Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

YAKLAŞIK 1,5 ay öncesi, gündem tamamen farklıydı.
Sabah akşam anayasa değişikliklerini konuşup, İzmir’de sürekli bakan ve genel başkan ağırlıyorduk.
Biz onları görmüşken sorunlarımızı iletmeye çalıştık, onlar ağızlarından ‘Evet’i yalnızca Anayasa değişiklikleri için çıkardı.
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, bu süreçte ısrarla “Esnafın, tüccarın, sanayicinin vergi borcu kabardı, faizlere yetişemiyoruz” çağrısını dile getirdi.
Ülkede faizler yüzde 9 -10’lara düşerken, devlet vergi ve SGK borcunda gecikme zammını hala yüzde 23.4 uyguluyor.
Israrlar karşısında kibar bakanımız Ali Babacan dayanamadı, Maliye’nin alanına girmesine karşın vergi ve prim borcu faizlerinin düşürülmesi ve borçlarının taksitlendirilmesi konusunda prensip kararı alındığını açıkladı.
* * *
Bu açıklama Türkiye’de yankı uyandıran haber oldu. Babacan, referandumdan sonra birkaç hafta içinde koşulların belli olacağını da söyledi.
İzmir’den yapılan açıklama Başkent’te Maliye Bakanlığı’nı karıştırdı. Bakan Mehmet Şimşek bu açıklama karşısında zor durumda kaldı. Şimşek önce, “Bu konuda tamamlanmış çalışma yok” derken, daha sonra bunun bir af olmayacağını yalnızca taksitlendirmede kolaylık sağlanacağını söyledi.
Zaman geçti, İzmir’in dile getirdiği bu konu şimdi rafların en şık yerinde duruyor.
Oysa İzmir bu arada yalnızca kendi derdini iletmemiş, ülke genelinde önemli bir soruna parmak basmıştı.
Şimdi vergi dünyasının gözü kulağı çıkacak yasada...
* * *
Dünyayı kasıp kavuran ekonomik kriz, ülkemizde de iş dünyasının dengelerini, hesaplarını alt üst etti.
Esnaf, tüccar borçlarını ödeyemedi, çek-senetlerinin günü geçmesine rağmen karşılığını bankaya yatıramadı, işçisinin maaşını ödemekte zorlandı.
İşçisinin maaşını ödeyemeyen iş adamları dünyanın en ağır vergi ve sosyal güvenlik primini nasıl ödesin?
SGK ve vergi borçları dağ gibi yığıldı. Şimdi nesi var nesi yok satsa ödeyemiyor.
Basit bir hesapla, yüzde 20 Kurumlar Vergisi, yüzde 15 kar dağıtımı stopajı ve yüzde 18 KDV eklenince vergi yükü yüzde 53’e ulaşıyor.
Bunun yanında en düşük yüzde 36.5 olan SGK prim yükü de eklenince iş karmaşık hale geliyor. Çoğu kesim açıkçası bu çemberin içinden ancak kayıtdışı ile çıkabiliyor.
* * *
Esnaf, tüccar, sanayici SGK primini ödeyemeyince, hem üç ay süreyle yüzde 2 gecikme cezası ödüyor, hem yüzde 1 civarında değişen devlet iç borçlanma senetlerinin faizi oranında gecikme zammı ödüyor Bir de diğer cezaları da eklediğinizde yük gittikçe artıyor.
2008’den 2010’a, iki yıl içinde enflasyon oranı toplam yüzde 15 iken, 3 yıl önceki SGK borcuna uygulanan gecikme zam ve cezasının toplamı yüzde 50’yi geçmiş durumda.
* * *
Peki bu sıkıntılara önderlik eden İzmir’de durum nasıl?
Sorunu ısrarla dile getiren Ticaret Odası’nı aradım, vergi borcunda tam rakam yok. Esnafta da öyle. Sevgili Başkan Zekeriya Mutlu yalnızca “Bunalıyoruz, esnaf ölüyor” diyor.
İtiraf edeyim önce “Dile getirilen sorunların rakamları niye bilinmiyor” diye tepki gösterdim.
Ancak Vergi Dairesi Başkanlığı bana da bilgi veremeyeceklerini söyleyince bu kez “Bilgi Edinme Yasası” kapsamında Ankara’ya sordum; “İzmir’in vergi borcu ne kadar, son yıllarda tablo nedir” Yanıt kısaca şu; “Kanunun amir hükmü gereği konu hakkında tarafınıza bilgi verilememektedir.”
Neden ? İsim istemedik, şirket istemedik, sadece sıkıntının boyutunu tespit edelim dedik. Bunun mahremiyetle hiçbir ilgisi yok.
İyi ki bilgi edinme kanunu çıkmış. İşte şeffaf yönetim!
* * *
Vergiyi öğrenemedik ama Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) borçlarına yönelik bilgiler var elimizde.
SGK İzmir İl Müdürü Mustafa Keskin, konusuna hakim bir bürokrat.
Sonuç şu; İzmir’in 31.08.2010 itibarıyla özel işyeri borçları 1 milyar 81 milyon 971 bin 450 TL ve kamu işyeri borçları 102 milyon 701 bin 260 olmak üzere toplam 1 milyar 184 milyon 672 bin lira SGK borcu bulunuyor.
İzmir’de 604 bin işyeri şimdi yeniden taksitlendirme ve faiz indirimini dört gözle bekliyor.
Ki bu rakam Mustafa Keskin’in de dikkat çektiği gibi yüzde 5’lik prim indiriminden yararlanabilmek adına canla başla SGK primini ödemeye çalışanların dışındaki rakam.
* * *
Önceki gün, Orta Vadeli Program, birçok bakanın katılımıyla açıklandı. Açıklanan makro hedeflerle Bakanlarımızın yüzleri gülüyor ama üreten kesim henüz bu kadar mutlu değil.
Çoğu SGK ve vergi borcu altında ezilir, bir yandan talep darlığı ve kur baskısına karşı çabalarken önce üzerlerindeki haksızlıkların giderilmesini bekliyor.
Bakalım İzmir, henüz bazı rakamlarını tam bilemese de öncülüğünü yaptığı, SGK ve vergilerde uygulanan taksitlendirme ve faiz indirimine ne zaman kavuşa-bilecek ?