İZMİR bir turunçgiller kenti.
Daha doğrusu “Kenti’ydi”. Her yıl ağaçlara bakar portakal ve mandalinleri görünce mutlu olur, sayısı gittikçe artan mandalin ağaçlarının arasına görgüsüzce konulmuş iri, hantal villaları gördükçe üzülürüm.
Ağaçlardan taşarcasına dökülen mandalinleri görünce, başlarda sektör de benim gibiydi. Ardından mutluluk ağır geldi. Geçen yıl Ege’de rekolte 110 bin tonken bu yıl, 210 bin tona çıktı. Yüksek rekolteye Hükümetin tarımın sorunlarına ilgisizliği de eklenince sektör adeta çöktü.
* * *
Türkiye’de 32 bin işletmede 100 bini aşkın aile geçimini doğrudan narenciye üretiminden sağlarken mevsimlik işçililerle birlikte bu sayı 350 bin’e ulaşıyor. Son beş yılda; mazot, gübre ve ilaçta; yüzde; 200, elektrikte; yüzde;150 artarken, narenciyenin fiyatı yıllardır hiç artmadan 20 kuruş seviyelerinde kaldı.
Rutubet ve aşırı hava sıcaklığı ile narenciye bu yıl çok çabuk olgunlaştı. İhracat yapılan Avrupa ülkeleri ile narenciyede rakibimiz Akdeniz ülkelerinde de havalar iyi gidince yurtdışı talep zayıf kaldı. Rekoltenin bu kadar artacağı tahmin edilemedi.
* * *
Son 10 yılın en yoğun üretimi yaşanır, mandalinler, portakallar toprakta çürürken şimdi ne olacak?
Ürünün konsantre endüstriye yönlendirilmesi sektöre doğru bir fikir gelmiyor, satsumanın asidini düşük buluyorlar. Ancak Ege İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu,Türkmenoğlu, kolları sıvadıklarını bir entegre tesis kurararak ; reçel, segment, pulp gibi ikincil ürün yapmanın mümkün olabileceğini söylüyor. EİB, Dünya Bankası’nın destekleyeceği bir projeyi hazırlamaya başladı. Proje, bu ürünlerin üretileceği bir fabrika ile finansman modelini de içerecek. Türkmenoğlu, projeyi hazırlandıklarında; ihracatçı ve iç pazarda etkin olan tüm oyunculara “Haydi beyler gelin elinizi taşın altına koyun” diye sesleneceğiz, tesisi birlikte gerçekleştirmeye çalışacağız” diyor. Narenciye üreticisi için bıçak kemiğe dayandı. Böyle giderse kalan narenciye bahçelerini de beton bloklarla dolduracağız.
Tarım Bakanı’mız dün konuya çok yönlü el atacaklarını belirttiler. Ama biz yine de sormadan edemiyoruz.
Sayın Bakanım biraz geç kalmadınız mı?
Bazı ihracatçılar da yanlış yaptı
Narenciyede yaşanan sıkıntılardan bir kısmında ihracatçıların da hatası var. Türkmenoğlu bunu gizlemiyor. Ege İhracatçı Birliği Başkanı olmasına rağmen açık konuştu: “ Sıkıntıyı fark edince ‘Arkadaşlar ticari olmayan ürünü pazara vermeyelim’, elimizdeki ürünlerden yüzde 25-30’u kalsın’ dedik. Sektöre yeni gelen bazıler oldu ve bizi dinlemediler. Onların ders almaları dayak yemeleri gerekiyordu ama sancısını tüm sektör çekti” Kısaca, ufak tam gelişmemiş ürünü ihraç etmenin sıkıntısı büyük oldu.
Kocaoğlu’nun formülü
Geçen yazımızda; Buca’da yaşanan taşeronlaştırma sorununun “CHP’nin güven sorununa” dönüşeceğini yazmıştık. Başkan Kocaoğlu hemen ardından önemli bir açıklama yaptı:
“Devlet asgari ücret gibi tavan ücreti belirlesin ki taşeronlaşma tamamen bitsin” Öneri doğru.
Başkan aradı konuyu biraz daha detaylı konuştuk.
İktidar, Başkan Kocaoğlu’nun çağrısını dikkate alır mı? Bana göre iktidar, örgütlü muhalefet olarak gördüğü sendikaların gücünü artıracak böyle bir karara imzayı kolay atmaz. Kocaoğlu büyükşehir belediyesinde sorunu şirketler yoluyla aştıklarını, güvenlik hariç taşeronlaşma kalmadığını söylüyor. İlçe belediyelerin de şirketleri aracılığı ile bu sorunu çözebileceklerini işaret ediyor. Ancak asıl çözümü sendikalar sağlayacak. Başkan önerisini biraz daha açtı: “Bundan sonra işe alınacak işçiler ortalama sendikalı işçi maaşının belli bir oranından başlasın, ücret her yıl kademeli artsın” diyor.
Başkan “Geçmiş haklara doknulmayacağının da altını çiziyor.
Yani Kocaoğlu’na göre top aslında sendikalarda.
Sendikalar bu formüle yeşil ışık yakarsa ‘Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na bu konuda en gerçekçi destek, Kocaoğlu’ndan gelecek’ demektir.
blog
AYTEN GENÇ: Taşeronlaştırma kesinlikle emeğin düzeni haline geldi. Üstelik ne yol, ne yemek parası veriyorlar. Size belediyelerde çalışma şansı veriyorsunuz, yoksa kapısından bile giremezdiniz dediklerine ben tanığım.
MEHDİ SOYMAN: Bu konuyu kimse kolay çözemez. Taşeron firmaların çoğu belediyelerin yakını.
TAMER ACAR: Taşeronun önünü kessin CHP iktidara gelir. Sizden ricamız, bu konuyu takip etmekten vazgeçmeyin.
GÖRÜŞLERİNİZİ GÖNDERİN, ‘BLOG’DA SİZ DE DÜŞÜNCE VE YORUMLARINIZLA YER ALIN
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024