Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Özellikle beton yığınlarına hapsolan şehirlerde yeterli oyun alanı yok, çocukların sağlıklı gelişimleri için gerekli olan doğal ürünlere erişim zor. Çocukların bayramı 23 Nisan’da bir çocuğun sesi olmak ve anne babalara seslenmek istiyorum. İnanıyorum ki başka bir dünya çocuklarımızla mümkün

Eminim ki bir yetişkin olarak bile çoğu kez şehir hayatından bunalıp doğaya yaklaşmak istiyorsun. Topraktan ve gökyüzünden uzaklaşmak hiçbirimize iyi gelmiyor. Peki, bu şehir hayatında kendini hiç benim yerime koydun mu? Egzoz, hava kirliliği, değişen beslenme alışkanlıkları, oyun alanlarının az olması beni olumsuz etkiliyor. Ebeveynim olarak sizden daha fazla doğada vakit geçirmeyi talep ediyorum. Doğada geçen zaman hem şifalı hem de benim için çok öğretici. Bana kuşları, ağaçları öğretin. Belki bana öğretirken siz de öğrenirsiniz, kötü mü olur? Ailecek orman banyosu yapalım. Yani ormanda amaçsızca yürümenin tadını çıkaralım. Doğum günlerimi parklarda kutlayalım, yemekleri pikniklerle değiştirelim, bisiklete binelim. Biliyor musunuz doğada vakit geçirmek bağışıklık sistemimizi desteklemeye yardımcı oluyor, kalp sağlığından zihin sağlığımıza pek çok faydasıyla bana iyi geldiği gibi size de iyi geliyor.

Haberin Devamı

İklim krizi benim krizim

Soframızda paketli gıda değil rengârenk tabaklar olsun

Sağlıklı beslenmenin ne demek olduğunu eminim biliyorsun. Peki, benimle sağlıklı bir tabak hazırlamaya ve bana besin gruplarını öğretmeye ne dersin? Sağlıklı beslenmek için besin gruplarının hepsinden yeterince almam gerekiyor. Sağlıklı bir tabakta ise bu gıda gruplarını olabildiğince birleştirmemiz lazım; çünkü vücudumuzun enerji deposu yediklerimizle doluyor. Depomuzun uzun süre bizi enerjik tutması için onu güzel yemeklerle doldurmamız gerekiyor. Beslenme planımıza aşağıdaki besin gruplarına dengeli bir şekilde yer vererek başlayabiliriz.

Süt grubu: Süt, yoğurt, peynir, ayran, kefir.

Et grubu: Yumurta, kırmızı et, tavuk, hindi ve balık.

Sebze ve meyve grubu: Mevsiminde sebze meyveler.

Tahıl grubu: Ekmek, bulgur, makarna, kestane, patlamış mısır.

Haberin Devamı

Yağ grubu: Zeytinyağı, badem, fındık, ceviz.

İklim krizi benim krizim

Markete gittiğimizde birlikte etiket okuyalım

Daha önce duymadığım bir terimle tanıştım: Endokrin bozucular. Endokrin bozucu kimyasallar plastiklerde, deterjanlarda, böcek ilaçlarında ve endüstriyel kimyasallarda bulunuyor. Araştırmacılar bu maddelerin büyüme gelişme geriliği, hiperaktivite, obezite; yetişkinlerde ise kısırlık ve çeşitli kanser türlerine neden olabileceğini söylüyor. Bunun başlıca sebebi ise içeriklerindeki “endokrin karıştırıcı/jammer” olarak adlandırılan hormon bozucu maddeler. Evimize plastikleri sokmasak nasıl olur? Mesela ben suyumu cam matarada içmek istiyorum. Sen de iş yerine cam matara ile gidebilir, akşamdan kalan yemeklerimizi öğle yemeğinde işyerinde tüketebilirsin. Etiket okuma alışkanlığının erken yaşlarda edinildiği söyleniyor. Markete gittiğimizde birlikte etiket okumak, doğal içerikli olanı tercih etmek, paketli gıda tüketmemek, birlikte pazara gitmek istiyorum. Kısacası ben bir gıda kahramanı olmak istiyorum. Mevsiminde beslenmek hem beni hem sizi hem gezegeni hem de doğamızı koruyor. Bana mevsim sebze ve meyvelerini öğretin, evimize mevsiminde olmayan sebze meyveleri almayalım. Hadi birlikte alışveriş listesi hazırlayalım, mutfağa girip tarifler yapalım. Ama tüketebileceğimiz kadar alalım ki geleceğimizden çalmayalım!

Haberin Devamı

Nisan meyve ve sebzeleri

Nisan ayı sebzeleri: Enginar, kuşkonmaz, bezelye, bakla, taze soğan, taze sarımsak, madımak otu, semizotu, havuç, şalgam, pancar, marul, dereotu, taze kekik, roka, biberiye, nane, maydanoz, tere. Kereviz, brokoli ve lahana için son günler…

Nisan ayı meyveleri: Çilek, çağla, can eriği, limon.

En yüksek bedeli çocuklar ödüyor

Yeryüzünde tüm hayvanlar, bitkiler, insanlar ile hava, toprak, güneş kusursuz bir denge oluşturuyor. Fakat bu ekosistemin dengesi son yıllarda bozulmaya başladı. Küresel ısınma terimini çok sık duymaya başladım; etkileri kapımıza dayandı, görüyorum. Yağmur yağmıyor, hava soğumuyor, mevsimler değişiyor. Maalesef burada biz insanların rolü var ama bunu engellemek bizim elimizde değil mi? “İklim krizinin bir çocuk hakları krizi” olduğu söyleniyor. Dünya genelinde biz çocukların yarısının iklim krizi risklerine açık yaşadığı biliniyor. Küresel sıcaklıkların artışından sorumlu olmayan biz çocuklar, en yüksek bedeli ödeyenler oluyor.

Bu nedenle bizler de ulusal, bölgesel ve küresel iklim müzakerelerine dâhil edilmeliyiz. İklim krizinin ve çözümün farkındayım. Değişen koşullara uyum sağlayabilmek için daha fazla okuyacağım, anlatacağım, yeşil beceriler kazanmaya gayret edeceğim. Bana bu yolculukta harika bir ebeveyn ve destek olacağından eminim.    Mutlu yarınlarımıza!