Cengiz Hortoğlu

25 yaşında bir genç kadınım, eşimle bundan on bir ay önce evlendim.

Güya birbirimizi seviyorduk ama bir aydan beri gözüme uyku girmiyor.

Bir akşam bir kadından gelen mesajla yıkıldım.

Kadın mesajında, eşimin sevgilisi olduğunu aslında beni değil kendisini sevdiğini sıklıkla da buluştuklarını yazıyordu.

Ben başlangıçta buna inanmak istemedim.

Bir akşam eşim uyuduktan sonra cep telefonuna baktığımda hayretler içinde kaldım. Kadının telefon numarasının kadının adıyla değil de bir erkek adıyla kayıtlıydı.

Ertesi gün eşimden mantıklı bir cevap alabileceğim umuduyla konuştum. Ancak çelişkilerle dolu cevabı ile beni aldattığını kesinlikle anladım.

Kadını da aradığımda yaşadıklarını inkar etmedi.

“33 yaşında iki çocuk annesi bir kadınım. 10 yıl önce evlendiğim eşimden ayrıldığımdan bu yana 3 ay geçti ama halen boşlukta gibiyim.

Duygusal olarak da yeni hayatıma alışamadım. Sanki başka bir boyuttaymışım gibi… Soranlara ne olduğunu dahi anlatamıyorum.

Boşandığımda her şeyin çok güzel olacağına inanıyordum. Oysa bu işler o kadar da kolay değilmiş. Şimdiyse eşimle tartıştığımız günleri dahi özlüyorum.

En zoru da çocukların babalarıyla ilgili bitmek bilmez sorularına yanıt vermeye çalışmak.

Kısacası alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değilmiş. Ayrılmaya karar verdiğimde eşimin tüm kusurları zihnimden ayrılmıyordu, şimdiyse iyi yanları…

Boşanınca hayatınız tamamen değişiyor. Ya öyle ki nüfus cüzdanımı dahi değiştirmem gerekiyormuş. Bir düşünün 10 yıllık soyadınız bir anda değişiyor.

Ya boşandıktan sonraki hayatta zormuş be kardeşim.

Ancak bana ‘Eşinle yeniden barışmak ister misin?’ diye sorsanız buna da cevabım çok net. “Hayır”

Yaptığımız çalışmalarda “Neden boşandın?” sorusuna verilen dikkat çekici yanıtlar:

1) Odalarımız ayrıydı.

2) Gelir gidere dikkat etmiyor, hesapsız harcama yapıyordu.

3) Sürekli her şeyden şikâyet ederdi.

4) Verdiği sözleri yerine getirmez, yalan söylerdi.

5) Hep bakımsızdı.

6) Bilgisayarıyla benden daha çok ilgilenirdi.

7) ”Seviyorum” sözünü hiç duymazdım.

1) Çayınızı veya kahvenizi hazırlayın ve sessiz bir odaya kapanın. Bir deftere zaman sınırı koymadan “Neredeydim, nereye geldim, nereye gitmek ve ne yapmak istiyorum?” Sorularına yanıt arayın. Durmaksızın, aklınıza gelen her şeyi, tüm hayallerinizi yazın.

2) Bir gün sonra yazdıklarınızı dikkatle birkaç kez okuyun. Gerçekten, düşünceleriniz ve hayattan beklentileriniz netleşirse bir yıllık ve üç yıllık planlar yapın.

3 )Kendinizi bir yıl ve üç yıl sonra nerede görmek istiyorsanız bunu açık açık belirtin.

Elbette tüm bunları belirlerken içinde bulunduğunuz koşulları ve evliyseniz öncelikle eşinizi ve varsa çocuğunuzu dikkate alın.

4) İnternete girerek bu konuda daha önce yapılan çalışmaları, yorumları bir dosyada toplayın. Bunları dikkatle okuyun ve değerlendirin. Bu çalışma sizin düşüncelerinizi bir süzgeçten geçirmeye yarayacaktır.

5) Tüm bunlardan sonra gözlerinizi kapayın, kendinizi yapmayı planladığınız işte veya yerde düşünün. Bunun size nasıl bir duygu verdiğini anlamaya çalışın.

6) Bu duygu ayaklarınızı yerden kesiyor ve kendinizi kuş gibi heyecanlı ve hafif hissediyorsanız bence doğru yoldasınız.

7) Bu düşüncelerinizi, hayata pozitif bakan iyimser arkadaşlar

23 yaşında üniversite öğrencisi genç bir kızım. Bundan sekiz ay önce sevdiğimi sanarak ani bir kararla bir gençle nişanlandım.

