Bir sıcak, bir soğuk ilerleyen günlerde, mevsim değişikliğinin yaşandığı hava koşulları âdeta soğuk algınlığı ve gribe davetiye çıkarıyor. Mevsim geçişinde nasıl beslenmeli, bağışıklığı güçlendirmek için neler yapmalıyız?
Eylül ayının son haftasına merhaba derken, okullara ve şehre dönüşün tamamlanması bağışıklık konusunu yeniden gündeme taşıyor. Bu sene grip salgınının artacağına ilişkin söylentiler, gündelik konuşmalar arasında yer alıyor. Gün içinde potansiyel olarak birçok yararlı/zararlı bileşene maruz kaldığımızı göz önünde bulundurmak gerek.
Rafine şeker
Şeker denilince aklınıza ne geliyor? Bağışıklık yolculuğunda veda etmenizi istediğim elbette taze/kuru meyveler, bal/pekmezden aldığımız şeker değil! Beyaz ekmek, şekerlemeler, pasta ve börekler, gazlı içecekler gibi rafine şeker içeren besinlerden kesinlikle uzak durmanız gerekiyor. Nature Communications dergisinde yayımlanan, Swansea Üniversitesi’nin yaptığı yeni bir çalışma, yüksek fruktoz içeren bir diyetin bağışıklık sistemine zarar verebileceğini gösteriyor. Meyveden gelen doğal şekeri almanızı, tariflerinizi bal/pekmez ve kuru meyvelerle tatlandırmanızı öneriyorum.
Tuz tüketimi
Toplum olarak tuzu sevdiğimiz yadsınamaz bir gerçek. Daha yemeğin tadına bakmadan tuz atabiliyoruz. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre ise ülkemizde kişi başına tüketilen tuz miktarı, önerilen miktarın 3 katı. Aşırı tuz tüketimi denilince akla en başta kalp hastalıkları gelse de, uzun vadede temel hücre mekanizmalarının dengesini bozarak bağışıklığın baskılanmasına neden olabiliyor. Geçtiğimiz yıllarda Science Translational Medicine’da yayımlanan çalışmanın sonuçları, yüksek oranda tuz içeren bir diyetin bağışıklık sistemi için de kötü sonuçlar doğurabileceğini gösteriyordu. Zencefil, zerdeçal gibi baharatlarla yemeklerinizi renklendirirken sağlığınıza da katkıda bulunabilirsiniz.
Bol C vitamini
Bağışıklık söz konusuysa akla ilk önce C vitamini geliyor. Çoğumuz hastalandığımızda, kolayca atlatmak için C vitamininden zengin meyvelere başvururuz. Hastalık dönemlerinde elbette ki C vitamini çok kıymetli, ancak C vitamini suda çözündüğü için, vücudumuzda depo edilemiyor. Bu nedenle ne kadar çok takviye C vitamini alırsak alalım, ne kadar çok C vitamini yönünden zengin meyve ve sebze tüketirsek tüketelim, fazlası idrar yoluyla vücudumuzdan uzaklaştırılıyor. O yüzden, yeterli sebze meyve tüketip tüketmediğinizi sorgulamanız gerekiyor!
Probiyotikler
Son zamanlarda probiyotiklerin yararlarını sıklıkla duyuyoruz. Probiyotikli süt ve yoğurt çeşitleri gibi birçok ürün piyasada bulunuyor. Peki, nedir bu probiyotikler? Vücudumuzu zararlı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan yararlı bakteriler içeren probiyotiklerin bağışıklık sistemi üzerinde de olumlu etkileri var. Probiyotikler, aynı zamanda takviye şeklinde toz ve tablet olarak da tüketilebiliyor. Size, tam da mevsim geçişleri yaşıyorken bağışıklığınızı güçlendirmek için, kefir, lahana turşusu gibi doğal probiyotikleri beslenme planınıza dâhil etmenizi öneriyorum.
Propolis
Bağışıklık için doğanın gücünden de faydalanmak gerekiyor. Bu noktada, propolisi çok önemsiyorum. Propolisin bağışıklık fonksiyonlarını desteklemeye yardımcı olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Propolisi tüketmekte zorlananlar, propolisli içecek alternatifini göz önünde bulundurabilir. Havalar giderek soğurken içinizi ısıtacak bitki çaylarına da ara öğünlerinizde yer vermelisiniz. Sumak ve ekinezya, vücudunuzun direncini artırmak için tüketebileceğiniz bitki çaylarının başında geliyor. Adaçayı, ıhlamur gibi bitki çaylarına günlük beslenme planınızda da yer verebilirsiniz.
Vücut direncini artırmak için 10 adım
1- Yetersiz ve kalitesiz uyku en büyük düşmanınız. Uyku kalitenizi artırın.
2- Sağlığınızı destekleyen vitamin, mineral, lif ve fitokimyasallar içeren meyve-sebzeyi günde 5 porsiyon tüketin.
3- Tabağınızı renklendirin, sağlığınıza faydasını görün.
4- Şeker ve tuz tüketiminizi azaltın, baharatların gücünden faydalanın.
5- Yeterli su tüketin; sıvı desteği için bitki çaylarına yönelebilirsiniz.
6- Yeterli protein alın; baklagiller gibi bitkisel proteinlere de sofranızda yer açın.
7- Fiziksel aktiviteyi önemseyin, beslenmenin en iyi arkadaşı egzersizdir.
8- Stresten uzaklaşmaya çalışın; stres arttıkça vücudunuz, dışarıdan gelen etkilere açık hale gelir.
9- Sigara alışkanlığınız varsa azaltmaya/bırakmaya çalışın.
10- Fazla kiloluysanız, bir beslenme programı ile sağlıklı kilonuza ulaşmayı ve korumayı hedefleyin.