33 yaşında genç bir kadınım ve 8 yıldan bu yana evliyim, eşimin beni aldattığını biliyorum. Mahkemede her hangi bir delili sunabilir miyim? Davamı hangi delillerle kanıtlayabilirim?
***
Değerli okurum, sizin davanızı hangi delillerle kanıtlayabileceğinizi bilemem.
Ancak, bu konuda daha önce de yazdığım gibi bu davalarda hangi delillerin sunulabileceğini sizinle paylaşabilirim.
Değerli okurlarım, aldatma delillerini daha önce de yazmıştım. Ancak bu konuda çok sayıda mail aldığım için aldatmayı kanıtlama delilleri tekrar sizinle paylaşma gereği duydum.
***
İşte aldatmayı kanıtlayabilecek deliller:
1)Aldatmayı bilen, gören veya bu konuda bilgisi olan tanıklar,
“Eşimle bundan 2 yıl önce tanışarak evlendik. Ancak evlendiğimizden itibaren ilişki kuramadık.
Israrlarıma rağmen uzun bir süre doktora gitmedi. Üç önce doktora gittiğimizde eşime vajinismus teşhisi konuldu. Ancak eşim tedavi olmayı kabul etmiyor.
Bütün bunlara rağmen eşimi çok seviyorum. Ancak bu sorun çözülemezse evliliğimi de devam ettirmek istemiyorum. Bu nedenle boşanma davası açma hakkım var mı?"
***
Vajinismus; Fiziksel bir sorun olmamasına rağmen vajinal kasların istem dışı kasılmasından dolayı cinsel ilişkinin kadın için zor veya olanaksız hale gelmesidir.
***
*Değerli okurum, elbette evlilikte cinsel ilişki kurulamaması, evlilik birliğini temelinden sarsacak kadar önemli bir durumdur.
Ancak eşinizi sevdiğinizi söylüyorsunuz o halde boşanmayı düşünmeden önce çözüm aramalısınız. Çünkü evlilik fedakarlık demektir.
"32 yaşında bir kadınım. Eşimle 8 yıldan bu yana evliyiz. Evliliğimizin ilk yıllarında çok mutluyduk. Ancak iki yıldan bu yana eşim çok değişti.
Bir tuhaflaştı. Eve geliyor hiç konuşmadan yemek dahi yemeden odasına kapanıyor ve gece yarılarına kadar porno sitelerinden ayrılamıyor.
Önceleri ‘Ne yapıyorsun?’ diye sorduğumda işleri olduğunu ve çalıştığını söylüyordu.
Ancak bir gün banyoya gittiğinde açık olan bilgisayarına baktığımda şaşkınlığa uğradım.
Meğer bütün zamanını porno izleyerek geçiriyormuş, ‘çalışıyorum’ sözü yalanmış. Bu konuyu ne zaman açsam hakaretlerde bulunuyor.
Cinsel hayatımız da tamamen bitmiş durumda… Son olarak odasını da ayırdı.
Önceki akşam ben yine bu konuyu açınca bana şiddet kullandı. Attığı yumrukla dudağım kanadı. Ben gece vakti evden çıktım ve hastaneye gidip rapor aldım. Şu anda da bir arkadaşımın evinde kalıyorum.
“39 yaşında bir kadınım. Artık evliliğimi sürdürmem olanaksız. Eşimle sürekli tartışıyoruz.
Boşanmaya karar verdim. Ancak boşanma davaları hakkında yeterli bilgiye sahip değilim. Nasıl bir yol izlemeliyim.”
***
Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da arttırır.
Bu nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermeniz gerekir.
***
İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken 9 madde:
1)Çok emin olmanıza rağmen yine de bir aile danışmanıyla görüşün.
Hayat bana yaşadığımız birçok sorunun nedeninin yeri ve zamanı geldiğinde durmasını bilememekten kaynaklandığını öğretti.
Bir haksızlıkla karşılaştıklarında bir durup düşünmeden o an içinden geldiği gibi hareket edenlerin o haksızlığı yapanlardan bile daha zor duruma düştüklerini gördüm.
Birçok insan öfkesini kontrol edemediği için başına büyük belalar açabiliyor.
