Pelosi’nin Tayvan ziyaretini kışkırtma olarak niteleyen Weihua, ABD’nin Çin’e verdiği taahhütlerin yanı sıra uluslararası konsensüse de aykırı davrandığını belirtti.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi’nin Tayvan ziyareti Çin ABD arasındaki gerilimi daha da artırmakla kalmadı, Dünya’nın Rusya Ukrayna arasındaki savaşa benzer bir durumun Pasifik’te yaşanabileceğine dair endişesini de körükledi. Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Cheng Weihua, Pelosi’nin ziyaretinin ortaya çıkardığı tabloyu, Çin’in pozisyonunu ve Tayvan’a uygulanan yaptırımları Milliyet’e değerlendirdi.
Nancy Pelosi’nin ziyaretinden sonra bütün dünyanın gözü, Çin’e ve Tayvan’a döndü. Rusya ve Ukrayna arasında yaşanana benzer bir çatışma yaşanabileceğini düşünenler var. Bu mümkün mü?
Öncelikle burada çok çok önemli bir noktayı düzeltmem gerekiyor. Tayvan bir ülke değildir. Tayvan, Çin toprağının bölünmez bir parçasıdır. Pelosi’nin ziyareti, tek Çin prensibine ve Çin ile Amerika arasındaki diplomatik ilişkilerin korunmasına ilişkin ortak bildiri dahil 3 ortak bildirinin belirlediği prensiplere ciddi şekilde aykırıdır. Bu nedenle Çin ve Amerika arasındaki siyasi ilişkilerin temeline büyük darbe indirmiş, Çin’in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ciddi şekilde tehdit etmiştir. Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki barışa ve istikrara ciddi şekilde zarar vermiş, Tayvan’daki bölücülük güçlerine çok yanlış sinyaller vermiştir. Ziyareti kötü niyetli bir siyasi kışkırtma ve çirkin bir siyasi oyun olarak nitelendiriyoruz.
Tek Çin prensibinin kabullenilmesi, Çin ile bütün ülkelerin diplomatik ilişkilerin kurulması için bir ön koşul ve temeldir. Eğer tek Çin prensibini kabul edilmezse, Çin o ülke ile diplomatik ilişki kurmaz. Amerika, Çin ile ilişkilerin kurulmasına dair ortak bildirilerde, net ve açık bir şekilde, Çin Halk Cumhuriyeti’nin, Çin’in tek meşru devleti olduğunu kabul etti. Bu çerçevede Amerika halkı, Tayvan halkı ile kültür, ticaret ve diğer gayrı-resmi alanlarda ilişkilerini sürdürebilir. Yani kültür, ticaret ve gayrı-resmi ilişkilerine devam edebilir ama resmi, siyasi temas yapmaz.
Amerika’nın Temsilciler Meclis Başkanı, ABD’nin devlet başkanlığına vekalet sıralamasında ikinci sırada. Böyle bir önemli siyasi figürün, Tayvan’a ziyaretinin, gayrı-resmi veya kültür, ticaret teması olarak adlandırılması söz konusu olamaz. Amerika, hem Çin’e verdiği taahhüde aykırı davrandı hem de uluslararası camianın konsensüsüne ve uluslararası ilişkiler normlarına aykırı davrandı. Bu, dünyaya kredibilitesini bir kez daha yitirmiş olduğunu gösteriyor.
‘Bir ülke iki sistem’
Ukrayna Rusya benzetmesine gelince… Çin Halk Cumhuriyeti olarak - yani Çin anakarası diyelim, çünkü Tayvan da Çin’in bir parçası- öteden beri bütün Çin’in barışçı bir şekilde birleşmesi için büyük gayret göstermekteyiz. Biz büyük samimiyet ile, mümkün olduğunca büyük gayretle Çin’in yeniden birleşmesini sağlamaya çalışıyoruz. Merhum liderimiz Deng Xiaoping 1980’lerin başında, “bir ülke iki sistem” düşüncesini ortaya koydu. Şu anda Hong Kong’da uygulanıyor. Ama bu fikir ilk olarak Tayvan için söylendi. Oradaki tek ön koşul; Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki toprakların tek Çin’e ait olması. Bu prensibin kabullenilmesinden sonra, geriye kalan her şey müzakere edilebilir. Biz, bir ülke iki sistem prensibinde, Tayvan’daki bütün idari sistemlerinin, bürokratların hatta askerlere kadar hiçbir şeyin değişmeyeceğini, oradaki yetkililerin, merkez hükümetteki önemli pozisyonlarda görevde bulunabileceğini söylüyoruz. Tek şart, boğazın iki yakasındaki toprakların Çin’e ait olduğu prensibinin kabullenilmesi. Bu konuda “1992 Konsensüsü” var ve orada “Tayvan Boğazı’nın iki yakasında tek Çin prensibini sürdürecektir” diyor.
