Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmeliğe göre, gıda güvenilirliğinin sağlanması, gıdalarda taklit ve tağşişin önlenmesi için çalışmalar yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, aroma vericiler veya bal eklenerek bal aromalı şurup, çam aromalı şurup, ballı şurup ve benzer isimlerle bal izlenimi veren ürünlerin üretimini yasakladı. Ayrıca bitkisel yağ veya diğer gıda bileşenleri kullanılarak peynir izlenimi veren ürünlerin de üretiminin önüne geçilecek.

Haberin Devamı

Eklenmiş şekerden kaçının

Bal aromalı ve benzeri şurup üreten gıda işletmecilerinin, yönetmeliğin yayımı tarihinden önce ürettikleri ürünler, 31 Aralık 2020 tarihinden sonra piyasada bulunamayacak.

Bu değişiklik beslenme uzmanı olarak beni çok mutlu etti çünkü bu tür içecekler tüketicide yanılgıya sebep olabiliyor ve bireyler sağlıklı diye düşünüp aslında farkında olmadan basit şeker oranı yüksek bir içeceği fazlaca içebiliyor.

Uzun yıllardır altını çizdiğimiz konu eklenmiş şekerin mümkün olduğunca beslenmeden uzaklaştırılması. Günlük şeker alım miktarı toplam aldığınız kalorinin %10 unu geçmemeli bu oranı bakın Amerikan Kalp Derneği nasıl hesaplıyor.

Amerikan Kalp Derneği (AHA) önerileri:

 Erkekler:  
Günde 150 kalori (37.5 gram)

 Kadınlar:  
Günde 100 kalori (25 gram)

 Çocuklar:  
En fazla 25 gram

Oysa tüketilen miktarlar bunun çok üzerinde. Fark etmeden basit şeker tüketiyor olabilirsiniz. Bunun için bir günlük beslenmenizi yazmanızı ve hazır aldığınız besinlerin etiketlerini incelemenizi tavsiye ediyorum. Tükettiğiniz ürünlerin etiketlerine göz gezdirin. Çok sağlıklı diye düşündüğünüz birçok içecekte, bisküvi yoğurt veya tahıl gevreğinde veya soslarda aşırı miktarda şeker olabiliyor.

Eklenmiş şekerden kaçının

Gıda Bankacılığı Zirvesi 2. kez gerçekleşti

Dünyada 821 milyon açlık çeken birey varken, maalesef obez ve fazla kilolu insan sayısı neredeyse bunun iki katı. Kaynakları doğru kullanıp adil bir şekilde dağıtabilsek açlığa çare olabiliyoruz. Tüm dünyada açlık ve yoksulluklea mücadelede önemli bir araç olan gıda bankacılığı sistemi giderek daha da kritik bir ihtiyaç haline geliyor. İki yıldır konuşmacı olarak benim de katıldığım gıda bankacılığı zirvesi bu yıl 3 farklı ülkenin örnek sistemlerini de anlama imkânı verdi. Singapur, İngiltere ve Arjantin örneklerini dinlediğimiz oturumların online yapılması aslında karbon ayak izini azaltmak açısından da kıymetli oldu.

Haberin Devamı

Gıda israfıyla mücadelede bireysel çabalar ve hane halkı davranışı önemli olsa da zincir marketler ve gıda üreticilerine getirilecek yaptırımların hayata geçmesinin daha etkili ve hızlı olacağı görüşündeyim. Fransa’da uygulanan sistemin iyi bir model olduğunu düşünüyorum, 2021 yılında depozito uygulanmasına geçiş, belediyelerin sıfır atık çalışmalarına yoğunlaşması da eminim sürece katkı sağlayacaktır.

Zirveye katılan TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Mihrimah Belma Satır, “Gıda bankacılığı hem israfı önlüyor hem yardımların verimli ve şeffaf bir şekilde kişilere ulaştırılmasını sağlıyor. Bizim insanımız sosyal yardımları ve destekleri destekleyen ve teşvik eden bir pozisyonda. Bazen insanlarımız temiz duyguları istismar edilebiliyor. Gıda bankacılığı sisteminde yardımların alındığı yer ve ulaştırıldığı yer açık bir şekilde bir sistem üzerinden görüntülenebilir” diyerek pek çok bakanlıkla bu yönde çalışmalar yapıldığını bildirdi, umuyorum ki hızlı sonuç alınabilir.

Haberin Devamı

Global Food Network üyesi olarak ülkemizi dünyada temsil eden Temel İhtiyaç Derneği (TİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Hande Tibuk da STK, özel sektör ve kamu el ele güzel işler yaptıklarını vurgulayarak, gıda bankacılığı aracılığıyla tonlarca yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırdıklarını iletti. TİDER Kurucu Başkanı Serhan Süzer ise 2010 senesinde gıda firmalarının bir araya gelerek kurduğu TİDER’in bugün farklı bir noktada olduğunun altını çizdi, “Biz önce gıda bankacılığı yaptık. İhtiyaç sahiplerine belli kanallardan ihtiyaçlarını ulaştırdık. Balık verirken balık tutmayı öğreten bir platform haline geldik. İsrafı önlemeyi ana misyonumuz hale getirdik. İhtiyaç sahiplerinin kendi ayakları üzerinde durması için meslek edindirme girişimleri ve mikro kredi faaliyetlerine hız verdik. Bugün birçok kuruluş bir aradayız. Gıda bankacılığının verimli, işlevsel ve şeffaf olarak sürdürülmesi için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Özetle benim için “Gezegeni Besleme” yolunda bir adım daha atılan güzel bir gün oldu.

Eklenmiş şekerden kaçının