Her ne kadar alışık olduğumuz bayramlar gibi olmasa da bu bayramın herkes için huzurlu, sağlıklı ve mutlu geçmiş olmasını diliyorum. Koronavirüs sebebiyle mart ortasından beri evlerdeyiz, beslenme düzenimiz ve birçok alışkanlığımız değişti, hareketimiz azaldı. Bunun yanı sıra ramazan ayıyla beslenme düzeninin normal hayattan çok daha farklı olduğu bir ay geçirdik. Şimdi bir de üstüne bayram sofraları ve bayram tatlıları da eklenince, tartıda karşılaşılan kilolar birçok kişi için alarm zillerinin çalmasına sebep oldu. Korkmayın, yalnız değilsiniz, bu süreç birçok kişinin değişen beslenme düzeniyle ipin ucunu kaçırmasına sebep olmuş olabilir. Unutmayın, beslenme düzeninizde yapacağınız bazı değişiklikler sizi rahatlatabilir, kilo verdirebilir ve eski enerjinize kavuşmanıza yardımcı olabilir.
Hızlı kilo verme telaşından vazgeçin
Son iki ay veya üç ay içinde aldığınız kiloları üç gün veya bir hafta içinde vermeye çalışmak gerçekçi bir yaklaşım değil. Hızlı kilo vermenize neden olacak, düşük kalorili, popüler diyetler hem kısa hem de uzun vadede metabolizmanıza zarar verir. Popüler diyetlerin olağanüstü sonuçlar vadettiğini biliyorum ama çoğu zaman temel besin gruplarından birinin veya daha fazlasının tamamen beslenme düzeninden çıkarıldığı tek yönlü beslenmeye yönelik diyetler oluyor. Kalıcı olmayan ve geçici çözümler vadeden bu diyet listeleri vücudun ihtiyaç duyduğu birçok besinden yoksun kalmasına ve sağlıkta ciddi hasarlara sebep olabiliyor. Yavaşlayan metabolizma ve sağlık sorunları ile sonrasında ideal kiloya gelmek daha da zorlaşıyor.
Sıvı tüketimini ihmal etmeyin
Tartıya çıktığınızda gördüğünüz fazla kiloların bir kısmı ödem ve şişlikten kaynaklanıyor olabilir. Eğer siz de bu son dönemde su tüketiminizi azalttıysanız tartıda gördüğünüz rakamlar sizi şaşırtmasın. Bayram sonrasında sıvı tüketimini artırmak vücudunuzun toksinlerden kurtulmasına ve ödemi azaltmaya da yardımcı olur. Gün içinde 2.5-3 litreye yakın su tüketmeyi ihmal etmeyin. Eklenti şeker içeriği yüksek içecekler tüketmek yerine evde kendi içeceğinizi kendiniz hazırlamayı deneyin.
Detoks işini uzmanına bırakın
Bayram sonrası detoks birçok kişinin en merak ettiği konulardan. Evet, her gün ister istemez birçok toksinle karşı karşıya kalıyoruz. Sigara dumanı, egzoz, katkı maddeleri, tarım ilaçları, radyasyon ve daha birçok toksin kaynağı. Eğer bir de dengesiz beslenme, hareketsiz yaşam ve stres ilave olursa, bu durumda vücudunuzun hem stresle baş etmesi, hem ihtiyacı olan besin öğelerini karşılaması, hem de bağışıklık sisteminizi güçlü tutması gittikçe zorlaşır. İşte detoksun anlamı aslında bu toksinlerden arınmaktır. Korkmayın, bu işi sizin yerinize yapan biri var, karaciğeriniz. Vücudumuz zaten doğal yollardan toksinleri temizler, bunun için bizim yapmamız gereken tek şey ona yardımcı olmak. Peki, neler yapabiliriz?
Sebze ve meyve tüketimine özen gösterin. Her sebze ve meyvenin ona özel renklerinin altında farklı vitamin, mineral ve antioksidan bileşen olduğu için çeşit çeşit ve rengârenk beslenmeye özen gösterin.
Bağırsak sağlığını destekleyici yoğurt, kefir gibi probiyotik ürünler tüketin.
Bitkisel protein ve lif kaynağı kuru baklagilleri haftada üç dört kez tüketin.
Haftada en az iki kez omega-3 açısından zengin olan balıkları tüketin. Omega-3 alımı inflamasyonu azaltarak detoksa yardımcı olacaktır.
Bağırsak sağlığı için tam tahılları ürünleri tüketin, bulgur, karabuğday, tam tahıllı ekmekler, yulaf ezmesi bağırsaklarınız için faydalıdır.
Yağlı tohumlar enerji verirken, vitamin ve protein açısından da destekleyicidir. Günlük beslenmenizde tuzsuz fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumlara yer verin.
Öğünlerde birden yüklenmek yerine küçük porsiyonlarda daha sık beslenmeye özen gösterin. Gün içinde üç ana bir iki ara öğün yapabilirsiniz.
Bu süreçte yağlı et ürünleri, şeker, yüksek kafein içeren besinler, işlenmiş besinler, alkol ve doymuş yağ içeren besinlerden kaçının.