AZ çok tükettiğimiz gıda maddelerinde hileler olduğunu biliriz. Dikkatli alışverişlerle, markalı ve sağlıklı ürünler alarak önlem almaya çalışırız.
Ne kadar işe yarar bilemiyoruz ama çok işe yaramadığını Aydın Ticaret Borsası’nın (AYTB) kurduğu özel gıda laboratuvarında maalesef daha çok hissettim.
Ticaret Borsası, laboratuvarı 2002’de yöredeki ihracatçıların aflotoksin sorununa destek olmak amacıyla kuruyor.
Önce incir için kurulan laboratuvar, Borsa’nın hayli büyük binasında sürekli ek cihaz ve hizmetlerle halka halka genişlemiş.
İncire yöredeki güçlü ürünlerden zeytiyağ eklenmiş ardından süt mikrobiyoloji, daha sonra mineral ve ağır metaller ile pestisit ve atık su analizlerle bugün Tarım Bakanlığı’na bağlı laboratuvarların çok üzerine ulaşmışlar.
Türkiye’nin ilk akredite olan sayılı laboratuvarı da olan AYTB; 2011’de GDO’lu ürünlerin analizlerine başlayacak.
Aydın Ticaret Borsası Başkanı Adnan Bosnalı, hızlı karar alan, pratikte ilerlemeyi seven bir başkan. Bu özelliği yıllardır kendi içinde kalan Aydın’ın eşsiz tarım ürünlerini son yıllarda marka yapmaya başlamasıyla da hissediliyor.
Aynı zamanda zeytinyağı tüccarı olan Başkan Bosnalı, laboratuvar ilgi görünce burayı şirketleştiriyor. Şirket şimdi ellerindeki teknik donanımın etkisiyle taleplere yetişmekte zorlanır hale geldi. Yılda 15 bin analiz yapıyorlar. Şimdi anahtar teslimi laboratuvar kurmaya başladılar.
Eritme peynir ve kaşarlara dikkat
Laboratuvarın bu kadar ilgi görmesinde Genel Müdür Ülkü Ülken’in de işini severek yapmasının etkisi hissediliyor. Karşılaştıkları olayların bazen kendilerini şaşırttığını anlatıyor Ülken.
Buraya yalnızca Aydın’dan değil, tüm Ege Bölgesi’nden numune yağıyor. Ülken’in anlattıklarına göre karşılarına en çok süt yağı alınarak hayvansal yağ katılan yoğurt ve peynirler, kemik tozu ve bağırsak parçaları olan sucuk ve salamlar ile patates püresi doldurulan salçalar, glikozla üretilmiş ballar çıkıyor.
Sulardaki plastik şişelerde sık sık rastlıyorlar.
Ülken’n anlattığına göre en sık görülen gıda hilesi ise kaşar ile eritme peynirlerinde rastlanıyor. Bu ürünler, eski artık peynirlerden üretiliyor.
Borsaya ihracatçılar, üreticiler son zamanlarda ise daha çok marketler ile oteller de başvuruyorlar. Firmaların analiz ücretlerinin yüzde 50’sini KOSGEB karşılıyor. Bazen tüketiciler de başvurarak kuşkulandıkları numuneleri analiz ettirebiliyorlar.
Laboratuvarı gezdim ve Aydın’da böyle bir çalışmaya imza atıldığı için mutluluk duydum. Ege Bölgesi’ne büyük bir hizmet veriyorlar.
Sistemi kuranları ve emek verenleri kutluyorum.
Tağşişli zeytinyağlar toplatıldıAYTB aynı zamanda Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’ne akredite. O nedenle özellikle zeytinyağ üreticileri, ihracatçılarının gözü kulağı aynı zamanda ürktükleri yer.
Çünkü son yıllarda bu laboratuvarı büyük parakende zincirleri de keşfetti. Raflara koydukları ürünleri analiz ettiriyorlar. Analizlerde sık sık tağşişe (karışım yağlar) rastlanınca marketler bazı markaları raflarından çıkarma kararı aldılar. Zeytinyağlarına artık anlaması daha zor olan kanola karıştırılsa da Ülken bunu da tespit edince tağşişin azaldığını bu kez kolon sızmasının arttığını anlatıyor.Yüksek asitli yağlar basınç altında yüksek sıcaklıktan geçirilerek basınçları düşürülerek hileyle sızmaya dönüştürülüyor.
Marketlerin sattıkları ürünleri analiz ettirmeleri, bu analizlerin yalnızca gıda üreticilerine bırakılmaması en iyi çözüm. Ürünlerin üretim lisansları olsa da Tarım Bakanlığı’nın zaman içerisinde bu üretimleri denetleyebilecek bir gücü yok. Marketlerde akreditenin zorunlu hale getirilmesi tüketiciyi oldukça rahatlatır.
Otellerde zehirlenme ihtimali varÜlkü Ülken’in verdiği dikkat çekici bilgilerden biri de otellere yönelik. Son yıllarda Kuşadası, Bodrum ve Antalya’dan otel yönetimleri arayarak analiz yapmalarını istemişler. Otellerden numuneleri bizzat giderek kendilerinin aldığını anlatan Ülken böylece mutfak güvenliği ve personel hijyen kontrollerini de yapabildiklerini anlatıyor ama sonuçlar pek de iç açıcı değil.Otellerde zehirlenme seviyesinde kirlilik bulduklarını aktaran Ülken, “Açık büfeden karışık yemek yediğini düşündüğü için mide ve bağırsakları rahatsızlananlar zehirleniyor aslında” diyor. Otellerin kendilerini kontrol ettirme talebinin artması ise sevindirici. “Bakanlık sizi denetleyeceğiz bize işi öğretin” diyor. Bakanlık gelip bizi denetleyecek ama biz bilmiyoruz. Onlar gelip bizden eğitim alıp bizi denetleyecekler. Devleti referans geliştirecek metotlar geliştirmeli. Tadım paneli devlet seni denetleyeceğim demesi lazım dışarıya analiz yapabilmemiz için kendi tadım panellerinin olmaması. Tebliğde zorunlu analiz bunlar. Sızmada duyusal kriterlere uymak lazım.