BUGÜNE kadar CHP’li olduğunu bilmediğim, hatta sosyal demokrat, sol partilerle ilgisi olmadığını bildiğim insanları gördüm meydanda. Taksici, eczacı kalfası, esnaf ve işadamı.
Bence iki neden vardı:
Bir; İzmir baskıyı sevmiyor. “Tarafını seç” baskısı, İzmir’de tavrını belli etmeyi sevmeyen, tercih etmeyen birçok kesimde de ters etki yaratmıştı; işadamı o nedenle meydandaydı.
Baykal’ın yıllar süren biraz despotik, biraz da halk adına ama halktan kopuk siyaset yapma anlayışından sonra, İzmir’de bir kitle vardı ki; Kılıçdaroğlu’nun mütevazılığının, dürüstlüğünün peşine takılmak istiyordu. Esnaf da, şoför de, işçi de bu nedenle soluğu Gündoğdu’da almıştı.
Yanıtları üç aşağı beş yukarı benzer: “Kılıçdaroğlu’na güveniyoruz, ona destek vermeye geldik.”
* * *
İzmir’de tabanın derdi artık yalnızca iktidara karşı koymak değil, hatta “gavur İzmir”in rövanşını vermek gibi bir derdi de kalmamış. Sunucunun can hıraş vargücüyle “Gavur İzmir ses ver” çağrısı neredeyse yankı bile bulmadı.
Ancak bu kez Gündoğdu’da yeni birşey vardı. Baskıya ve iktidar yönlendirmesine karşı durmanın da ötesinde İzmirli’nin, yeni ve kendinden gördüğü bir lidere güç ve şans vermek isteği meydana aktı.
Belki de kendi örgütsel disiplininin onda birinin olmadığını iyi bildikleri CHP’den, iktidar partisi ilk kez bu duygu nedeniyle çekinir olmaya başlamıştı.
İşte bu duygu meydanda, ete kemiğe büründü...
Evet artık gelelim meydanın notlarına...
- İzmir milletvekillerinden daha çok alkışı yeni CHP’li Kamer Genç aldı.
- Önder Sav, Şahin Mengü, Alaaddin Yüksel meydandan en çok alkışı alan isimler oldu.
- Meydandaki kalabalığın görüntüsünü Cumhuriyet mitinglerinden ayıran, Gündoğdu’nun liman tarafının polis koridoru tarafından kapatılması oldu.
- Meydanda kadın ve erkek sayısı neredeyse eşitti.
- Gençlik de Gündoğdu Meydanı’ndaydı. Çok sayıda genç, “Gerçek demokrasi istiyoruz” diye seslendi.
- Nazım Hikmet’in “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” dizesiyle anons edilen Kılıçdaroğlu konuşmasını da aynı dizeyle bitirdi. Kılıçdaroğlu’nun, “Sana ne milletin soyundan sopundan” diyerek kardeşliğe, birlik ve bütünlüğe sık vurgu yapması dikkat çekti.
- Kılıçdaroğlu’nun, “Soyumuzu, sopumuzu, etnik kimliğimizi her şeyi kullanarak bizi ayırmaya çalışıyorlar” sözleriyle bizim dönemimizde “Taşeronluk olmayacak, herkes sendikalı ve örgütlü çalışacak” vaatleri meydanda en çok alkışı alan sözler oldu.
- Tüpraş özelleştirmesi örneğini vererek bu anayasanın kabulü durumunda demokratik kitle örgütlerinin, sendikaların artık dava açmalarının ellerinden alınacağını söyledi. “Yargıya dokunmayın” serzenişleri de meydandan büyük alkış aldı.
Özetle İzmirliler, Gündoğdu Meydanı’nda, referandumda hayır sonucu alacaklarına dair kaygıyı aşmış, yaklaşık 10 ay sonraki seçimlerde yeni bir lidere şans tanımaya hazır izlenimi veriyordu.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024