22 Mart Dünya Su Günü’nde, haydi suyun bizim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlayalım!
Bu köşede, geçen pazar günü, yeni yayınlanan Gıda İsrafı raporundan bahsetmiş, bireysel olarak neler yapabileceğimizi anlatmıştım. İsraf, aşırı tüketim, hızlı moda, kullan at ürünler, yoğun şehirleşme, orman alanların yok olması bu süreci hızlandıran faktörlerin başında geliyor. Gezegenimize sahip çıkmak için gıdamıza, soframıza, suyumuza sahip çıkmalıyız. 22 Mart Dünya Su Günü’nde, haydi suyun bizim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlayalım! Suyumuzun değerini ne kadar iyi biliyoruz, ne kadar koruyoruz bir kez daha düşünelim. Bir insan susuzluğa en fazla 7 gün dayanabiliyor, peki gezegenimiz susuz kalmaya ne kadar dayanabilir hiç düşündünüz mü?
6 numaralı hedef
Temiz suya erişimi olmayan 2.2 milyar insan var. Dünya Su Günü aslında giderek artan temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması konusunda farkındalık yaratmak ve adımlar atılmasını teşvik etmek için kutlanıyor. Su, dünyanın dört bir yanındaki ailelerin sağlığı için çok büyük önem taşıyor. 2030’a kadar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden 6 numarada yer alan herkes için “Temiz su ve sanitasyon” hedefini görmezden gelmeyelim, hep birlikte harekete geçelim.
2021 Dünya Su Günü’nün teması “Suya değer vermek” olarak belirlendi. Su, herkes için farklı şeyler ifade edebilir. Örneğin evde sular kesik olursa temizlik yapamazsınız, duş alamazsınız. Bunu bir de kendiniz için düşünün, yeterli su içmezseniz vücudunuzdaki sistemler olumsuz etkilenir, böbrekleriniz karaciğeriniz, dolaşım sisteminiz değişime uğrar. Kısacası su yaşamın her alanında hayati bir önem taşır.
Önlem almamız gerekiyor
Pandemiyle su kullanımımız doğrudan arttı; temizlik ve sanitasyon için suya ihtiyaç duyuyoruz. Su kaynaklarının azaldığı da ortada. Burada su ayak izinin öneminden bahsetmek şart; basitçe anlatmak gerekirse elinizdeki bir ürünün veya aldığınız bir hizmetin üretilmesi için gereken tatlı su miktarının, tüm tedarik zinciri boyunca ölçümü olarak özetlenebilir. TÜİK verileri, koronavirüs öncesinde İstanbul’da kişi başına günlük su tüketiminin 189 litre olduğunu gösteriyordu. Koronavirüs döneminde bu rakamın çok daha fazla arttığı düşünülüyor. Eğer bu hızla tüketmeye ve israf etmeye devam edersek Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre, günde 25 litre su hakkımız kalacak. Kısacası çok geç olmadan durumun ciddiyetinin farkına varıp, önlem almamız gerekiyor. Besinlerin, kullandığınız ürünlerin, hatta bütün hizmetlerin bir su maliyeti var. 1 elmayı çöpe attığınızda yaklaşık 85 litre suyu israf ettiğinizi hatırlayın!
Neler yapılabilir?
Ülkemizde en fazla su harcayan sektörlere bakıldığında ilk iki sırada gıda ve tekstil ürünleri imalatı var. Sürdürülebilir yaşam bir trend değil; aslında bireylerin, hükümetlerin ve özel sektörün, sanayide iş modellerine dâhil etmeleri gereken zorunlu bir yaklaşım. Bir tişört üretmek için 2 bin 700 litre su harcandığını biliyor musunuz? Diğer bir deyişle 1 tişört için 13 bin 500 bardak su tüketiliyor. 1 kot pantolon için 10 bin 800 litre, bir çift ayakkabı için ise 16 bin 600 litre su harcanıyor. Küresel ısınmanın sebebi sera gazı salınımlarının yüzde 7’sini tekstil, yüzde 8’ini ise israf edilen gıda maddelerinin oluşturduğunu hatırlatmakta fayda var.
Sebzelerinki daha düşük
Yapacağınız küçük değişikliklerle, su ayak izinizi önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Örneğin 200 gram sığır etinin su ayak izi, sekiz dakikalık 47 kez duş yapmaya eşdeğer. Aynı zamanda sığır etinin üretilmesi için aynı miktarda tükettiğiniz tavuk etinden dört kat daha fazla su kullanılır. Bir çift sığır eti yerine tavuk etini tercih ettiğinde, su ayak izlerini bir yıl içinde 450 bin litreye kadar azaltabilir. Sebzelerin de bu anlamda su ayak izi daha küçük. Bu vejetaryen olmanız ya da asla sığır eti yememenizin şart olduğu anlamına gelmiyor; ancak beslenmenizde, daha küçük ayak izine sahip yiyecekleri daha sık yemeyi tercih edebilir, seçimlerinizle büyük bir fark yaratabilirsiniz.
Besinlerin su ayak izleri
Sebze ve etin doğaya maliyeti aynı değildir. İşte bazı besinlerin ortalama su ayak izleri:
1 kilo çay: 35 litre
1 dilim ekmek: 47 litre
1 adet portakal: 60 litre
1 adet elma: 85 litre
1 fincan kahve: 160 litre
Hayvansal kaynaklı besinlerin su maliyeti ise çok daha yüksektir.
1 yumurta için ortalama 600 litre su harcanıyorken,
150 gram biftek için gereken su 2 bin 500 litredir.