Abbas Güçlü yönetimindeki Milliyet Eğitim Servisi üniversiteye girişte 1 milyon 200 bin gencimizin tercihlerini kolaylaştıran önemli bir çalışmaya imza attı.
Cumartesi günü ücretsiz dağıttığımız 2013 Üniversite Tercih Rehberi, karar eşiğindeki gençler için aydınlatıcı oldu. Gazetecilikte uzmanlık alanı olarak ‘eğitim’i seçen Abbas Güçlü, otuz yıllık meslek yaşamında iz bırakmadan bakanlık yapan onca siyasetçiye göre sorunlar ve çözüm yolları konusundaki birikimlerini paylaştığı gençler ve aileleriyle senelere yayılan dostluk bağları kurdu.
Sınav zamanları Abbas Güçlü’nün gazetedeki odası dolar taşar.
‘Oturma odası’ gibidir.
Öğrenciler, veliler, hocalar, yöneticiler eksik olmaz çevresinden.
Hafta sonu Ankara’dan gelen ortak dostlarımızla Abbas’ın odasında karşılaştığımda, bir gazeteyi geleceğe taşıyan gücün okurları olduğunu bir kez daha gözlemledik. Çünkü gazeteci, politikacı, akademisyen her meslekten okur ve yazarlarla sonuçta bir ömrü paylaşıyoruz. Ortak dostumuz eski bir bakandı. Onun bakanlığı döneminde ben parlamento muhabiri, Abbas da eğitim muhabiri idi. Profesör ve eşi birlikte Abbas’ı ziyarete gelmişler, çocukları için en iyi tercihi konuşuyorlardı.
Gazete sadece haber veren bir ürün değildir.
Eğitim, sağlık gibi alanlarda yol gösterici de olabilir.
Abbas Güçlü’nün eğitimdeki üstünlüğü tartışılmaz.
Siyasete girse şimdiye çoktan bakanlık yapmış, belki de eğitimdeki sorunların bir kısmı aşılmış olurdu.
Abbas, Yazı İşleri’nin sabah toplantılarının da müdavimidir.
Yazı İşlerini asla yalnız bırakmaz ve ‘atlanan haberler’ nedeniyle bunaltır. Eleştirir. Görüş ve önerilerde bulunur. Tutkulu bir Milliyet’çidir. Önce Milliyet’i savunur.
Bıraksak, gazeteyi tümüyle eğitim haberleriyle çıkarabilir.
Son haftalarda, tercih rehberine odaklandığı için Mısır’daki darbe sabahı tanıtım anonslarını göremeyince ‘darbenin kendisine karşı düzenlendiği’ni düşünmekten kendini alamadı. Hedefin Mursi olduğu konusunda kendisini hayli zor ikna edebildik!
Şaka bir yana, sevgili Abbas ve Eğitim Servisi’nden Aysel Bozan ve Mine Özdemir’e, stajyerlerimiz Ceren Yücel ve Elif Cin’e, Görsel Yönetmen Şenol Ortakçı’ya, Reklam Grup Başkanı Savaş Yılmazer ve Cengiz Eken yönetimindeki arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
NÖBET DEĞİŞİMİMilliyet’teki değişim ve yeniden yapılanma sürecinde yaza girerken aldığımız kararları uygulamaya başladık.
Spor, magazin ve hafta sonu eklerinde daha genç, popüler ve yenilikçi bir anlayışla içerik, görsellik ve sayfa düzeninde daha dinamik ve farklı olmaya çalışacağız. Zor da gelse uzun yıllar birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla yolları ayırdık.
Spor’da Cem Şengül, görevi Tayfun Bayındır’a, Ekler Yönetmeni Deniz Alphan, Aslı Çakır’a, Cadde Yönetmeni Ufuk Kaan Altın, Menderes Özel’e devrettiler.
