Bugünlerde kendinizi sık sık ne yesem diye buzdolabının kapısını açmış düşünürken buluyorsanız korkmayın bu çok normal; herkes aynı durumda çünkü! İştahımızı yönetmenin bir yolu yordamı olmalı değil mi?
Koronavirüs ile evde geçirdiğimiz sürenin artması, sosyalliğin tamamen azalması ve stres seviyelerinin ister istemez yükselmesi, yeme davranışlarında da değişikliğe sebep oldu. Bu durum kimileri için yediklerinin azalmasına, kimileri içinse iştah canavarının tekrar uyanmasına yol açtı.
Eğer gün içinde almanız gereken bütün besin gruplarını yeterli miktarda alıyorsanız, yediklerinizin azalması sizi korkutmasın. Protein içeren besinler, sebze ve meyveler, süt, yoğurt gibi süt grubu besinler, tam tahıllar, kuru baklagiller mutlaka her gün beslenmenizde olsun. İştahınız azalsa bile, sağlıklı beslenebilmek ve bağışıklık sisteminizi destekleyebilmek için minimum tüketmeniz gereken besin gruplarını lütfen ihmal etmeyin. Bir diğer tarafta ise iştah canavarıyla baş etmek zorunda kalanlar var. Gün içinde sık sık acıktığınızı düşünüyor, aç olmadığınız halde kendinizi buzdolabının önünde “Ne yesem?” diye düşünürken buluyor, sosyal medyada gördüğünüz tarifleri denemek için mutfağa koşuyorsanız bu dönemde iştahınızı yönetmekte zorluk çekiyor olabilirsiniz. Korkmayın yalnız değilsiniz, birçok kişi bu dönemde sizinle aynı duyguları yaşıyor. Araştırmalar gösteriyor ki çoğu insanın normalin üstünde yemek yemesinin nedeni, yüzde 75 duygusal duruma bağlı ve açlıkla karışan yaklaşık 16 farklı duygu var. Kızgınlık/öfke, yorgunluk/bitkinlik, depresyon, yalnızlık, güvensizlik/yetersizlik, suçluluk, kıskançlık, mutluluk, kaygı/asabiyet, hayal kırıklığı, boşluk hissi, üzüntü/keder, korku, bu duygulardan bazıları. Bu dönemde bu duyguları yoğun olarak hissetmeniz iştahınızı yönetmenizi zorlaştırıyor olabilir. Peki, iştahı yönetmek için neler yapabiliriz?
İştahın kolay yönetimi
Öncelikle her zaman gerçekten aç olmadığınız halde bir şeyler yemek istediğinizi unutmayın. Bir şeyler tüketmek istediğinizde kendinize “Gerçekten şu anda aç mıyım?” diye sorun. Bir şeyler yeme duygunuzun yerine başka bir şey koymayı deneyin. Bir arkadaşınızı arayın, yoga veya meditasyon yapmayı deneyin. İştahınızı daha kolay yönetebilmek için sporu mutlaka hayatınızın bir parçası haline getirin. Spor yapınca ne kadar iyi hissettiğinizi ve çikolataya ihtiyaç duymadığınızı görünce siz de şaşıracaksınız. Beslenmenizde yapacağınız bazı değişiklikler de iştahınızı yönetmeye yardımcı olabilir.
İşte önerilerim:
Sabahları güne mutlaka doyurucu bir kahvaltıyla başlayın. Kahvaltınızda sizi uzun süre tok tutmaya yardımcı olacak, peynir, yumurta, süt veya yoğurt gibi protein içeren bir besin mutlaka olsun.
Düzenli öğün yapmaya özen gösterin, gün içinde almanız gereken besinleri 3 ana ve 1-2 ara öğün şeklinde planlayabilirsiniz. Böylece kan şekeri dengenizi daha iyi sağlamış olursunuz ve ani acıkmaları önleyebilirsiniz.
Göz görmeyince gönül katlanır. Yani sizi yoldan çıkardığını düşündüğünüz besinleri etrafınızda bulundurmamaya özen gösterin; hatta mümkünse eve hiç almayın.
Basit şeker ve basit şeker içeren besinler hızlıca acıkmanıza neden olabileceği için uzak durmaya özen gösterin. Özellikle ara öğünlerde daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olması için taze veya kuru meyve ve yanında badem, fındık, ceviz gibi yağlı tohumlara yer verin.
Sıklıkla atıştırma isteğiniz varsa kendinize bir atıştırmalık kasesi hazırlayın. Bu kasenin içine gün boyunca tüketmeniz gereken miktarda kuru meyve, yağlı tohumları koyun ve onların tüketimini 1 güne yaymaya çalışın. 1 günden önce biterse kaseyi tekrar doldurmayın. Böylece kuru meyve ve yağlı tohum tüketiminde de sınırları aşmamış olursunuz.
Açlık hissettiğinizde bir bardak su, maden suyu veya bitki çayı için ve kendinizi dinleyin. Bazen sadece susuzluk hissi bile aç hissetmenize neden olabilir
.