Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Cinsiyetin obezitenin altında yatan mekanizmada önemli bir faktör olduğunu biliyor musunuz? Son araştırmalar, kadınları ve erkekleri obeziteye iten nedenlerin farklı olduğunu gösteriyor

Yarın, 22 Mayıs Avrupa Obezite Günü. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), obezitenin Avrupa genelinde salgın boyutuna ulaştığını vurguluyor. 2022 Avrupa Obezite Raporu’na göre, ülkemizde yetişkinlerin yaklaşık yüzde 59’u aşırı kilo veya obezite sorunu ile karşı karşıya. Obezite görülme oranı erkeklerde yüzde 30, kadınlarda ise yüzde 40 civarında. Obezite ile mücadelede herkesin yolculuğunun birbirinden farklı olduğunu hep söylüyorum, danışanlarımın her birine ayrı bir yaklaşım ile beslenme tedavisi uyguluyorum. Obeziteye estetik bir problem olarak bakmamak, yaşam tarzını komple ele alarak ciddiyetle yaklaşmak gerekiyor. 

Haberin Devamı

Obezitede kadın erkek farkı

Cinsiyete göre değişiyor  

Cinsiyetin obezitenin altında yatan mekanizmada önemli bir faktör olduğunu biliyor musunuz? Son araştırmalar, kadınları ve erkekleri obeziteye iten nedenlerin farklı olduğunu gösteriyor. Bu da tedavide cinsiyete göre farklı yaklaşım gerektiriyor. Brain Communications dergisinde yayınlanan çalışmada, cinsiyete özgü beyin sinyallerinin ve bazı faktörlerin kadın ve erkeklerde obezite geliştirmeye etkisi araştırılmış. Her katılımcıya altta yatan mekanizmayı değerlendirmek için üç farklı beyin MRG’si (Manyetik Rezonans Görüntüleme) uygulanmış. Araştırmacılar, obezitede beyin bölgelerinin belirginliği ve sinyalizasyonundaki cinsiyete bağlı farklılıklar olduğunu söylüyor. Erkeklerde genellikle sindirim sistemi obezite üzerinde baskın faktör iken kadınlarda ise duygusal yeme ön plana çıkıyor. Yani erkek bireylerde bağırsakları iyileştirip sindirim sistemini düzenleyerek çok daha hızlı yanıt almak mümkün. Burada elbette hormonların da rolü var. Bu nedenle kadınlarda bu faktörü de göz önünde bulundurmak gerekiyor. 

Çalışmada duygusal yemenin ve çocukluk çağı travmalarının, kaygı-depresyonun kadınlarda obezitenin kök nedeni olduğu görülmüş. Kadınlarda obezitenin tedavisinde beslenmenin yanı sıra hekim/psikolog kontrolünde destek ile birlikte ilerlemek daha fazla fayda sağlayabilir. Kadınların daha fazla işlenmiş besinleri tercih ettiği de çalışmanın sonuçları arasında. İştah ve bazı besinlere bağımlılık konusunda da kadınların daha fazla risk altında olduğu belirtiliyor. Beyindeki değişikliklerin obezite gelişiminde bir faktör mü yoksa durumun bir sonucu mu olduğunu belirlemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtmek istiyorum. Anksiyete, depresyon, obezite ve nöronlar arasındaki güçlü ilişkilerde bağırsak-beyin ekseninin çift yönlü ilişkisinin önemi de vurgulanmış. 

Haberin Devamı

Hastalıklar da besleniyor 

Obezite, vücutta yarattığı olumsuz metabolik etkilerden dolayı birçok sağlık problemine yol açabiliyor. Etkilenen faktörlerden biri de kanser hücreleri. Birçok farklı kanser türü için hem riski artırabiliyor hem de hastalığın gidişatını olumsuz etkileyebiliyor. Avrupa genelinde, obezitenin yılda en az 200 bin yeni kanser vakasının oluşumuna neden olduğu belirtiliyor ve bu sayının gelecek yıllarda artması bekleniyor. Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, yüksek yağlı beslenmek, obezlerde kanserli hücrelerin bağışıklık hücrelerine üstünlük sağlayarak, bağışıklığın baskılamasına sebep oluyor. Bu durum, tümör büyümesinin hızlanmasında maalesef ki katkıda bulunabiliyor. Beslenmenizde doymuş yağı azaltmak, önemli faktörlerden. Kırmızı et, salam gibi yağlı etler, krema ve tereyağı gibi gıdalar doymuş yağ içerir. Balık yağında, zeytinyağında, bitkisel yağlarda, fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlarda, keten tohumu gibi besinlerde doymamış yağ bulunduğunu hatırlatmak istiyorum. 

Haberin Devamı

Obezitede kadın erkek farkı

10 adımda obeziteyle mücadele

Obezite ile ilgili önerilerimi sizler için 10 adımda özetledim:

1- Motivasyonunuzu kaybetmeyin, kendinize küçük hedefler koyun. Kısa sürede hızlı kilo vermeyi hedeflemek yerine iyi ve sürdürülebilir beslenmeyi hedefleyin. 

2 - Yeterli ve dengeli beslenmek, hareket etmek ilk hedefiniz olsun. 

3 - Katkı, koruyucu, renklendirici içeren atıştırmalıklar yerine sağlıklı atıştırmalıklar tercih etmeye özen gösterin. 

4 - Porsiyonlarınızı küçültün, tabağınızın yarısını mevsim yeşillikleriyle doldurun. 

5 - Bitkisel ağırlıklı beslenin, bitkisel protein kaynağı baklagiller sofranızda mutlaka olsun. 

6 - Yağ olarak bitkisel yağları tercih edin, porsiyonlamaya dikkat! 

7 - Bağırsaklarınızı iyileştirmenin obezite yolculuğunda en önemli adımlardan biri olduğunu unutmayın! Probiyotik ve prebiyotikler ile bağırsaklarınızı besleyin. Fermente gıdaları sofranıza ekleyin. 

8 - Tuz tüketiminizi azaltın, bunun yerine baharatlardan faydalanın. 

9 - Kilo verememenizin endokrinolojik bir nedeni olup olmadığını öğrenin. Hekim kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın. 

10 - Stres, kaygı ve anksiyetenin vücutta pek çok olumsuz etkisi olabileceğini hatırlayın. Kendinizi sevin, duygularınızı olumlu yönde yönetmeye gayret edin.