“27yaşında bir iş adamıyım. Babamın işlerini yönetiyorum. Eşimle internet üzerinden tanıştık. Evliliğimizin bir yılı dolmak üzere… Başlangıçta onu çok sevdiğimi sanıyordum. Ama yanılmışım.
Şimdi sesine dahi tahammül edemiyorum. Üzerime de çok düşüyor. Her gün defalarca mesaj atıyor.
Eşim 5 aylık da hamile, ne yapacağımı bilemiyorum. Annem de ‘Boşanacaksan boşan ama çocuğun velayetini almamız gerekir,’ diyor.
Dava açacağım ama dava açmam için onu suçlayacağım delilim de yok.
Tek nedeni onu artık sevmemem…
Bir de anladım ki evlilik bana göre değilmiş. Ben eğlenceye düşkün bir adamım.
Ona geçen hafta ‘Artık onunla yaşayamayacağımı, ne kadar tazminat ve nafaka isterse ödeyebileceğimi’ söyleyince kıyamet koptu. Ağlayarak ‘Beni çok sevdiğini, boşanmak istemediğini,’ söyledi.
Bu durumda ne yapmalıyım? Boşanma davası açtığımda ve bebek doğduğunda velayetini alabilir miyim? Çünkü annem boşanmamdan çok, çocuğumun velayetini düşünüyor.”
“Ben 40 yaşında bir iş adamıyım. Eşimle 7 yıldan bu yana evliyiz.
Ekonomik durumumuz çok iyi… Hiçbir maddi sıkıntımız yok. Ben sabah erkenden işe gidiyorum, geç saatlere kadar da çalışıyorum.
Haftanın birkaç günü de iş yemekleri nedeniyle eve geç gidiyorum. İşimde çok başarılıyım, tek sorunumuz eşimin devamlı şikâyetleri…
Bir türlü mutlu olamıyor sürekli şikâyet… Birlikte yemeğe gidemiyormuşuz, ona sevdiğimi söylemiyormuşum, evlilik yıldönümünü, doğum günüymüş unutmuşum, bana ne doğum gününden, ben kendi günümü bile unutmuşum.
Ne zaman biraz sinirlensem, odasına gidip ağlıyor.
Dün akşam ‘bağırdım’ diye yine ablasının evine gitti. Bir türlü anlayamıyorum.
Annem size yazmamı önerdi. Boşanmak istemiyorum, evliliğimi ne yapmalıyım?
***
1)Sürekli yakınmak, aşırı kaygı ve endişelerini eşine yansıtmak,
2)Ailenin bütçesini düşünmeden harcama yapmak
3)Sevgi sözcükleri yerine nefret sözcükleri kullanmak,
4)Somurtmak,
5)Eşinin ailesine gereken saygıyı göstermemek,
6)Çocukların olumlu taraflarını kendine, olumsuz taraflarını eşine benzetmek,
7)Yalan söylemek,
8)Giyimine ve bakımına özen göstermemek,
“27 yaşında bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Üç yaşında bir de oğlum var.
Bir sabah bir arkadaşımdan bir telefon geldi. Bir sosyal paylaşım sitesinden eşimin bir kadınla sarmaş dolaş resmini görmüş.
İnanamadım, görünce de şok oldum.
Eşime ‘Bunu neden yaptın?’ diye sordum
Bir kadınla kısa bir birliktelik yaşadığını ancak ayrıldığını söyledi. Eşimin dediğine bakılırsa; kadın eşimden intikam almak için resimleri internete koymuş. Defalarca özür diledi, ‘Bir daha böyle bir şey olmayacağını,’ söyledi.
Eşimi affedip etmemekte kararsızım, affedersem doğru mu yapmış olurum? Arkadaşlarım 'sakın affetme!' diyorlar. En çok da oğlumu düşünüyorum, daha çok küçük. Bana ne yapacağım konusunda yardımcı olmanızı rica ediyorum.