Arkadaşlarımıza Milliyet’e verdikleri emek nedeniyle teşekkür eder, yeni kadroya başarılar dilerim. Haber ve röportajlarından tanıdığımız bir isim, Mehmet Gündem aramıza katıldı. Gündem’e de hoş geldin, diyoruz.
PARLAMENTODA AĞIR MESAİTBMM bu hafta tatile girdi. Meclis’in ‘en devamlı grubu’ hiç tartışmasız Milliyet’in Parlamento Bürosu’ydu.
Gece gündüz çalışarak özel haberlere imza attılar.
Parlamento Büro Şefi Önder Yılmaz, genç muhabir arkadaşımız Bahar Atakan ve usta Foto Muhabiri Mustafa İstemi sabahlara kadar süren genel kurul çalışmalarını, kavgalı oturumları, anayasa uzlaşma komisyonu, darbe komisyonu gibi sabır isteyen faaliyetleri Milliyet okurlarına eksiksiz yansıttılar. En büyük sabrı da grup toplantılarında liderleri dinlerken göstermiş olmalılar.
Gazeteciler için ‘yıpranma’dan söz edilecekse, bunu herhalde son dönemde en çok TBMM’yi ve Gezi Parkı’nı izleyen meslektaşlarımız hak ediyor.
Sevgili Mustafa İstemi’yle yıllarca Meclis kulislerinde haber ve fotoğraf kovaladık.
Ben 12 Eylül darbesini görmüştüm ama İstemi’nin Meclis kariyeri 27 Mayıs öncesine dek gidiyor.
Hâlâ o kadar enerjik ki, keyifli olduğumuz zamanlarda takıldığım gibi, ‘İlk Meclis’i ya da İkinci Meşruiyet’i gördü de bizden saklıyor mudur?’
O Meclis’leri takip etmemiş olsa da, arşivinde herhalde o döneme ait de bir şeyler vardır!
Bu arada hazır Meclis tatile girmişken Fikret ve Serpil, TBMM’nin ‘müzmin bekâr’ı Önder Yılmaz’ın ‘evlilik’ işini de aradan çıkarabilseler. Malum, partiler Anayasa’da uzlaşabilirse, parlemanto ‘olağanüstü’ toplanacak.
Milliyet Ankara Bürosu bu hafta Başbakan Erdoğan’ın, ‘Biz haftada 48 maddeyi niye çıkarmayalım’ çağrısından hareketle ‘uzlaşma’ya katkı sağlayabilecek önemli haberlere imza attı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘kolaylaştırıcı’ demeçleri anayasa ve Kürt sorununun çözümü konusunda umut vericiydi. İki profesör Fuat Keyman ile Mithat Sancar’ın yazıları da yol gösterici oldu.
CHP’nin ‘kırmızı çizgileri’nin özellikle değiştirilemez maddeler konusunda esnemesi ve vatandaşlık tanımında daha yapıcı olması mümkün.
Görüşlerine değer verdiğimiz saygın bir isim, CHP’nin tutumundaki olası değişikliğin sinyalini şu sözlerle veriyordu:
‘1876 Anayasası değişmese Cumhuriyet kurulur muydu?’
Sayın Demirel’in deyimiyle ‘meşruiyet içinde çare tükenmez!’
Ancak Türkiye demokratik reformları yaparken, insan hakları sicilini bozmamalı.
Ne yazık ki son günlerde utanç verici şiddet olayları yaşanıyor. Eskişehir’deki Gezi eylemlerinde ‘ölesiye’ dövüldüğü için yaşamını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın görüntülerinin kaybedilmesi ve faillerin bulunamaması kabul edilemez. Aynı şekilde Taksim Dayanışma üyesi kadınlara gözaltında uygulanan ‘çıplak arama’ da insanlık dışıdır. Taciz, tecavüz, şiddet ve işkence ‘demokratikleşme’ süreçlerini gölgeliyor. Palalı saldırganın Fas’a kaçmasına göz yumuluyor.
Milliyet olarak bu haksızlıkların takipçisi olacağız.
İyi haftalar, saygılar.