14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Diyabete ne iyi gelir? Doğru bilinen yanlışlar nedir? Gelin birlikte bakalım
Dünya çapında her 10 yetişkinden birinin diyabetle mücadele ettiğini biliyor musunuz? Diyabet yaşam kalitesini etkileyen en önemli sağlık problemlerinden biri ve hem küresel çapta hem de ülkemizde sıklığı gitgide artıyor. Öyle ki siz bu satırları okurken, her 6 saniyede 1 kişinin diyabet sebebiyle hayatını kaybettiği biliniyor.
İDF Diyabet Atlası, dünya çapında 537 milyon yetişkinin diyabetli olduğunu belirtirken 2050 yılına kadar bu sayının iki katından fazla artarak 1.3 milyar kişiye ulaşacağını tahmin ediyor. 14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), diyabet komplikasyonlarını ve risklerini en aza indirebilecekleri yollara ilişkin farkındalığın artırılması ve temel bakıma adil erişim ihtiyacını vurguluyor. Elbette bu konuda çaresiz değiliz; erken tanı, farkındalık ve yaşam tarzı değişikliğiyle sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün. Güncel veriler eşliğinde diyabeti bir kez daha ele alalım.
Sık idrara çıkma, çok susama, ani kilo kaybı, yemek sonrası halsizlik, nefeste aseton kokusu, zihin bulanıklığı, ani açlık ve şeker arzusu… Eğer bu belirtileriniz varsa en kısa zamanda uzman bir hekime muayene olmalısınız, ayrıca her yıl düzenli olarak kan şekeri ve insülin kontrolü yaptırmanızı tavsiye ederim. Yüksek beden kütle indeksi (BMİ), dengesiz beslenme, çevresel/mesleki riskler, sigara ve alkol kullanımı, düşük fiziksel aktivite diyabet için risk faktörlerinin başında geliyor.
Diyabetle ilgili bazı konularda beslenme yönünde kafa karışıklıkları ve tartışmalı görüşlere rastlanabiliyor. En sık aldığım sorular arasında karbonhidrat dengesi, aralıklı oruç, vegan/vejetaryen beslenme konuları var…
1-Vejetaryen beslenmeyle diyabeti kontrol altına alabilir miyim?
Günümüzde bitki bazlı beslenenlerin sayısı giderek artıyor. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta vejetaryen beslenmenin iyi planlanmış, yeterli ve dengeli olması. Vegan, vejetaryen beslenmeyle diyabeti kontrol altına almak gibi tartışmalı görüşler oldukça fazla. Diyabet ve vejetaryen beslenme arasındaki ilişkiyi değerlendiren bir metaanaliz çalışmasında vejetaryen beslenme HbA1c’de önemli bir azalmayla ilişkilendirilmiş. HbA1c testi sonucu, son 2 ila 3 aydaki ortalama kan şekeri seviyenizi yansıtır. Cardiovascular Diagnosis and Therapy dergisinde yayımlanan çalışmada, vejetaryen beslenmenin, tip 2 diyabette glisemik kontrol ile doğrudan ilişkili olduğu belirtiliyor. Vejetaryen beslenme temelinde daha fazla sebze meyve ve lif tüketimi içerdiğinden örneğin kilonuzu daha iyi kontrol etmenize, diyabetle ilişkili bazı komplikasyon riskinizi azaltmanıza ve vücudunuzun insüline daha duyarlı olmasına yardımcı olabilir. Bitkisel protein kaynağı baklagillerden faydalanmanın gerekli olduğunu hatırlatmak istiyorum.
2- Aralıklı oruçla diyabeti yönetmek mümkün mü?