***
Değerli okurum, bu yaşadıklarınızın sizi çok üzdüğünü anlıyorum. Ancak, size ne karar vereceğinizi ben söyleyemem.
“22 yaşında genç bir kızım. Geçen yıl Haziran ayında internet üzerinden bir gençle tanıştım. Birkaç ay görüştükten sonra aşırı sinirli davranışları nedeniyle ayrıldım. İki ay önce daha önceden de tanıdığım başka bir gençle nişanlandık.
Geçen hafta nişanlım durup dururken benden ayrılmak istedi. Israr edince de nedenini anlattı. Meğer bu çocuk nişanlıma gönderdiği mesajda halen benimle görüştüğünü yazmış.
Ben bunu arayıp da ne yapmak istediğini sorunca ‘Bak iyi ki aradın, aramasan nişanlına sevişme videomuzu da gönderecektim. Akıllı ol. Ben istemeden benden ayrılamazsın,’ gibi bir laflar etti. Neye uğradığımı şaşırdım. O gün bugün kendimde değilim. Ne yapacağımı bilemiyorum, lütfen bana yardımcı olun.”
***
İşte size önerilerim: Öncelikle kararlı olun, şantajcıya sakın boyun eğmeyin, haklarınızı arayın.
Hak arama özgürlüğünüzü kullanmanızın sadece size değil, tüm topluma yararı var.
Bu tür olayların artmasının nedenlerinden biri de hak arama özgürlüğünün yeterince kullanılmamasıdır. Herkes hakkını ararsa mutlaka caydırıcı olur. Bir başkasına da yapamaz.
***
“36 yaşında bir kadınım. Eşimle aramızdaki geçimsizlik artık dayanılamaz durumda…
Evliliğimi sürdürmem imkânsız… Sürekli tartışıyoruz.
Öyle ki herhangi bir konuda konuşmamız bile mümkün değil.
Boşanmaya karar verdim. Ancak boşanma davaları hakkında hiçbir bilgim yok. Nasıl bir yol izlemeliyim.”
***
Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.
Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.
***
27 yaşında genç bir kadınım ve 5 yıldan bu yana evliyim, eşimin beni aldattığını öğrendim.
Mahkemede her hangi bir delili sunabilir miyim? Davamı hangi delillerle kanıtlayabilirim?
***
Değerli okurum, sizin davanızı hangi delillerle kanıtlayabileceğinizi bilemem.
Ancak, bu konuda daha önce de yazdığım gibi bu davalarda hangi delillerin sunulabileceğini sizinle paylaşabilirim.
Ayrıca Türk Ceza Kanunu’na göre (İzinsiz ses kaydı veya özel hayatın gizliliğini ihlal gibi nedenlerle) suçlu duruma düşmemeniz için delil sunarken çok dikkatli olmanız gerekiyor.
Değerli okurlarım, aldatma delillerini daha önce de yazmıştım. Ancak bu konuda çok sayıda mail aldığım için aldatmayı kanıtlama delilleri tekrar sizinle paylaşma gereği duydum.
***
“Başkalarını yenen kişi güçlüdür. Kendini yenen kişi ise kahramandır.” Lao Tse
Başarılarımızı ve mutluluğumuzu belirleyen en önemli etkenlerden biri kendimizle ilgili düşüncelerimiz dolayısıyla tanımlamalarımızdır.
Biz kendimizi nasıl tanımlarsak hayat da bize aynen tanımlamalarımızın karşılıklarını sunar.
Bu gerçekten kendimize inanmanın mucizevi bir sonucudur. İşte hayatımızı olumluya çevirebilecek olumlu tanımlamalar:
1)İşimi seviyorum ve çok başarılıyım.
2)Hayattan keyif almasını biliyorum, küçük şeyler beni mutlu eder.
3)Ailemi seviyorum.
4)Çok iyi bir ilişkim var, o beni ben de onu çok seviyorum.