Yaşam kalitesini etkileyen en önemli sağlık problemlerinden diyabetin dünya genelinde ve ülkemizde görülme sıklığı gitgide artıyor. Ama çaresiz değiliz; erken tanı, farkındalık ve yaşam tarzı değişikliği ile sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün
Yarın 14 Kasım Dünya Diyabet Günü... Her yıl bu özel günde farkındalığı artırmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Fakat buna rağmen dünyanın birçok yerinde; diyabet bakımı iyi yapılamayan, insüline dahi erişemeyen veya ulaşmakta zorluk çeken önemli bir popülasyon var. Bu konuda farkındalık ve çözüm üretilmesini sağlamak için Uluslararası Diyabet Federasyonu 2021-2023 yılları Dünya Diyabet Günü temasını “Diyabet Bakımına/Tedavisine Erişim” olarak belirledi.
Diyabette beslenmenin önemini artık hepimiz biliyoruz. Bu noktada erken tanı, farkındalık ve yaşam tarzı değişikliği ile bu oranları azaltmak ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkün olabilir. Beslenme, düzenli hekim kontrolü, fiziksel aktivite, diyabet tedavisinde en önemli faktörlerden üçü olarak sayılabilir. Diyabetle ilgili güncel çalışmalar nelere dikkati çekiyor:
1 Görülme sıklığı artıyor
IDF Diyabet Atlası’na göre; 2021’de 537 milyon yetişkin, yani her 10 kişiden biri diyabetle mücadele etti. Bu sayının 2030’da 643 milyona ve 2045’te 783 milyona çıkması bekleniyor. Diyabetli 2 yetişkinden 1’inin (yüzde 44) tanı almadığı ve bunların çoğunluğunun Tip 2 diyabetli olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Ülkemizde ise yaklaşık 9 milyon kişinin diyabetle mücadele verdiği tahmin ediliyor. Diyabet Atlası’ndaki 20-79 yaş arasında verilere bakıldığında 5 ülke arasında ilk sırada yer alıyoruz.
2 Tek neden genetik mi?
Ailenizde diyabet öyküsü varsa risk altında olduğunuzdan söz etmek mümkün. Peki, sizce tek neden genetik mi? PLOS Medicine dergisinde geçtiğimiz aylarda yayınlanan bir araştırma, genetik risk faktörleri ile kıyaslandığında sağlıklı bir yaşam tarzının, daha düşük Tip 2 diyabet riski ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Başka bir çalışma ise genetik olarak riskli bireylerde beden kitle indeksi (BKİ) yüksekse, diyabet geliştirme riski de yaklaşık 11 kat daha yüksek olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar, vücut ağırlığınızın diyabet için genetik yatkınlıktan çok daha güçlü bir risk faktörü olduğunun altını çiziyor. Bu nedenle diyabet riskini azaltmanız için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeniz gerektiğinin önemini hatırlayın!
3 Gece yeme alışkanlığı olanlar dikkat!
Gece geç saatte yenen besinler hem uyku kalitenizi hem de kan şekeri kontrolünüzü zorluyor. Science dergisinde, ekim ayında yayımlanan bir araştırma, gece yemek yemenin kilo alımı ve diyabet ile bağlantılı olduğunu belirtiyor. Eğer sağlıklı besinleri tercih ediyorsanız, porsiyon kontrolünde yaptığınız gece atıştırmalıkları masum; ancak bunu alışkanlık edinir ve sağlıksız tercihler yaparsanız kilo alımı, karın bölgesinde yağlanma ve diyabet gibi problemlerle karşı karşıya kalabilirsiniz.
4 Ne yapmalı?
Kişiye göre hazırlanmış bir beslenme programı, diyabetlilerin sağlıklı ve kaliteli bir yaşam tarzı gösterebilmeleri için tedavinin temelini oluşturuyor. Diyabetliler için bir tek diyet örneğinden bahsetmek mümkün değil. Ama diyabette beslenmeyle ilgili en çok aldığım sorulardan biri ve birkaç ipucunu sizlerle paylaşmak isterim:
Diyabetli bireyler meyve yemeli mi?
Meyvelerin doğal şeker içeriğiyle birlikte vücut için çok fazla sağlık yararı olan vitaminler, mineraller ve liflerle de dolu olduğunu unutmayın. Elbette tüm meyveler aynı şeker içeriğine sahip değildir; bu yüzden diyabetli bir birey meyve tüketmeden önce o meyvenin glisemik indeks içeriğine dikkat etmelidir. Meyveyi kabuğuyla tercih etmek, meyve suyu içme alışkanlığınızı taze meyveyle değiştirmek de bir diğer önemli nokta.
Kompleks karbonhidratları tercih edin!
Karbonhidrat içeren besinleri tek başına tüketmemeye özen gösterin; yanına süt, yoğurt, peynir veya badem, fındık, ceviz gibi protein kaynağı besinler eklemek kan şekerini kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. Tahıl konusunda ise lif oranı yüksek, rafine edilmemiş, kepekli ekmek, kepekli pirinç, makarna ve kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidratları tüketmeye özen gösterin.
Fiziksel aktiviteyi unutmayın!
JAMA Internal Medicine dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, prediyabet hastalarının yaşam tarzlarında, diyetlerinde ve fiziksel aktivitelerinde küçük değişiklikler yapmanın Tip 2 diyabet geliştirme riskini neredeyse yarı yarıya azaltabileceğini gösteriyor.
5 Ne yapmamalı?
Gün içinde yemeniz gereken öğün sayısı diyabetinizin tipine, aldığınız medikal tedaviye, fiziksel aktivite düzeyinize ve o andaki kan şekeri düzeyinize bağlı olarak değişebilir. Fakat diyabet hastalarının yaptığı en büyük hatalardan biri aç olmadıkları için ara öğün yapmamaları. Ara öğünün yapılmaması veya bir ara öğünün atlanması kan şekeri dengesizliklerine neden olabilir. Bu noktada 2-3 saat aralıklarla beslenmenin fayda sağlayabileceğini belirtmek istiyorum. Az ve sık yemek, kan şekerinin daha az yükselmesini ve daha kontrollü olmasını sağlar.