IF (Intermittent fasting), yani “Aralıklı oruç” kavramını daha önce duymuşsunuzdur. Aç kalma ve yeme periyotlarını belirleyen bu sistem konusunda gerek danışanlarımdan edindiğim tecrübeler, gerekse okuduğum güncel çalışmalar, hâlâ belirsizlikler olduğunu gösteriyor. Konuyla ilgili yeni bir çalışmaya göre, aralıklı oruç olarak da bilinen zaman kısıtlamalı beslenme, Tip 2 diyabetli kişilerin kilo vermesine ve kan şekeri seviyelerini kontrol etmesine yardımcı olabilir. JAMA Network Open’da geçtiğimiz günlerde yayımlanan çalışmada, 75 birey üç gruba ayrılmış: Aralıklı oruç uygulayanlar, enerji alımını azaltanlar ve kontrol grubu. Katılımcılar 6 ay boyunca takip edilmiş. Her gün öğlen ile akşam saat 20.00 arasındaki sekiz saatlik zaman diliminde yemek yiyen bireyler, enerji alımlarını yüzde 25 oranında azaltmaları istenen bireylere göre altı ay boyunca daha fazla kilo kaybetmişler. Aralıklı oruç uygulayanlarda son üç aydaki kan şekeri seviyelerini gösteren hemoglobin A1C seviyelerinde de azalma görüldüğü sonuçlar arasında. Çalışma, geleneksel diyet kalıbını uygulayamayan bireyler için zaman kısıtlamalı beslenmenin bir alternatif olabileceğini belirtiyor. Araştırmacılar kilo vermeye çalışan birçok insan için zamanı kontrol etmenin, aldıkları enerjiyi kontrol etmekten daha kolay olabileceğini söylüyor. Fakat burada dikkatinizi bir kez daha dengeye çekmek istiyorum. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme programı kalori saymaktan değil, dengeyi oluşturmaktan geçiyor. Konu diyabet olunca karbonhidrat, protein ve yağ dengesini de iyi oluşturmak gerekiyor. Özetle bu konuda diyabetin çeşidine göre ve kişiye özel çözümlerle yaklaşmak, hekim-beslenme uzmanı eşliğinde kan şekeri seviyelerini düzenli olarak gözlemlemek gerekiyor.
3- Diyabetli olmak diğer hastalık risklerimi artırır mı?
Diyabet hastalığı kontrol edilmezse başta kalp damar, göz, böbrek ve sinirler olmak üzere birçok organ ve dokuda olumsuz etkiler yaratabiliyor. Konuyla ilgili çok yeni bir çalışma, obezite ve diyabet ikilisinin kanser olan ilişkisine dikkati çekiyor. Pankreas kanseri görülme sıklığı giderek artan kanser türleri arasında. Öyle ki 2030 yılında kansere bağlı ölümlerin ikinci önde gelen nedeni olması bekleniyor. Cell Metabolism dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan araştırma, aşırı insülin seviyelerinin, sindirim sıvıları üretmeye yardımcı pankreas asiner hücrelerini aşırı uyardığını gösteriyor. Bu aşırı uyarılmanın bu hücreleri kanser öncesi hücrelere dönüştüren inflamasyona yol açabileceği belirtiliyor. Araştırmacılar, bulguların obezite ve Tip 2 diyabetle ilişkili diğer kanserler için de anlam taşıyabileceğini, yüksek insülin seviyelerinin de hastalığın başlamasında rol oynayabileceğini söylüyor. İnsülin seviyelerinizi kontrol altında tutmak önemli.
5 adımda ne yemeli?
1- Tam tahılları beslenme planınızdan eksik etmeyin. Rafine tahıllar yerine tam tahıllar ve alternatiflerini tüketin.
2 - Günde 5 porsiyon sebze meyve tüketmeye özen gösterin. Meyve tüketiminizde yanında süt, yoğurt grubuna yer vermenin kan şekeri kontrolünüze fayda sağlayacağını hatırlayın.
3 - Bağırsaklarınızı önemseyin. Lif açısından yeterli beslendiğinizden emin olun. Bitkisel protein kaynağı baklagillere beslenme planınızda mutlaka yer verin.
4 - Aşırı yağlı, ilave şeker içeren veya işlenmiş gıdaları beslenme planınızdan çıkarın.
5 - Yeterli sıvı almaya özen gösterin. Alkol tüketiminizi ise sınırlandırın.