* * *
Şaka bir yana..
Sanık avukatlarından, İzmir Büyükşehir Belediyesinde uzun yıllar danışman olarak da görev yapan Enis Dinçeroğlu ise şöyle diyor:
“Tüm iddialar hikaye gibi. 20 yıldır belediyenin soruşturmalarına bakarım, bugüne kadar, içi bu kadar boş Sayıştay dosyası görmedim. İddialar, yeme, içme ve temsil üzerine kurulu. Sayıştay denetçileri soruşturma yaparken muhbir bulup, konunun üzerine gitmişler görünüyor. İddiaları gördükçe, zanlı avukatları olarak şaşırıyoruz. Neden süt dağıttın, neden şal dağıttın diye sorguluyorlar. Sanatçıları şu fiyata neden getirdin diye soruyorlar. Herşey birbirine karıştırılmış. Büyükşehir, katrilyona varan ihale yaptı, metro, kamulaştırmalar, yollar gibi büyük ihaleler yapıldı. Bunlarla ilgili ima bile yok.”
Dinçeroğlu’yla konuşurken, eski genel sekreter Ersu Hızır’a ve Eshot’a yönelik dosyaları henüz görmediğini belirterek büyük ihalelerin belki burada sözkonusu olabileceğine yönelik parantez açmayı da ihmal etmiyor.
* * *
Büyükşehir Belediyesi adına 60 kişilik bir avukat ordusu gelişmeleri takip ediyor. Bu arada avukatlar arasında “Koordinasyon merkezi” oluşturuldu. Avukat Murat Bakan, Cihan Türsen ve Pelin Erda koordinasyon merkezinin başına geçti.
Deneyimli avukatlar da, iddialar bu kadarla sınırlı kalırsa soruşturmanın fos çıkacağını, dinlenme iddialarında da elle tutulur bir yön olmadığını ısrarla vurguluyorlar.
Evet, henüz tüm gelişmeler çok sıcak.
Nelerin kanıtlacağını elbette zaman gösterecek.
Ancak avukatlar haklı çıkarsa öncelikle, “İzmir’in üzerindeki baskı hiçbir yerde olmadı iddiası“nın kanıtlanacağı kesin gibi...

İstanbul’u sorguladı şimdi kendi sorguda
BÜYÜK operasyonda Adliyeye sevk edilen isimlerden biri de Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı ve Karabağlar Belediye Başkan Yardımcısı Hulusi Gülşen oldu.
Hulusi Gülşen, 2005 yılında İçişleri Bakanlığı’ndan geçici görevlendirmeyle Büyükşehir Belediyesi’si Teftiş Kurulu Başkanı oldu. Gülşen, İçişleri Bakanlığı’na Mülkiye Müfettişliğine geri dönmek için dilekçe vermiş, uzun süredir dilekçesine yanıt almayı bekliyordu.
Asıl dikkat çekici tesadüf şu; Gülşen İzmir’den önce yani Mülkiye Başmüfettişiyken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni de sorgulayan isimdi. Gülşen, 2002 yılında hazırladığı denetim raporunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde o dönem ve önceki dönem icraatlere dair olumsuz raporlar hazırladı.
Başbakan Erdoğan’ın o dönemki bürokratlarından İSKİ Genel Müdürü bugün Bakan Veysi Eroğlu’nun üç yıl boyunca yurtdışına çıkmadığı halde harcırah aldığını tespit ederek Savcılığa sevk eden isim oldu. Avukatı Murat Bakan, Gülşen’in o yıllarda belediyenin 18 şirketini denetlediğini doğruladı. Sular aktı ve şimdi o dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve şirketleri hakkında müfettiş olarak raporlar hazırlayan Gülşen kendisi sorguda.
Sonuçta soruşturmalar sürüyor ve ‘Adalet’ elimizde güvenebileceğimiz tek dal. Hep şuna inanırım; iyi olmak kolaydır zor olan adaletli olmak.
Umarız adalet, bu kez zor olanı başarır..