Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü bu yıl ilk kez 29 Eylül’de kutlandı. Bu özel günün amacı aslında gıda kaybını ve israfını azaltmak için hem kamu hem de özel sektörü harekete geçirmek. FAO, gıda kaybı ve israfı ile bunların etkileri hakkında farkındalığı artırmak ve davranış değişikliği yaratabilmek amacıyla özel sektör, sivil toplum ve akademiyle iş birliği içinde çalışmalarına devam ediyor.

Son yıllarda gıda kaybı ve israfı gündemin ilk sıralarında yerini almaya devam ediyor ve ben de bu konuda tüm gayretimle çalışıyorum. Tarım Bakanlığı ve FAO iş birliğinde yürütülen Gıdanı Koru kampanyasının içinde olmak benim için büyük anlam ifade ediyor. 

Gıda kaybına ve israfına yer yok




Gıda kaybı ve israfı arasındaki fark

Haberin Devamı

Gıda israfı perakendeciler, gıda sağlayıcıları ve tüketiciler tarafından alınan kararlar ve eylemler sonucunda gıda miktarında veya kalitesinde meydana gelen düşüşü ifade eder. Örneğin eve fazladan aldığımız tüketmeyip çöpe giden sebze ve meyveler veya tencerede kalan yemekler.
Gıda kaybı ise zincirdeki gıda tedarikçilerinin kararlarından ve eylemlerinden kaynaklanan ve üretimden perakendeye kadar (perakende hariç) gıda miktarında ve kalitesinde meydana gelen düşüştür. Mesela kötü hasat zamanlaması nedeniyle tarlada kalan gıdalar gıda kaybına örnek verilebilir.

Peki, gıda kaybı ve israfının azaltılması neden bu kadar önemli?

Her yıl küresel olarak üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14’ü toptan satış pazarına dahi ulaşamadan kaybediliyor. Küresel gıda sistemindeki toplam enerji tüketiminin %38’i kaybolan ya da israf edilen gıdanın üretilmesi için harcanıyor.

Gıdaları erişilebilir hale getirmek, sera gazı emisyonlarını azaltmak, gıdalar, toprak ve su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltmak için gıda kaybı ve israfının azaltılması şart. Dolayısıyla, tükettiğimiz gıdanın üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarının daha etkin ve verimli hale gelebilmesi için gıda kaybı ve israfı konusunun ele alınması çok önemli.

Pek çok ülke, gıdaya yönelik artan talebi karşılamak için tarımsal üretimi arttırmaya odaklanıyor ancak gıda kaybının ve israfının azaltılmasını dikkate almıyor. Bu durum ise giderek azalan doğal kaynakların üzerindeki baskıyı artırıyor.

Haberin Devamı

Kovid-19 insanoğluna uyarı niteliğinde

FAO, Kovid-19 salgınının tetiklediği ekonomik durgunluğun bir sonucu olarak, milyonlarca insanın açlıktan muzdarip olacağını öngörüyor. Bu rakamların en kötü senaryoda dünya genelinde 14 milyon ile 80 milyon arasında değişmesinin söz konusu olabileceğinden bahsediliyor.

Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü, salgının yarattığı kriz kapsamında gıda kayıplarını ve israfını azaltmaya yönelik çabaları desteklemek için bir fırsat olmalı.

TÜKETİCİLER NE YAPMALI?

Besinleri evde uygun şekilde saklamak gıda israfının önüne geçebilmek için atacağınız en önemli adım. Son tüketim tarihine dikkat edilmeli ve tavsiye edilen tüketim tarihi ile arasındaki fark iyi anlaşılmalı.

FAO’nun raporuna göre, yıllık olarak, tahıl ve bakliyatta yaşanan kayıplar nedeniyle 75 milyar metre küp su israf ediliyor ve 912 trilyon kilokalori boşa gidiyor. Sebze ve meyveler açısından ise 74 metreküp su ve 171 trilyon kilokalori israf ediliyor. 1 elmayı çöpe atmadan tekrar düşünün.

Mümkün olduğunda, kullanılmayan, ambalajı açılmamış ve bozulmamış gıdalar ihtiyacı olan kişilere ulaştırılması için hayır kurumlarına bağışlanmalı. Tüketilmeden atılan et ve hayvansal ürünlerin üretilmesi için yıllık olarak 715 milyon hektar arazi kullanıldığını biliyor musunuz? Kaybolan gıdalar, yaklaşık olarak 1.5 milyar ton karbondioksit eş değeri sera gazına yol açıyor. Gıda bankacılığı bu anlamda desteklenmeli.

Gıda kaybının ve israfının küresel ayak izi 3.3 milyar ton karbondiokside eşdeğer olup toplam sera gazı emisyonlarının %7’sini ifade ettiğini unutmayın. Hem gezegeni hem kendimizi beslemenin gelecek nesiller için de sürdürülebilirlik açısından önemini bir kez daha vurguluyorum ve herkesi gıda atık ve israfını azaltmaya davet ediyorum.