Cengiz Hortoğlu

Zaman zaman bana gelen maillerde “Birbirimizi çok seviyorduk, ne oldu da aşkımız bitti?” diye soruyorlar.

Ben de aşkı nelerin öldürdüğünü siz değerli okurlarımla paylaşmak istedim.

***

İşte aşkı öldürenler:

1)Şiddet

2)Bencillik

3)Saygısızlık

4)Cimrilik

“39 yaşında bir kadınım. Eşimle 2004 yılında evlendik.

Bundan bir ay kadar önce eşimi kaybettim.

Eşimin daha önceki evliliğinden 2 çocuğu, bizim evliliğimizden de bir çocuğumuz var. Bana ve çocuğuma düşecek miras payımı öğrenmek istiyorum.”

***

Değerli okurum, eşinizin sizinle evlenmeden önce sahip olduğu mal varlıklarından ¼ oranında miras hakkınız var.

Örneğin eşinizin sizinle evlenmeden önceki mal varlıkları 200 bin TL ise bunun 50 bin TL si sizin alacağınız kabul edilecek. Geriye kalan 150 bin TL de çocuklar arasında eşit olarak çocuklar alacak. Yani her çocuk 50 bin TL alacak.

Ancak, evlendikten sonra edinilen malvarlıkları için durum değişir.

Eşinizle başka bir mal rejimiyle ilgili sözleşme yapmadıysanız eşinizle aranızda Türk Medeni Kanunu’nun 202.maddesi gereğince “Edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir.

"36 yaşında bir kadınım. Fakülteyi bitirdikten bir süre sonra kendi işimi kurdum. Maddi durumum iyi sayılır.

Benim tek sorunum evleneceğim adamın son anda evlenmekten vazgeçmesi. Bu bir defa olsa “olabilir” diyeceğim.

Ancak tam üç kez benzer durumla karşılaştım. Bir adamla tanışıyorum, birbirimizi seviyoruz, evlenme kararı verdikten bir süre sonra ne oluyorsa oluyor adam benimle evlenmekten vazgeçiyor.

Arkadaşlarım beni çok cana yakın bulur. Fiziğim de düzgündür. Ancak bir türlü evliliği gerçekleştiremedim. Kısacası bir yuva kurup çocuk sahibi olmayı çok istiyorum, ancak bunu başaramıyorum.

Nerede hata yapıyorum, bilemiyorum. Bana bir yol gösterin.”

***

Değerli okurum, sizin nasıl bir hata yaptığınızı bilemem. Ancak bir ilişki uzun süreli devam etmiyorsa işte muhtemel nedenleri:

1)Ne söylediğini anlamaya çalışmadan sürekli laf yetiştirmek,

”27 Yaşında bir kadınım. Eşimle 4 yıldan bu yana evliyiz. Son zamanlarda yaşadıklarımla artık birlikeliğimizi sürdürme imkanımız kalmadı.

Bu nedenle eşimden ayrılmaya karar verdim ama boşanma davaları hakkında bilgiye sahip değilim.

Bu nedenle de nereden ve nasıl başlayacağımı bilemiyorum.

Beni öncelikle boşanma davası hakkında bilgilendirmenizi rica ediyorum. Süreç nasıl işliyor, boşanırken nelere dikkat etmeliyim?”

***

Değerli okurum, boşanma çok zor bir süreçtir. Çünkü her iki taraf için de duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu da hata yapma olasılığını arttıryor.

Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kafayla karar vermeniz gerekiyor, sonraki pişmanlık fayda vermez.

***

Büyük bir aşkla sevmeyi ve sevilmeyi,

Sadakati,

Saygı ve değer görmeyi,

Sorunlarımızı paylaşabilmeyi,

Güven duyulmayı,

Verilen sözlerde durulmasını,

Dürüstlüğü,

Cömertliği,

"28 yaşında bir kadınım. Eşimle 4 yıldan bu yana evliyiz. Evliliğimizin ilk 3 yılı çok iyiydi. Ancak bir yıldan bu yana eşim çok değişti. Eve geldiğinde yemek bile yemeden odasına kapanıyor ve gece yarılarına kadar porno sitelerinden ayrılamıyor. Önceleri ‘Ne yapıyorsun?’ soruma ‘çalışıyorum’ diye yanıt veriyordu. Ancak o evde yokken bilgisayara baktığımda şaşkınlığa uğradım.

Meğer bütün zamanını porno izleyerek geçiriyormuş, ‘çalışıyorum’ sözü yalanmış. Bu konuyu ne zaman açsam bana karşı inanılmaz hakaretlerde bulunuyor. Bir kez de dayak yediğimden dolayı rapor aldım. Boşanmayı düşünüyorum, bana bir yol gösterin, ne yapayım?”

***

Değerli okurum, elbette ne yapacağınıza siz karar vereceksiniz. Ancak boşanmaya karar verirseniz, işte haklarınız:

*Öncelikle size şiddet uygulayan eşinizi evden uzaklaştırmak için aile mahkemesine başvurabilirsiniz.

*Bu tür davranışların evlilik birliğini temelinden sarsacağı açıktır. Çünkü evliliğin temeli, karşılıklı sadakat, güven ve saygıdır. Ayrıca size karşı şiddet uygulaması ve hakaret etmesi ağır kusurdur.

Ayrıca şiddet olmasa bile, sağlıklı bir cinsel

1) Eşlerden birinin diğerini sürekli küçük düşürmesi,

2) Öfkenin kontrol edilememesi sonucu her türlü şiddet,

3) Sözünde durmama,

4) Aşırı harcama veya cimrilik,

5) Sürekli memnuniyetsizlik,

6) Somurtma,

7)) Eşini başkalarıyla kıyaslama,

8) Yerli yersiz eleştiri

Bana gelen birçok mailde “Aslında eşimle birbirimizi seviyorduk, her şey yolundaydı, bu duruma nasıl geldik?” sorusu soruluyor.

Yaptığımız araştırmalarda eşleri boşanmaya götüren nedenle gerçek nedenin farklı olduğunu gözlemledik.

Bazen ayrılmak isteyen eş de gerçek nedenin ne olduğunu bilemeyebilir.

Aslında bu sıklıkla karşılaştığım ama üzerinde durulmayan asıl neden eş tarafından takdir edilmemektir.

İçtenlikle söylüyorum ki, evliliklerde mutluluğu sürdürmek sanıldığı kadar zor değil.

Sadece eşin fedakârlıklarını takdir etmek, değerli bulmak bile onlarca sorunu çözecektir.

Çünkü olumlu bir davranışın tek bir etkisi yoktur. Her olumlu davranış veya söz birden çok olumlu sonucu ardı ardına getirir.

Olumlu olarak tanımlanan, değer verilen ve takdir edilen bir eş kolay kolay evliliğini yıkmıyor.