Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni bir yöntem kullanan araştırmacılar, gıdaları bir trafik lambası gibi yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç renk bölgesine ayırmışlar: Yani kırmızıda duruyor, yeşilde geçiyoruz.

Bir formül olsa, sizi fazla kilolarınızdan kurtarsa, hastalıklardan korusa… Sihirli değnek etkisi gibi bir formül veya teknikten bahsetmek gerçekçi olmasa da araştırmalar, bazı besinlerin sağlığınız üzerindeki etkilerinden çarpıcı bir şekilde bahsediyor. Örneğin sosisli bir sandviçe hayır diyemeyenlerden misiniz? Peki, bu sosisli sandviçi yediğinizde ömrünüzden 36 dakika çaldığını söylesem yine aynı istekle tüketir miydiniz? Michigan Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırmaya göre, 1 sosisli sandviç yaşamınızdan 36 dakikaya mal olabilirken, bunun yerine bir porsiyon yağlı tohum tercih etmek, ömrünüzü 26 dakika uzatmaya yardım edebiliyor. Elbette gıdaların sadece insan sağlığına değil, gezegen sağlığına da etkisinin büyük olduğunu unutmamak gerek. Çalışmanın diğer ilgi çekici sonuçlarını sizlerle paylaşmak istiyorum: Eminim ki bu yazıyı okuduktan sonra bazı besinlere karşı görüşleriniz değişecek. Nature Food dergisinde yayımlanan çalışmada, 5 bin 800’den fazla gıda değerlendirilerek besinsel hastalık yüklerine ve çevre üzerindeki etkilerine göre sıralanmış. 6 bin yiyeceğin karbon ayak izini ölçen ve besin etkisini hesaplayan bir ölçüm yöntemi kullanılmış.

Haberin Devamı

Beslenmede rengini seç

Gelelim çalışmanın sonuçlarına. Çalışma; sığır eti ve işlenmiş etlerden alınan günlük kalori alımının yüzde 10’unu meyve, sebze, yağlı tohumlar, baklagiller ve bazı deniz ürünleri ile değiştirmenin, diyetteki karbon ayak izinizi üçte bir oranında (yüzde 33) azaltabileceğini söylüyor. Ayrıca bireylerin ömrünü kişi başına 48 dakika uzattığı, çalışmanın önemli sonuçları arasında yer alıyor. Her bir gram işlenmiş ette ortalama 0.45 dakika kaybedildiği de ilgi çekici sonuçlardan.

Kırmızıdan yeşile doğru

Araştırmada, gıdaların çevresel etkisini değerlendirmek için araştırmacılar, gıdaların yaşam döngüsü etkisini (üretim, işleme, imalat, hazırlama/pişirme, tüketim, atık) değerlendirmek için yeni bir yöntem kullanmış. Araştırmacılar, gıdaları bir trafik lambası gibi hem beslenme ve hem de çevresel performanslarına göre yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere üç renk bölgesine ayırmışlar.

Haberin Devamı

Yeşil bölge, bireyin diyetinde artırması önerilen gıdaları temsil ediyor; hem besleyici açıdan faydalı hem de düşük çevresel etkileri olan gıdaları içeriyor. Bu bölgede yer alan yiyecekler ağırlıklı olarak kabuklu yemişler, meyveler, tarlada, mevsiminde yetiştirilen sebzeler, baklagiller, tam tahıllar ve bazı deniz ürünleri.

Beslenmede rengini seç

Kırmızı bölge ise önemli ölçüde besinsel veya çevresel etkileri olan ve kişinin diyetinde azaltması veya kaçınması gereken yiyecekleri içeriyor. Bu besinlere ise çevre üzerinde oldukça olumsuz etkileri olan işlenmiş etler, sığır ve kuzu eti örnek gösteriliyor. Araştırmacılar, besinsel açıdan faydalı gıdaların her zaman en düşük çevresel etkiyi yaratmayabileceğini ve bunun tersini de belirtiyor.

Mevsiminde yetiştirilen meyve ve sebzeler, baklagiller, yağlı tohumlar ve bazı deniz ürünleri dâhil olmak üzere hem besleyicilik yönünden faydalı hem de çevreye olumlu etki sağlayan gıdaları beslenme planınızda artırmak için geç kalmayın. Çünkü hem kendi sağlığınız hem de gezegen sağlığını iyileştirmek için bazı yaşam tarzı değişikliklerinin aciliyeti ortada.

Haberin Devamı

Bitki bazlı beslenmenin süper gücü

Bu araştırmanın sonuçları bizlere hem kendi sağlığımız için hem de gezegenimizin sağlığı için bitkisel bazlı beslenmeye yönlenmemizin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Sağlıklı beslenme ve çevre bilincinin artmasıyla bu tarz beslenen bireylerin sayısının da giderek arttığını görmek sevindirici. Bilimsel çalışmalar da bitki bazlı beslenmenin iyileştirici gücünü destekliyor. Çoğu çalışma, aynı zamanda çeşitli sebze meyve tüketiminin hastalıklara karşı koruyucu olabileceğini gösteriyor. Yeterli sebze meyve tüketiminiz olmadığında aslında lif, antioksidan veya güçlü fitokimyasalar gibi birçok yararlı bileşenlerinden faydalanmamış oluyorsunuz. Tabağınızı neden daha fazla renklendirmeniz gerektiği ile ilgili güncel çalışmaları aktarmaya devam edeceğim.