Hareketsizlik yüzünden alınan kilolar yağ olarak depolanıyor, metabolizmada değişiklikler meydana geliyor; bağışıklık sisteminden ruh halinize kadar vücudunuzda birçok sistem etkileniyor
Pandemi sürecinin hayatınızın birçok alanında değişikliğe sebep olduğu bir gerçek. Tam kapanma kararıyla da etkilerini göstermeye devam ediyor. Geçen son bir yıla baktığımızda pandemi sürecinin en büyük getirilerinden biri de tartıdaki rakamlar gibi görünüyor! Gerek çevremden gerekse danışanlarımdan gelen geri dönüşler, birçok bireyin bu süreçte kilo aldığını gösteriyor. Öyle ki Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması verilerine göre, ülkemizde halkın yüzde 60’ı salgının başından bu yana kilo almış durumda. Kilo verenlerin oranı yüzde 12 iken son bir yılda kilo alanlardaki ortalama artış yüzde 6.6. Türkiye ortalaması şeklinde bakıldığında ise bir yılda 3.26 kilo alındığı belirtiliyor.
Burada en çok dikkat edilmesi gerekenlerden biri yaşam tarzı alışkanlıklarınızı gözden geçirmek. Elbette pandemi süreci beslenme alışkanlıklarımızı değiştirmiş ve bu durum beden ağırlığına yansımış olabilir ama bir diğer yandan bu sürecin hareketsizliği de tetiklediğini unutmayalım. Hareketsiz bir yaşam tarzı yüzünden alınan kilolar yağ olarak depolanıyor, metabolizmada değişiklikler meydana geliyor; bağışıklık sisteminiz, bağırsak mikrobiyatanızdan ruh halinize kadar vücudunuzda birçok sistem etkileniyor.
Kardiyometabolik etkiler
Vücudunuzdaki fazla yağlar bel çevrenizde birikerek hastalıklara da davetiye çıkarabilir. Aynı kilo veya vücut kitle indeksine (BKİ) sahip olan bireylerin yağ oranları farklıysa çok farklı görüntüye ve hastalık risklerine sahip olabileceklerini hatırlatayım. Bu konunun farkına varmak ve takipte olmak çok önemli. Vücudunuzdaki fazla yağlar hem Tip 2 diyabet hem de kalp hastalıklarına neden olan kardiyometabolik risk faktörlerine davetiye çıkarıyor. Vücuttaki aşırı yağ; insülin direnci, kan basıncı gibi etkilere sebep olarak diyabet, tansiyon, kolesterol gibi hastalıklara yol açabiliyor. Saydığım tüm bu risk faktörlerinin sağlıklı beslenme ve yaşam tarzıyla önlenebilir olduğunun altını çizmek istiyorum.
Orta yaşta beslenme ve egzersiz kalbi koruyor
Geçen ay Journal of the American Heart Association’da yayımlanan çalışma da tüm bu anlattıklarımı destekliyor. Çalışmaya göre, orta yaşlı yetişkinler için düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenme, yaşamın ilerleyen dönemlerinde optimal kardiyometabolik sağlığa ulaşmada anahtar rol oynuyor. 2 bin 379 yetişkinin verilerinin incelendiği, ortalama yaşın 47 olduğu bu 3 yıllık çalışmada, sağlıklı beslenme ve egzersiz kombinasyonun etkisini görmek amaçlanmış ve katılımcıların beslenme ve egzersiz kılavuzlarına uyumu değerlendirilmiş. Sonuçlara baktığımızda tek başına fiziksel aktivite önerilerini uygulayan katılımcılar yüzde 51 daha düşük metabolik sendrom olasılığına sahip bulunmuş. Tek başına beslenme kurallarına uyan katılımcılar yüzde 33 daha düşük kardiyometabolik riske sahip bulunurken her iki kılavuzu da takip eden katılımcıların metabolik sendrom geliştirme olasılığı yüzde 65 daha düşük olarak bulunmuş.
Yasaklar size engel olmasın
Diyetin en iyi yol arkadaşının egzersiz olduğunu benden birçok kez duymuşsunuzdur. Fiziksel aktivite konusunda Dünya Sağlık Örgütü 18 ile 64 yaş arasındaki yetişkinlerin her hafta en az 150 dakika orta düzeyde veya en az 75 dakika şiddetli egzersiz yapmasını öneriyor. Bu sene koronavirüs sebebiyle bir de tam kapanma gelince iftar sonrası hareket alanınız kısıtlansa da, bu size engel olmasın. Çünkü hareket etmek için fırsat yaratmak çok kolay. Evde internet üzerinden yapabilecek egzersiz programlarına göz atabilir, hiç değilse evin içinde küçük ve tempolu yürüyüşler yapabilirsiniz. Eğer herhangi bir sağlık sorununuz yoksa iftardan 1-1 buçuk saat sonra hafif yoğunluklu egzersizler yapmanızı önerebilirim, ama çok yoğun egzersizlerden kaçınmanızda fayda var. Herhangi bir sağlık sorununuz varsa lütfen önce hekiminize danışmayı unutmayın.
Ruh sağlığına dikkat!
Tam kapanma sürecinde motivasyonunuzda düşme, duygu durumunuzda değişiklikler yaşayabilirsiniz, bu çok normal. Amerikan Psikoloji Derneği’nin yaptığı bir araştırma sonucuna göre, her 10 yetişkinden yaklaşık 8’i (yüzde 78) pandeminin kendileri için önemli bir stres kaynağı olduğunu söylüyor. Stresinizi azaltmak için meditasyon programlarından faydalanabilirsiniz. Bedeninizi olduğu kadar ruhunuzu da beslemeniz gerektiğini unutmayın. Önümüzdeki haftaki yazımda stresi azaltmak için önerilerimden detaylıca bahsedeceğim.