Bayramın lezzetleriyle aranıza mesafe koymayın elbette; sağlıklı beslenmek, kiloyu korumak için birkaç küçük noktaya dikkat etmek yeterli
Geçirdiğimiz son bayramlarda, kısıtlamalar nedeniyle sevdiklerimizle doyasıya kavuşamadık ama bu bayram onları ziyaret etmek için fırsatımız var. Böyle zamanların hem ruhumuzu hem de bedenimizi beslediğimiz dönemler olduğunu düşünüyorum. Yine de maske kullanımına, hijyene ve sosyal mesafeye dikkat etmek gerektiğini aklımızdan hiç çıkarmayalım. Bayram denilince akla ilk önce büyük sofralar, birbirinden lezzetli yemekler ve hayır denmesi çok zor olan ikramlar geliyor. Peki, bayram sofralarına ve ikramlarına mesafeniz nasıl olacak? Elbette bayramın lezzetleriyle aranıza sosyal mesafe koyun demeyeceğim ama sağlıklı beslenmek, kiloyu korumak için dengeyi sağlamak önemli. Her zaman vurguladığım gibi birkaç küçük noktaya dikkat ederek, bayramı tahmin edebileceğinizden çok daha sağlıklı geçirebilirsiniz.
1 Kavurmanızı nasıl pişiriyorsunuz?
Kurban Bayramı’nda genelde kahvaltı geç saate kalabiliyor, böyle durumlarda kahvaltınızı öğle yemeğiyle birleştirebilirsiniz. Kahvaltıyla öğle yemeği arasında yenilen bu öğünün vazgeçilmezi kavurmayı tüketirken sebzeyle pişirmeyi deneyin. Kurban Bayramı’nın vazgeçilmez yiyeceği kavurma, sebzelerle pişirilirse daha hafif olur. Kavurmanın içine kabak, domates, kırmızı ya da yeşilbiber gibi evde bulduğunuz sebzeleri koyabilirsiniz. Etin kendi yağı olduğu için yağ eklemeden, soğan ve sarımsakla lezzetlendirebilirsiniz. Et kullanılarak yapılan sebze ya da baklagil yemeklerine yağ ilave etmemeye gayret edin. Özellikle katı yağları, et yemeklerinde kullanılmayın, etin kendi yağıyla pişmesi en doğrusudur.
2 Egzersize şans verin
Hava sıcaklıkları artınca yürüyüş ve egzersiz de buna paralel olarak azalıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivite veya 75 dakika şiddetli fiziksel aktivite yapmasını tavsiye ediyor. Bugünlerde, dışarıda egzersiz için kendinizi çok fazla zorlamayıp bulunduğunuz yerde adımlarınızı artıracak çözümler üretebilirsiniz. Günlük yaşam aktivitesiyle 10 bin adıma ulaşmanın pek kolay olmadığını biliyorum. Fakat bu konuda sizlere yeni yapılmış bir araştırmadan bahsetmek istiyorum. Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar, sıklıkla önerilen 10 bin adım yerine günde sadece 4 bin 400 adım yürümenin hastalıklardan korunmak için yeterli olabileceğini söylüyor. 10 bin adım hedefine ulaşmak için ortalama günde yaklaşık iki saat yürümeniz gerekirken, 4 bin 400 adıma ulaşmak sade 40-50 dakikanızı alacaktır. Gerçekçi hedefler uygulamak bu konuda size yardımcı olacaktır.
3 Ölçüyü fazla kaçırmayın
Kırmızı et ve kalp hastalığı riski ile ilgili birçok çalışma yapılıyor. Kırmızı et bu etkiyi kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol seviyeleri üzerinden gösteriyor ve damar sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Geçen ay yapılan bir çalışma, gün içinde tüketilen her porsiyon kırmızı etin yüzde 12 daha yüksek kalp hastalığı riskiyle ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu oran işlenmiş ette ise yüzde 15 olarak görülmüş. Fazla miktarda et tüketiminin diğer hastalık riskleriyle de ilişkili olabileceğini hatırlatmak istiyorum. Cancer Discovery dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, fazla miktarda et tüketimi ve kanser ilişkisini açıklayabilecek bir DNA mutasyonu tanımladı: 900 koleraktal kanser hastasının DNA’sı incelendiğinde işlenmiş et ürünlerinin hastalarda önemli ölçüde ilişkili mutasyon olduğu gözlemlenmiş.
4 Bayramda kilo alırsam ne yapmalıyım?
Ne kadar dikkat ederseniz edin, bayram sonunda tartıda bir miktar artış görebilirsiniz. Bu noktada sabırlı olmanızı tavsiye ediyorum. Bir sonraki yazımda aldığınız kiloları vermek için önerilerimden detaylı olarak bahsedeceğim. Bayram için önerim ise yeme hızınızı yavaşlatmanız ve bol su içmeniz yönünde. Yemek yerken aynı zamanda vücudunuzu da dinlemek, yediğiniz yemeğe odaklanmak, doygunluk hissini artırmak için önemlidir. Özellikle sıvı kaybınızın fazla olduğu bu yaz aylarında gün içinde en az 2.5-3 litre su içmeyi ihmal etmeyin.