9 Mayıs Dünya Çölyak Günü... Son yıllarda pek çok otoimmün hastalığın görülme sıklığı artıyor. Bunlardan biri de çölyak. Ülkemizde 250 bin ile 750 bin arasında çölyak hastası olduğu tahmin ediliyor. Çölyak hastalığı, buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten isimli proteine karşı duyarlılık sonucu otoimmün gelişen bir hastalık. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, değişen bağırsak mikrobiyatası, immünolojik mekanizmalar burada söz sahibi. Dünya Çölyak Günü’nde gluten ve çölyak ilişkisinden bir kez daha bahsetmek istedim.
Gluten buğday tanelerinin ana depolama proteini olarak tanımlabilir. Çölyaklı bireyler bu proteini sindiremez. Glutene karşı alerjisi olan kişilerde gluten bağırsaktaki villuslara zarar verir ve vücut için gerekli olan besin öğeleri ince bağırsaktan emilemez. Villusları ince bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince uzantılar olarak tanımlayabilirim. Hastalık bazı bireylerde yıllarca hiç belirti vermez veya çok hafif seyredebilir, öyle ki birey bu durumu uzun süre fark etmeyebilir. Bazı bireylerde ise tam tersi durum söz konusudur. Özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık ve enfeksiyonlarda artış görülebilir.
Glutensiz beslenme
Tedavide gluten içeren tüm ürünlerin diyetten çıkarılması yani eliminasyonu gerekir. Ekmek, makarna, bisküvi, kek, kraker, pasta, irmik, birçok tahıl gevreği gluten içerir. Bu nedenle buğday, çavdar, arpa ve bu tahıllarla yapılan her türlü besin diyetten çıkarılır. Glutenin diyetten çıkarılması ile hastalığın belirtilerinde kısa süre içinde gerileme gözlenir. Pirinç, karabuğday, darı glutensiz alternatiflere örnek verilebilir. Çölyaklı bireyler bu alternatiflerden yapılan unlar veya baklagil unlarını da tüketebilir.
Yapılan çalışmalar çölyak hastalarının yüzde 20-38’inin kalori/protein, diyet lifi, bazı mineraller ve vitaminler gibi besin ögesi eksiklerine sahip olduğunu gösteriyor. Bu nedenle medikal bir tedavi olarak glutensiz beslenmesi gereken bireylerin, hekim kontrolünde kan değerleri düzenli olarak kontrol edilmeli, doğru takviyeler ve doğru beslenme önerileri ile desteklenmesi gerekiyor.
Burada etiket okumanın önemine bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Günümüzde market raflarında pek çok glutensiz alternatife rastlamak mümkün. Fakat iyi bir gıda okuryazarı olmanız kıymetli. Çünkü glutensiz yiyeceklere çiğnenebilirlik, kıvam ve lezzetini korumak için yağ ve şeker eklemesi yapılabiliyor. Bu durumda besinlerin kalori içeriği yükseliyor, lif içeriği ve besleyiciliği azalıyor ve dolayısıyla bağırsaklarımızdaki dost bakterilerimize de zarar verebiliyor. Aynı zamanda emülgatör, kıvam arttırıcı gibi pek çok katkı koruyucu eklenebiliyor. Yapmanız gereken glutensiz alternatif tercih ediyorsanız içindekiler kısmını detaylıca incelemek. Katkı koruyucu, renklendirici içermeyen, yüksek lif içeren alternatifler tercihiniz olsun.
Herkes için uygun mu?
Glutensiz beslenme aslında son yıllarda popüler beslenme modellerinden biri. Çölyak hastaları haricinde pek çok birey bu beslenme modelini benimseyebiliyor. Peki herkes glutensiz mi beslenmeli? Cevap, hayır. Çölyak ve gluten hassasiyeti gibi özel beslenme gerektiren bağırsak hastalıklarında glutensiz beslenmenin uygulanması şart. Fakat dengeli beslenen ve problemi olmayan bireylerin kilo vermek uğruna glutensiz beslenmesi gerekmiyor.
Araştırmalar glutenden kaçınmak için tahıl tüketimini azaltmanın yetersiz lif alımı başta olmak üzere kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini arttırdırdığını gösteriyor. Konu ile ilgili British Journal of Nutrition dergisinde yayımlanan bir çalışmada, buğdayın içindeki fruktan prebiyotikler yokluğunda, prebiyotik ailesine alışık olan mikrobiyota dengesinin bozulduğu ve proinflamatuar bir ortam oluştuğu belirtilmiş. Yani glutene karşı bir hassasiyeti olmayan bireylerde gluten tüketmemek inflamasyon durumunu tetiklemiş. Aynı zamanda gluteni bilinçsizce beslenme planınızdan çıkardığınızda ilerleyen dönemlerde bir hassasiyet oluşabileceğine dair de çalışmalar var.
Elbette bazı dönemlerde farklı sağlık sebepleri ile gluten, laktoz içeren besinleri beslenme planınızda sınırlayabilirsiniz. Fakat yapılması gereken tedbirli olmak. Dengeli protein, sebze, meyve ve doğru tahılları uygun sıklık ve miktarda tükettiğinizde, gluten hassasiyeti görülme sıklığı da azalıyor.