İyi olma yolculuğunda ruh sağlığı

Ruh ve beden sağlığı tam olarak bir bütün. Sonbaharda yakınmalar arttı. Yemek seçimleriniz depresyon, anksiyete ve stresi tedavi edemez veya iyileştiremez; ancak çeşitliliğin olduğu, yeterli ve dengeli bir beslenme planı ruh sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilir.

Yarın 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü... Günlük yaşam temponuzda ruh sağlığınız ne durumda hiç düşündünüz mü? Çoğu kişi bedensel bakımdan sağlıklı olmasını önemserken ruh sağlığını göz ardı edebiliyor. Oysa Dünya Sağlık Örgütü sağlık tanımını, bedenen, ruhen ve zihnen tam bir iyilik hali olarak belirtiyor. Ruh ve beden sağlığı tam olarak bir bütün de diyebiliriz. Sonbaharı yarılamışken “ruh halim oldukça değişken, psikolojim iyi değil” gibi şikayetleri çok sık duymaya başladığımı belirtmek istiyorum. Yemek seçimleriniz depresyon, anksiyete ve stresi tedavi edemez veya iyileştiremezken, çeşitliliğin olduğu, çoğunlukla minimum düzeyde işlenmiş ürün içeren bir yeterli ve dengeli bir beslenme planı, ruh sağlığınızı desteklemeye yardımcı olabilir. Özellikle antioksidanlar, vitamin mineraller, Omega-3 gibi sağlıklı yağlar ve probiyotiklerden zengin diyetlerin ruh sağlığını olumlu yönde etkilediğine dair pek çok araştırma var. Güncel çalışmalarla gelin bu konuyu gözden geçirelim.

Beslenmenin kadınların ruh sağlığını erkeklere kıyasla daha fazla etkileyebileceğini biliyor musunuz? Journal of Personalized Medicine dergisinde yayımlanan yeni bir araştırmada, diyetin kişiselleştirilmesinin 30 yaş ve üstündeki kadın ve erkeklerin ruh hali üzerindeki etkisi değerlendirilmiş. Araştırmanın sonuçları, kadınların ruh sağlığı üzerinde diyetin etkisinin erkeklerinkinden daha yüksek bir ilişkiye sahip olduğunu gösteriyor. Araştırmacılar fast food, kahvaltıyı atlama, kafein ve yüksek glisemik indekse sahip yiyeceklerin kadınlarda zihinsel problemler ile ilişkili olabileceğini belirtiyor.

Akdeniz diyeti öne çıkıyor

Depresyonu bireylerin kendini psikolojik olarak iyi hissetmediği, çok uzun süreler devam edebilen ve günlük hayatı etkileyen psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlayabilirim. The Lancet dergisinde yayımlanan araştırma, pandemi sonrası dünya çapında depresyon vakalarının yüzde 28 arttığını gösteriyor. Ülkemizde de depresyon oldukça sık görülüyor. The American Journal of Clinical Nutrition dergisindeki çalışmada 18-25 yaştaki genç erkeklerde Akdeniz tipi beslenmenin depresyon belirtileri üzerindeki etkisi değerlendirilmiş. Yetersiz beslenen erkeklerin, Akdeniz tipi beslenmeye geçtiklerinde depresyon belirtilerinin önemli ölçüde iyileştiği belirtiliyor. Sağlıklı bir ruh sağlığı ve birçok hastalıktan korunmak için Akdeniz tipi beslenmeyi benimsemenizi öneririm.

Aralıklı oruç demans ilişkisi

Demans, halk arasında bilinen adıyla bunama, zihinsel fonksiyonların çeşitli hastalıklar nedeniyle zayıflaması durumu olarak tanımlanabilir. Zaman geçtikçe hastalığa yeni bulgu ve semptomlar eklenebilir. Demansın en yaygın türleri, Alzheimer ve vasküler demanstır. Peki sizce oruç tutmaya benzer bir diyet demans ve ruh sağlığı problemleri riskini azaltabilir mi? Cell Reports dergisinde geçtiğimiz ay yayımlanan araştırma, aralıklı oruca benzer bir beslenme programının Alzheimer semptomlarını azaltabileceğini belirtiyor. Ayrıca sonuçlar, standart bir diyetle beslenenlere kıyasla aralıklı oruç uygulayanların beyin iltihabını azalttığını ve bilişsel testlerde daha iyi performans gösterdiğini belirtiyor. Aralıklı orucun düzgün bir şekilde uygulanmazsa yetersiz beslenmeye neden olabileceğini de hatırlatmakta fayda var. Eğer bu beslenme programını uyguluyorsanız enerji alımını çok fazla kısıtlamamak, gün içinde yeterli miktarda sıvı aldığınızdan emin olmak çok kıymetli. Her geçen gün bilim kendini yeniliyor, güncel literatür ve raporlar vücudunuza iyi gelen bir beslenme düzenini benimsemenizi ve bunu yaparken vücudunuzu dinlemenizi belirtiyor. Öyle ki size uygun, kendinizi iyi hissettiğiniz sürdürülebilir bir beslenme planı ile hem kilo verme sürecinize hem de hastalık riskini azaltmaya destek oluyorsunuz.

Açık havada yürüyüşten faydalanın

Kendinize ve doğaya ne kadar iyi bakıyorsunuz hiç düşündünüz mü? 3-4 Ekim Dünya Yürüyüş Günü’ydü. Biliyorum çoğu kişi gerek işi gerek alışkanlık kaynaklı hareketsiz bir yaşam sürüyor. Peki ya haftada iki veya daha fazla saatini doğada geçiren kişilerin sağlık durumunu iyileştirebileceğini söylesem? American Journal of Health Promotion dergisinde geçen ay yayımlanan bir çalışmada, doğaya bağlılığın daha iyi bilişsel, psikolojik ve fiziksel sağlık ve daha yüksek çevresel farkındalık ile ilişkili olduğu bulunmuş. Açık havada yürümenin hem size hem gezegene iyi geldiğini unutmayın. Örneğin öğle yemeklerinize yürüyerek gidebilir, toplantılarınızı veya buluşmalarınızı açık havada yapabilirsiniz. Açık havada yürüyüşün sadece ruh halinizi iyileştirmekle kalmayıp, aynı zamanda kan basıncınız, kalp sağlığınız, kas gerginliğiniz ve stres seviyeleriniz için de fayda sağlayacağını unutmayın!