Ancak sürekli yalan söylediğini görünce ayrılmak istedim. Bana çok sorun çıkardı. ‘Ayrılırsan pişman olursun,’ gibi laflar da etti. O zaman ne demek istediğini anlayamamıştım.

Geçen hafta bir arkadaşım aradı, ‘Sosyal medyada yeni bir hesap mı açtın?’ diye sordu. Ben de ‘hayır’ dedim. ‘Niye yalan söylüyorsun, bir de sevgilin varmış,’ deyince şaşırdım.

Gerçekten de bir sosyal paylaşım sitesinde benim ismimle bir hesap açılmış, profilimi de görünce şoka uğradım.

Benim adım ve resimlerimle profil oluşturulmuş. Üstelik tüm özel bilgilerim de kullanılmış, bir de güya sevgilim varmış.

Ayrıldığım nişanlımı aradım, ‘Sana daha önce demiştim, benimle şaka olmaz,’ dedi.

Böylece bunu onun yaptığı kesinleşti.

Uykularım kaçtı, ne yapacağımı bilemiyorum. Lütfen yol gösterin!”

Bana gelen maillerin birçoğunda “Eşimle aramızda önemli sorun yoktu, bu duruma nasıl geldik?” sorusu soruluyor.

Bazen ayrılmak isteyen eş de gerçek nedenin ne olduğunu bilemeyebilir.

Yeterince takdir edilmeyen eş çoğu zaman bu düşüncesini açıklamak yerine çok da farkında olmadan eşini suçlamayı veya eleştirmeyi seçiyor.

Aslında evliliklerde mutluluğu sürdürmek sanıldığı kadar zor değil.

Bir evlilikte sadece eşin fedakârlıklarını takdir etmek, onu değerli bulmak bile onlarca sorunu çözecektir.

Çünkü olumlu bir davranışın tek bir etkisi yoktur. Her olumlu davranış veya söz birden çok sonucu ardı ardına getirir.

Olumlu olarak tanımlanan değer verilen ve takdir edilen bir eş kolay kolay evliliğini yıkmıyor.

Yapılanları takdir etmenin aynı zamanda olumlu sonuçları oluyor. Evde esen iyimserlik rüzgârı tüm aile bireylerini sarıyor.

“24 yaşında genç bir kızım. Bundan üç yıl kadar önce ortak bir arkadaşımız beni bir gençle tanıştırdı.

Bir süre arkadaşlık yaptıktan sonra defalarca yalanını yakaladığım için ayrılmak istedim ve ayrıldık.

Hatta öyle anlayışlı davranır gibi yaptı ki, ben onu sosyal paylaşım sitesindeki arkadaşlığımdan dahi çıkarmadım.

Ben bir süre sonra başka birisiyle tanıştım. Birbirimizi seviyorduk ve evlenmeyi düşünüyorduk. Benim için şiirler yazan bu genç benden aniden ayrılmaya karar verdi. Israrlarıma rağmen hiçbir gerekçe de söylemedi.

Bir süre sonra tanıştığım başka bir genç de benden ayrılınca ne olup bittiğini anlamaya karar verdim. Beni bu adamla tanıştıran arkadaşımdan rica ettim, bu durumu anlamasını istedim.

Bu adam, arkadaşlık yaptığımız dönemde ikimize ait gizlice çektiği videoları iki arkadaşıma da gönderdiğini kahkaha atarak övüne övüne anlatmış.

Bunları duyunca çok üzüldüm. Bu adama kızgınlığımı ifade eden bir mail gönderdim.

Bana verdiği cevapta ‘Başkalarıyla görüşmeyi sana yasakladım, Bir daha böyle bir şey yaparsan bu defa bu çekimleri tüm arkadaşlarına ve ailene gönderirim,’ dedi.

“35 Yaşında bir kadınım, eşimle anlaşamıyoruz. Bu nedenle birlikte boşanmaya karar verdik. Ancak “edinilmiş ve kişisel mal nedir?” bu konuda yeterli bllgiye sahip değilim. Mümkünse beni bu konuda bilgilendirmenizi rica ediyorum."

***

A)1 Ocak 2002’den itibaren (Farklı bir mal rejimi seçilmediyse) tüm evli çiftler için uygulanacak yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir.

Bu mal rejiminde, edinilmiş mallar ile kişisel malların hangileri olduğu büyük önem taşıyor. Tarafların hak ve alacaklarını belirlemek üzere tasfiyeye girecek olan mallar, edinilmiş mal tanımına giren mal varlıklarıdır.

B)Edinilmiş mallar, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir

Bir eşin edinilmiş malları şunlardır:

1. Çalışmasının karşılığı olan edinimler,

2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,