Hatay’da sabrın sonuna iki ay

İki gün, iki ayrı yerde, birinde havada birinde yer altında İzmir adına iyi haberler geldi.
Önce sondan başlayalım. Yeraltından yani metrodan.
İzmir metrosunun en sorunlu bölgesi olan Üçyol-Hatay istasyonlarını gezdik. Gece gündüz 24 saat çalışarak iki ay sonra bu iki istasyonun açılacağı belirtiliyor.
Başkan gözlerinizle görün dedi, gazetecileri metro hattına indirdi.
Gözlerimizle gördük; Üçyol-İzmirspor hattı bitmek üzere, ince işler kalmış, İzmirspor ve Hatay arası ise tünel tamam, ince işlere başlanıyor.
* * *
Ondan sonra gelen Poligon-Üçkuyular hattında ise özellikle Poligon kısmında zemin çok zorluyor. dere yataklarının üzerine kurulu Poligon’da tünel yapmak için sürekli yeni metotlar deneniyor. Başkan Kocaoğlu’nun da belirttiği gibi orada iş biraz çetrefilli. Sonuçta bu henüz tam öngörülemeyen alan, öngörülemeyen yeni sıkıntılar yaratmazsa Başkan Kocaoğlu yılsonuna kadar Üçyol-Üçkuyular hattının devreye gireceğini söylüyor.
Benim gözlemim ise Üçyol Hatay hattında sorun olmadığı ancak Hatay-Üçkuyular arasında biraz daha sabıra ihtiyacımız olduğu yönünde. Özellikle sinyalizasyon konusunda uyum sağlamak önemli...
2012’nin başlarına da kalsa artık yeraltında işlerin doğru gittiğini söylemek mümkün. O kadar sorun yaşandı ki, Başkan Kocaoğlu da bu arada metro uzmanı oldu.
Yine de bu uzmanlığına güvenip yeni metro hatlarına başlamayı şimdilik düşünmüyor.
Girmesin de...
* * *
Metroda, İzmir’in karşısına üç yeni hat çıkacak.
Halkapınar-Otogar, Üçyol Tınaztepe(Buca) üçkuyular-Narlıdere.
Ulaştırma Bakanlığı, Ankara ve İstanbul metrolarının yapımını yarım kaldıkları gerekçesiyle üstlendi. İzmir’de şu anda yapılan hatlar yolunda gittiğine göre, yeni hatları Ulaştırma Bakanlığı’nın yapması sözkonusu. Başkan Kocaoğlu da Bakanlığa yeni hatlar için başvurdu. Yanıt bekleniyor ve mutlaka bu hatları Bakanlık yapmalı.
* * *
İstanbul ve Ankara’da merkezi hükümet bütçeden metroya pay ayırırken, İzmir’de en yüklü kalem olan metro, neden sürekli Büyükşehir’in bütçesi ile yapılsın?
Yapımı son virajda olan eldeki metro hatları da bittiğinde İzmir’in elinde kayda değer büyük bir bütçe kalacak ki, kent bu bütçeyle coşar.
?Büyükşehir Belediyesi metro yerine kentin kentsel dönüşüm başta kentin diğer ihtiyaçlarına odaklanırsa İzmir için 2012’den sonra “yeni önemli hamlelerden söz etmek müm-kün olacak. Kısacası dün güzel bir gelecek, yerin 20 metre altından da görünü- yordu.

‘35 İzmir’e 35 proje açıklanacak

Kent adına havadaki müjde ise, Sun Ekspress’in Erzincan’a ilk direkt seferi için düzenlenen uçuşta geldi.
Malum Erzincan Ulaştırma Eski Bakanı Binali Yıldırım’ın memleketi.
Erzincan’da gördük ki, Binali Bey buradan da aday. Kentin dört yanı, binalar dev posterleriyle dolu. Yıldırım ilkokulu burada bitirmiş ancak burada da bir evi var.
Yıldırım, Erzincan’lı görünce hemen Erzincan’a yönelik projelerden söz ediyor.
Bana dönünce “Size İzmir projelerini anlatayım” diyor.
* * *
Daha önce bazılarını kendisinin açıklayacağını belirttiği projeleri de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 4 Haziran yerine 2 Haziran’da Ankara’da açıklayacağını söylüyor Yıldırım ve devam ediyor;
“İzmir’in çılgın projeleri de dahil kentin vizyonunu ilgilendiren 35 plakalı İzmir’e toplam 35 proje açıklayacağız. Tüm projeler birbirini tamamlayacak. Bu projelerin arasına EXPO ile ilgili projeler de ekliyoruz. İçlerinde çok konuşulacak projeler olacak.
Körfez geçişinden çok daha önemli projeler açıklayacağız.”
* * *
İzmir’i yatırımlarda, İstanbul’dan sonra ikinci kent yapma kararı aldıklarını söyleyen Yıldırım’a “Diğer kentlerden aday olsaydınız onlara da plakaları kadar proje mi taşıyacaktınız” diye soruyorum. Gülümsüyoruz.
Ancak ardından şöyle bir soru geliyor benden.
“Eski icracı bakan olmak avantajlı. Bütçeniz ve yetkiler var, projeler üretebiliyorsunuz. Fakat siyaset zemininden hiç sıkıntı duyduğunuz oluyor mu ? Gazeteciler de dahil birçok insan suçlarını bilmeden tutuklular. Örneğin rakibiniz, gazeteci Balbay’ın proje açıklamaya hakkı yok.
Dinlemeler Bakanlığınızın alanına giriyor ve almış başını gidiyor” Yıldırım’dan şöyle bir yanıt geliyor;
Gazeteci olsun olmasın, Türkiye’de yargının genel sorunu var. Cezaevlerindeki 120 bin insanın yarıdan fazlası hüküm giymemişse yargı işlemiyor demektir. En hızlı güven kaybeden kurumların başında geliyor. Çok gecikiyor. Hazırlanan soruşturmalar iddianameye dönüşüyor. Açık söylüyorum, bu durumdan çok büyük sıkıntı duyuyorum.”
İşin burasında Bakan’ın da ruh hali, projeleri anlatırken ki heyecanını yitiriyor.
Uçak İzmir’e dönüyor, Yıldırım eski keyfine dönüyor, konu da öyle.
EXPO ile ilgili adaylık hazırlık sürecini ve 35 projeyi de düşünürsek, bu kez kapsamlı projeler İzmir’de havada kalmayacak gibi...