Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Tadıyla koyu dost sohbetlerine eşliği, geleneklerimiz arasında son derece önemli yere sahip olması ile Türk kahvesinin hem sağlık hem de sosyallik açısından katkısı var.

Türk sofralarının vazgeçilmezi, çaydan sonra en çok tükettiğimiz içecek kahve. Eskiden kahve kültürümüz sadece Türk kahvesiyle sınırlıydı; kahve dediğimizde aklımıza 3 seçenek gelirdi: sade, orta, şekerli. Fakat farklı ülkelerin kahve kültürünün hayatımıza girmesiyle artık neredeyse her sokak başında yeni bir kahve konseptli cafeye rastlamak mümkün. Ben bu konuda gönlümün her zaman Türk kahvesinden yana olduğunu belirtmek istiyorum.

Haberin Devamı

Tadıyla koyu dost sohbetlerine eşliği, geleneklerimiz arasında son derece önemli yere sahip olması ile Türk kahvesinin hem sağlık hem de sosyallik açısından katkısı var. Peki, geleneksel Türk kahvemizin 2013 yılında UNESCO tarafından kültür mirasları arasında kabul edildiğini biliyor musunuz? 40 yıllık hatırı bulunan Türk kahvesi her yıl 5 Aralık’ta “Dünya Türk Kahvesi Günü” olarak kutlanıyor. Geçen yıl 5 Aralık’ta bu özel gün kapsamında New York’taydım. 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’nde Times Meydanı’nda, “Anadolu’nun Türk Kahvesi Öyküleri” adlı belgeselin lansmanına katılmıştım. Samimiyetle buluşup kahvelerimizi içerken dileklerimiz hep aynıydı...

Gelelim sağlık ile ilgili kısmında. Türk kahvesi de diğer kahveler gibi kafein içeriği olan bir alternatif. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi, günlük 300-400 miligramı ılımlı alım olarak belirtiyor. 500 miligramın üstü bazı bireylerde yan etkilere sebep olabilir dikkat! Elbette kişiden kişiye göre bu tolerans miktarı değişebiliyor. Aslında bu hiç de fena değil, ortalama 1 fincan Türk kahvesi 60-70 miligram kafein içeriyor diye düşünülebilir. Diğer kahveleri de çok sık tüketiyorsanız kafein önerisine dikkat etmenizde fayda var.

Kahvenin kafein dışında elbette birçok bileşeni daha var. Özellikle antioksidan bakımından oldukça zengin. Antioksidanlar vücudumuzda hasara sebep olabilecek radikallerle savaşıp birçok hastalığa karşı koruyucu olarak görev alırlar. Kalp hastalıkları, yüksek kolesterol ve yüksek kan basıncı riskini azaltmaya yardımcı olduklarını da hatırlayın. Kahve ve kafein ile ilgili son okuduğum araştırmaların birkaçını da Türk Kahve Günü dolayısıyla sizlerle paylaşmak istiyorum.

Haberin Devamı

Türk Kahvesi Günü kutlu olsun

Kalça kırığı riski ile ilişkisi

Clinical Nutrition dergisinde geçtiğimiz aylarda yayımlanan çalışmaya göre, protein alımını artırmanın ve düzenli olarak çay veya kahve içmenin, kadınların kalça kırığı riskini azaltmanın bir yolu olabileceği düşünülüyor. Araştırmacılar, kadınlar için günde 25 gram protein artışının, kalça kırığı riskinde ortalama yüzde 14 azalma ile ilişkili olduğunu bildiriyor. İçtikleri her fazladan çay veya kahvenin riskte yüzde 4’lük bir azalma ile bağlantılı olduğunu da ekliyorlar. Günde iki veya üç fincan kahve tüketen kadınların, daha az içenlere kıyasla toplam vücut ve bel çevresi yağ oranının daha düşük olduğunu belirten çalışmalar da var. Amerikan Kardiyoloji Koleji’nde araştırmacılar, günde 2-3 fincan kahve içmenin sadece kalp hastalığı riskini azaltmakla kalmadığını, aynı zamanda daha uzun yaşamakla da ilişkili olduğunu belirtiyor. Bir fincan kahve ile kafeinin yanı sıra B vitaminleri, folat, potasyum, magnezyum, fosfor ve polifenol gibi birçok faydalı besin ögesi aldığınızı unutmayın.

Haberin Devamı

Alışverişten önce kahve içenler

Kafeinli bir içecek içmek alışverişinizi etkileyebilir mi? AVM ve caddelerde kahve zincirlerinin artmasıyla alışveriş öncesi kahve molaları yapılabiliyor. Journal of Marketing dergisinde yayımlanan ilgi çekici bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Araştırma, alışverişten önce kafeinli bir içecek içmenin mağazada daha fazla ürün satın alınmasına ve harcamaların artmasına yol açabileceğini gösteriyor. Ayrıca çalışma, kafeinin etkisinin kokulu mumlar, kokular, dekor ürünleri ve masaj aletleri gibi “yüksek hedonik” ürünler için daha güçlü olduğunu ve defterler, mutfak gereçleri ve saklama sepetleri gibi “düşük hedonik” ürünler için daha zayıf olduğunu gösteriyor.

Türk Kahvesi Günü kutlu olsun

Güne kahvesiz başlayamayanlar

Sabah kahvesini içene kadar kendine gelemeyenlerden misiniz? Veya kahve içmediğinizde gün boyunca uykuyla mücadele ediyor musunuz? Yalnız değilsiniz. Birçok insan sabah uyanamama ve uyku hali ile mücadele ediyor, ancak yapılan yeni bir çalışma her gün enerji dolu uyanmanın hiç de zor olmadığını gösteriyor. California Üniversitesi’ndeki araştırmacılar üç temel faktöre dikkat ederek her sabah halsiz uyanmanın önüne geçilebileceğini belirtiyor: “Uyku, egzersiz ve kahvaltı.” Araştırmacılar, zinde ve sağlıklı uyanmak için formülün önceki gün önemli ölçüde egzersiz yapmayı, erken uyumayı ve şekersiz kompleks karbonhidratlardan oluşan bir kahvaltının önemini vurguluyor.

Bath Üniversitesi’nde yapılan bir diğer çalışmada ise uyku bozukluğu ve sabah kahvesinin metabolizma üzerindeki birtakım etkileri incelenmiş. Araştırmaya göre, kahvaltıdan önce aç karnınıza kahve içtiğinizde, vücudunuzun kan şekeri tepkisini yaklaşık yüzde 50 oranında artırabileceği belirtiliyor. Basitçe ifade edecek olursak vücudunuzun ilk temas ettiği şey kahve olduğunda, özellikle de o gün uykunuzu alamadıysanız, kan şekeri kontrolü zorlaşabiliyor.