‘Gerekli cezayı vermeliyiz’
Tayvan yönetiminin şu an başında olan Tsai Ing-wen ve onun partisi “Demokratik İlerleme Partisi” Tayvan’ın bağımsızlığını parti tüzüğüne yazdı. Yani şu anda Tayvan’da, inatçı bazı Tayvan bağımsızlığı güçleri ve onun arkasında da Amerika gibi dış güçler var. Biz mümkün olduğunca, barışçı bir şekilde Çin’in yeniden birleşmesini sağlamaya çalışıyoruz. Ama eğer onlar inatçı bir şekilde bunu reddediyorsa o zaman biz de askeri seçenekten vazgeçmeyeceğiz. Devamlı Tayvan’ın bağımsızlığının peşinde olduğunu söyleyen, Pelosi’yi Tayvan’a davet eden, Çin’in egemenliğinin, toprak bütünlüğünün ciddi şekilde zedelenmesine sebep olan tarafa tabii ki gerekli cezayı vermeliyiz.
Pelosi’nin bu ziyareti planlı bir şekilde sonbahardaki Komünist Parti Kongresi öncesine getirdiği şeklinde yorumlar var. Sizce de öyle mi?
Amerika, zaten uzun zamandır Tayvan kartını oynuyor. Hatta Sincan-Uygur meselesi, Hong-Kong meselesi de vardı. Şimdi de Tayvan meselesi var. Buna bir zincir olarak baktığınızda, art niyet olduğunu çok net şekilde gösteriyor. Tayvan kartı oynamak, Çin’in yükselişini, gelişimini engellemektedir. O yüzden Pelosi’nin ziyareti çok ciddi bir siyasi kışkırtmadır. İkincisi; Amerika’nın iç siyaseti ve siyasetçileri, kendi çıkarlarına hizmet ediyor. Pelosi 82- 83 yaşında ve bir siyasi miras bırakmak istiyor. Amerika kamuoyuna kendisi propagandasını yapıyor.
ABD de Çin’i gerginliği tırmandırmakla suçluyor...
Amerika hem Çin’i gerginliği tırmandırmaya çalışmakla suçluyor hem de Çin’in bazı işbirliği mekanizmalarını askıya almasının bütün dünyayı etkilediğini savunuyor. Amerika bütün dünyayı temsil etmiyor. Amerika ile işbirliği mekanizmaları konusunda biz Pelosi’nin ziyaretinden önce defalarca girişimde bulunduk, defalarca uyarı yaptık.Ama aldırmadılar, göz yumdular. Bir taraftan Çin’in çok önemsediği çıkarlarını zedeliyor, diğer tarafta da, kendilerinin önemsediği konularda, onlara destek vermemizi ve işbirliği yapmamızı talep ediyorlar. Hem bana vuruyorsun, sonra da istediğin şeyi sana vermemi istiyorsun. Bu olur mu? Ama bu Amerika’nın hegemonyasına ve zihniyetine uygun. Çünkü her zaman öyle düşünüyor ama Çin bunu yapmaz.
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Weihua, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer’in sorularını yanıtladı.
‘Tepkimiz haklı, yasal ve uygundur’
Bu kriz kime yaradı?
Pelosi’nin ziyareti olmasaydı, bu kriz ortaya çıkmazdı. Şimdi vahim siyasi kışkırtmalarının karşısında Çin’in sessiz, karşılıksız kalmasını istiyorlar. Bu mümkün değildir. Bugünkü gerginliğin sorumluluğu tamamen Amerika’ya ve Tayvan’ı aşamalı olarak bağımsızlığa götüren Tayvan yönetimine aittir. Sonuçları da onların üstlenmesi gerekiyor. Çin tarafının tepkileri; haklı, yasal ve uygundur.
Tayvan’a karşı bazı yaptırım kararları aldınız. Kum göndermemek gibi bazı ihracat ürünlerini kısıtlamak gibi... Bu yaptırımlar sizi Tayvan’dan daha çok uzaklaştırmaz mı?
Yaptırımlar, Tayvan halkına yönelik değil. Ama bir şekilde Çin anakarasının ekonomik alanlarda Tayvan’a ne kadar fazla çıkar, fayda, destek verdiği de daha iyi bir şekilde anlaşılacak. Anlayacaklar. Çin anakarası ile Tayvan’ın yeniden birleşmesi eğer sağlanırsa, Tayvan tarafı için, ne kadar büyük fayda getireceğini de gösterecek ve insanlar bunu anlayacak.