Birleşmiş Milletler 2022 yılını “Uluslararası Cam Yılı” ilan ettiğini biliyor musunuz?
Cam Yılı iklim kriziyle mücadelede hem gezegen ve doğaya hem de insan sağlığına katkıda bulunuyor. Gelecek nesillere daha iyi bir gezegen bırakmayı hedefliyorsak, burada cam sektörünün üstlendiği rol çok büyük. Ülkemizde ilk şişe-cam fabrikası 1935 yılında, İş Bankası tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vizyonu ve direktifiyle kuruldu. Şu anda ise dünyanın 145 ülkesinde faaliyetlerine devam ediyor.
Konuyla ilgili firmalar bu yıl da çok çalışacaklar diye düşünüyorum, bize düşen de camın genel sağlığa ve doğaya olan doğrularını anlatmak ve etkin geri dönüşümü hızlandırmak olmalı. Çünkü cam, sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor, bir anlamda geleceği besliyor. Aynı zamanda sağlığımız için de camın rolü oldukça büyük. Yüksek sıcaklıklara veya bakterilere karşı doğal bir bariyer görevi görüyor. Bu nedenle gıdalarınızı güvenli ve sağlıklı tutmak için ideal bir saklama yöntemi.
Plastik ambalajlar, su şişeleri, saklama kapları, pipetler yerine daha fazla cam kavanoz, matara, yeniden kullanılabilir cam konuşmalıyız. Hayatımızın her alanında stratejik öneme sahip olan camın sürdürülebilirlik konusundaki önemini, bir beslenme uzmanı ve sürdürülebilir yaşam aktivisti olarak anlatmaya devam edeceğim.
Cam ambalaj en güvenli seçenek
Bir ambalaj malzemesi olarak, ambalajın sağlıkla ilgili bilgilerinin insanlar için daha da önemli hale geldiği bir zamanda camın doğal, sürdürülebilir ve güvenli olması çok kıymetli. Camın üretiminde kullanılan her unsur doğal, öyle ki kum, soda külü ve kireçtaşı, 5000 yıldan daha uzun bir süre önce camın keşfedilmesinden bu yana değişmeyen hammaddelerden sadece birkaçı. Cam, aynı zamanda, içindeki yiyeceklerinizi koruyor ve uzun süre taze tutuyor. Reçel, turşu veya bal gibi uzun süreler boyunca güvenilir bir şekilde saklanması gereken yiyeceklerin her zaman bir cam kavanozda geldiğini hiç fark ettiniz mi? Yakın zamanda yapılmış bir çalışmaya göre tüketicilerin %61'i sağlık nedenleriyle camı tercih etmeye karar vermiş durumda ve bu sayı giderek artıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 2021 yılını Uluslararası Meyve ve Sebze yılı olarak ilan etmişti. Geleceği beslemek ve toprağın iyiliği için geçtiğimiz hafta 2021 yılını sebze meyve yılı ilan eden FAO’nun (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) kapanış toplantısında konuşmacıydım. Ülkemiz adına farkındalığı artırmak için FAO iş birliğiyle yaptıklarımızı anlattım. Bir beslenme uzmanı olarak camın sağlığa olan faydalarını, bu konuda yapılan güncel araştırmaları bu konuda gerçekleşecek projeleri de heyecanla bekliyorum
Cam kullanmak için beş sebep
Yapılan araştırmalara göre plastik güneş ışığına maruz kaldığında, hem sağlığınızı riske atıyor hem de metan ve etilen gibi sera gazları yani küresel ısınmaya neden olan gazları salıyor.
Türkiye Kıyılarında Atık Analizi Raporu’na göre, kışın denizdeki atıkların %80’ini plastik torbalar, plastik şişeler ve içecek kapağı ve pipetleri oluşturuyor. Bu plastikler hem deniz canlıları tarafından besin sanılarak tüketiliyor hem de küçük parçalara ayrılarak mikroplastik olarak tüm besin zincirine karışıp doğadaki tüm hayatı zehirlemeye devam ediyor.
Yapılan birçok çalışmada, plastik ürünlerin içerdiği BPA adlı maddenin gıdaya geçebildiği ve kanserojen etkilerinin olduğu görülmüş. Yine yapılan araştırmalarda, idrarda biriken Bisfenol A adlı maddeye maruz kalmanın kalp hastalıklarına yol açtığı sonucu elde edilmiş, bu maddenin şişelerde ve yiyecek paketlerinde kullanımının yasaklanması gerektiğini düşünüyorum.
Dünyada son 10 yılda, geçen yüzyılın tamamında üretilenden daha fazla plastik üretildiğini biliyor musunuz? Üretilen plastiğin %40’ı ambalaj olarak kullanılıyor ve bunların çoğu maalesef tek kullanımlık. Halbuki plastik ürünlere alternatif olarak kullanabileceğimiz cam, kalitesinden hiçbir şey kaybetmeden sonsuz kez geri dönüştürülebiliyor.
Ne yazık ki dünya genelinde her yıl 2.1 milyar ton çöp üretiliyor ve çöplerin yüzde 46’sı geri dönüştürülemeyecek şekilde atılıyor. Plastik ürünler ise bunlar arasında en uzun sürede çözünen ve doğaya en çok zarar veren maddeler arasında. Örneğin kâğıt havlu bir ayda yok olurken, plastiğin yok olması 1000 seneyi ve pet şişeninkiyse 400 seneyi buluyor.