Dilara Koçak

Dilara Koçak

bilgi@mezurasaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Eğer arılar olmasaydı gıdaların 3’te 1’inin sofranızda olamayacağını biliyor musunuz? Çoğu gıdayı arıların yaptığı tozlaşmaya borçluyuz

Dünya genelinde olduğu gibi maalesef Türkiye’de de önemli oranda arı ölümleri yaşanıyor. Pestisit olarak adlandırılan tarım zehirleri nedeniyle arıların sayısı hızla azalıyor. Yoğun tarım uygulamaları, habitat kaybı, iklim değişikliğiyle ilişkili yüksek sıcaklıklar da arıların yaşamını olumsuz yönde etkiliyor. Pestisitlerin insan ve doğaya zararlarına dikkat çekmek ve mücadele için Buğday Derneği tarafından yürütülen “Zehirsiz Sofralar” hareketini destekliyorum. Siz de arıları öldüren tarım zehirleri yasaklansın istiyorsanız kampanyalarına destek olabilirsiniz.

Haberin Devamı

Arılar ve arıcılar, küresel gıda güvenliği ve gezegenimizin biyolojik çeşitliliği için elzem. Sözleşmeli arıcılık da gün geçtikçe önem kazanıyor. Koronavirüs sebebiyle eminim birçok kişi gibi sizin de doğal besin takviyelerine ilginiz arttı. Bağışıklığı güçlendiren doğal besin takviyeleri denilince akla ilk gelenlerden biri de arı ürünleri oluyor. Propolis, arı sütü, polen ve arı ekmeği gibi yüzde 100 doğal arı ürünleri geliyor. İşte tam da bu noktada daha önce de paylaştığım, sevgili dostum Gıda Yüksek Mühendisi Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın hikâyesini hatırlatmak istiyorum.

Oğlu için…

Aslı Elif Tanuğur Samancı, oğlunda görülen bir bağışıklık sistemi sorunundan dolayı oğlunun bağışıklığını desteklemek için bilimsel ve tıbbi kaynaklardan araştırmalar yapıyor. Dünyanın her yerinde, sık tekrarlayan enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirmek için propolis ve arı sütünün destekleyici olarak kullanıldığını görüyor. Eşi ziraat yüksek mühendisi arıcılık uzmanı Taylan Samancı ile beraber ilk defa propolisi yerli olarak üretiyorlar ve özütleyerek damla formuna getiriyorlar. 6 ay boyunca, oğluna kendi ürettiği propolis damla ve arı sütünü düzenli olarak veriyor ve oğlunun bağışıklığının güçlendiğini görüyor. Bunun üzerine, bu ürünlerin yerli üretimini başlatmak ve ihtiyacı olan herkese ulaştırmak için 2013 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi ARI Teknokent’te eşi Taylan Samancı ve hocası Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu ile beraber BEE’O Propolis firmasını kurarak çalışmalarına başlıyorlar.

Haberin Devamı

Arı yoksa biz de yokuz

Propolisli cilt bakım ürünleri

Türkiye’de ilk defa geliştirdikleri “Sözleşmeli Arıcılık Modeli” ile kovandan sofraya izlenebilir bir sistem kurarak, hem arıcılara eğitim ve malzeme desteği sağlıyor hem alım garantisi veriyor hem de etik ticaret yaparak, ülkemizde arıcılığın gelişmesine ve sürdürülebilirliğine de katkı sağlıyorlar. Geçtiğimiz günlerde sevgili Aslı, iki yıldır yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sonucu elde edilen yeni propolisli doğal cilt bakım ürünlerinin lansmanını yaptı. Ürünlerin en sevdiğim özelliği, formüllerinde arı ürünlerinin yanı sıra tamamen doğal bitkisel yağların bulunması, katkı koruyucu, parfüm içermemesi.

Hepimiz aynı kovandayız

Sözleşmeli Arıcılık Modeli’nin hem ülkemiz için hem de doğanın korunması için önemi büyük. Arıcılık, dünyada ve ülkemizde tozlaşmaya da büyük katkı sağlayan bir sektör. Gıda üretiminin yüzde 60’ı, tozlaşmanın da yüzde 80’i arılar sayesinde gerçekleşiyor. Firma arıcılığı ve arıları koruyan modeller sayesinde dünyada yeşil bitki örtüsünün korunmasına ve gıda üretiminde sürdürülebilirliğe de önemli derecede katkı sağlanmış oluyor. İnsan, doğadaki canlılardan yalnızca biri! Doğayı incitmeden, bozmadan, zehirlemeden üretmek, gezegendeki sayısız canlıyla uyum içinde yaşamak mümkün. Hepimizin aynı kovanda olduğunu unutmayın.