AK Parti ve CHP birer hafta arayla belediye başkanlarını toplayıp kamp yaptı. CHP 17 - 19 Aralık'ta Kayseri'de, AK Parti 22- 24 Aralık'ta Kızılcahamam'da. İki ayrı ittifakın büyük partilerinin kamplarındaki ortak noktalara ve amaçlara dikkat çekmeye çalışacağım ama önce mekan seçimleri konusundaki bir notu aktarayım.
Kızılcahamam, uzun süredir AK Parti'nin mutat kamp mekanı. 17 - 25 Aralık operasyonlarından sonra FETÖ'nün Kızılcahamam'daki otelde görüntü tuzağı kurduğunun da ortaya çıkmasıyla, partinin kuruluş toplantısının yapıldığı Afyon'a bir dönem gidilmişti. Kızılcahamam, hem Ankara'ya yakınlığı, hem de ulaşım kolaylığı nedeniyle yıllardır tercih nedeni. CHP de milletvekili kampları için genellikle aynı gerekçeyle Abant'a gider ama haziranda belediyeler için düzenlediği kampı Gaziantep'te, ikincisini de Kayseri'de yaptı. AK Parti'nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki'ye nispet olsun diye Kayseri'ye gidilmiş olabilir mi derken, asıl gerekçenin 'CHP'nin az oy aldığı' hatta 'belediyesinin az ya da hiç olmadığı il' tercihi yapıldığını öğrendim. Gaziantep'te sadece Karkamış Belediyesi CHP'de. Kayseri'de ise hiç belediyesi yok. Dolayısıyla CHP, oylarını artırmak istediği illerde ve ilçelerinde, 248 belediye başkanını gruplar halinde sahaya çıkararak belli ki öncelikle bir tür gövde gösterisi yapıyor. 31 Mart 2019 seçimlerinin üçüncü yılı nedeniyle muhtemelen nisan ayının başlarında yapılacak üçüncü belediye başkanları kampı için de CHP'nin az oy aldığı bir ilin adı gündeme gelecek.
Hedef 2024 değil
Ancak her iki partinin de sık aralıklarla kamplar ya da bölge toplantıları yapıp, belediye başkanlarını toplama nedeni 2024 yılında yapılacak yerel yönetim seçimleri değil. Hangi partiden olursa olsun başkanların da atlatmaları gereken sınavları 2023'e giden süreçte. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'daki hitabında bunu net olarak partisinin başkanlarına söyledi:
"Merkezi yönetimde ne kadar güçlü olursak, belediyelerimizi de o kadar iyi destekleyebiliriz. Bunun için sizlerden tüm çalışmalarınızı, tüm gayretlerinizi, tüm hesaplarınızı 2024'te yapılacak mahalli idareler seçimine değil, 2023 Haziran'ındaki seçime göre ayarlamanızı istiyorum.(...) Belediyelerin ülke yönetime giden yoldaki önemini sadece biz görmüyoruz; muhalefet tarafı da aynı gerçeği tespit ettiği için var gücüyle bu alana yükleniyor."
Evet, Erdoğan'ın cümlesinin başındaki ifadenin tam tersi, 31 Mart 2019'dan bu yana CHP için geçerli. AK Parti'nin elinden Ankara, İstanbul ve Antalya Büyükşehir Belediyelerini alan ve 11 büyükşehiri kazanan, 248 belediyeli CHP açısından da 'merkezde gücü ele geçirebilmede' belediyeler anahtar role sahip olacak. Tek değil ama önemli bir etken diyelim. CHP, yerelde başarısına ikna olanların, ülke yönetiminde de kendisine şans tanıyacağı inancında. "Yerelde yaptığımızı, genelde de yapacağız" sloganının da Kılıçdaroğlu'nun sık sık başkanlara, "İktidara gelmemizin en önemli ayağını sizler oluşturuyorsunuz. Vereceğiniz hizmet CHP'nin oylarını yükseltecektir..." demesinin nedeni de bu. Üstelik CHP’li başkanlara bunu sadece Kılıçdaroğlu değil, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de yineliyor. Millet ittifakına iktidar yolunu açmada CHP'li belediyelere önemli rol düştüğünü söylüyor. Kısa süre önce Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bir etkinliğinde, "Ben bu belediyeler alınabilsin diye bizzat Sayın Kılıçdaroğlu şahidimdir, çırpındım" ifadesini kullanan Akşener, sözlerini "Belediye seçimlerini alma serüveninin bugün geldiğimiz noktada Millet İttifakı'nın adayının 13. cumhurbaşkanı olacağına dair inanca dönüşmesinin sebebi, belediye başkanlarımızın somut çalışmalarıdır" diyerek sürdürdü.
Bu noktada, CHP'li belediye başkanları açısından yapılan bir yorumun, "Kimsenin 2024'ü düşündüğü yok. 2023'te başarı kazanılamazsa 2024'te belediye başkanlığı da zora girer. O yüzden akıldaki tek şey 2023" olduğunu söyleyelim.
Liderlerin sosyal belediyecilik vurgusu
Her iki partinin de kampındaki bir başka ortak nokta, 'sosyal belediyeciliğe' yapılan vurguydu. Kılıçdaroğlu kampın basına kapalı bölümünde başkanlara, "Vatandaşa dokunacak projelerle ilgilenelim. Vatandaşa karşı duyarlı olacaksınız. Yapılamayacaksa neden yapılamayacağını anlatacaksınız. Ekonomik sıkıntılar daha da artacak. Önceliğinizi halkın yanında olmaya, sosyal belediyeciliğe, sosyal yardımlara verin" dedi. Kampın sonunda yayınlanan bildiride de sosyal belediyecilik anlayışıyla görev yapmaya devam edileceği belirtildi.
AK Parti kampında Erdoğan da sosyal belediyecilik çalışmalarına önem verilerek, doğrudan insana dokunan hizmet ve projelerin yaygınlaştırılacağını söyledi. "Bazı meseleler var ki çok küçük dokunuşlarla milletin gönlünü kazanmak mümkündür. Mesela sokak hayvanları meselesi." diyen Erdoğan'ın belediye başkanlarına sahipsiz hayvanlar için sıcak ve güvenli barınaklar kurulması, gıda artıklarından hayvan maması üretimini teşvik etmeleri talimatı vermesi de örneğiydi.
Verdikleri mesajların kesişen yönleri olsa da 2023'de CHP, AK Parti'yi iktidardan uzaklaştırmak için, AK Parti de CHP'yi iktidara yaklaştırmamak için belediyelerini kaldıraç olarak kullanmaya çalışıyor.