İşlenen suçların, kırılan kalplerin, alınan kiloların, maddi sıkıntıların, üzüntülerin, mutsuzlukların, kazaların, kırılan kalplerin çoğu zaman nedeni durmayı başaramamaktan kaynaklanıyor.
O halde yeri geldiğinde durmasını bilenler daha güvenli ve mutlu yaşıyorlar.
**
Peki ne zaman durmasını bilmeliyiz?
*Araba kullanırken,
“29 yaşında genç bir kadınım. Eşimle çok mutlu bir evliliğimiz var. Ancak benim bir hatam yüzünden bitmek üzere...
Bundan 10 gün kadar önce, eşime gördüğüm bir rüyamı anlattım, eşim bu nedenle evi terk etti. O günden bu yana arkadaşının evinde kalıyor. Bana da boşanma davası açacakmış.
Aslında bu rüyayı anlatmamam gerektiğini ben de biliyordum, anlatmayacaktım da ama onun ısrarıyla anlattım. Gülerek ‘Dün akşam bir rüya gördüm,’ deyince o da anlatmam için ısrar etti.
Anlatmaz olaydım, sadece bu nedenle evliliğim tehlikede! Eşim gerçekten o rüyayı yaşamışım gibi bana kızgın.
Annemin önerisiyle size yazıyorum.
Eşimi çok seviyorum, boşanmak istemiyorum. Eşim dava açarsa kazanır mı? Ne yapmalıyım?”
***
Değerli okurum, keşke böyle bir şey yapmasaydınız. Ben, bu cinsel içerikli rüyanızı buraya alamıyorum. Böyle bir rüyayı eşinize anlatmanız şart mıydı?
"Siz ne istediğinizi bilmeden kimse size yardım edemez."
Önce kahvenizi veya çayınızı hazırlayın. Kimsenin olmadığı bir odaya kapanın. Kaygılarınızı bir tarafa bırakın.
Elinize bir defter ve bir kalem alın. Bu deftere zaman sınırı koymadan “Neredeydim, neredeyim, nereye gitmek ve ne yapmak istiyorum, bunu nasıl başarabilirim?” Sorularına yanıt arayın. Durmaksızın, aklınıza gelen her şeyi, tüm hayallerinizi yazın.
2) Bir gün sonra yazdıklarınızı dikkatle birkaç kez okuyun. Gerçekten, düşünceleriniz ve hayattan beklentileriniz netleşirse bir yıllık ve üç yıllık planlar yapın.
3 )Kendinizi bir yıl ve üç yıl sonra nerede görmek istiyorsanız bunu açık açık belirtin.
Elbette tüm bunları belirlerken içinde bulunduğunuz koşulları ve evliyseniz öncelikle eşinizi ve varsa çocuğunuzu dikkate alın.
4) İnternete girerek bu konuda daha önce yapılan çalışmaları, yorumları bir dosyada toplayın. Bunları dikkatle okuyun ve değerlendirin. Bu çalışma sizin düşüncelerinizi bir süzgeçten geçirmeye yarayacaktır.
5) Tüm bunlardan sonra gözlerinizi kapayın, kendinizi yapmayı planladığınız işte veya yerde düşünün. Bunun size nasıl bir duygu verdiğini anlamaya çalışın.
Bazen ayrılmak isteyen eş de gerçek nedenin ne olduğunu bilemeyebilir.
Yeterince takdir edilmeyen eş, çoğu zaman bu düşüncesini açıklamak yerine çok da farkında olmadan eşini suçlamayı veya eleştirmeyi seçiyor.
Aslında evliliklerde mutluluğu sürdürmek sanıldığı kadar zor değil.
Bir evlilikte sadece eşin fedakârlıklarını takdir etmek, onu değerli bulmak bile onlarca sorunu çözecektir.
Çünkü olumlu bir davranışın tek bir etkisi yoktur. Her olumlu davranış veya söz birden çok sonucu ardı ardına getirir.
Değer verilen ve takdir edilen bir eş kolay kolay evliliğini yıkmıyor.
Yapılanları takdir etmenin aynı zamanda olumlu sonuçları oluyor. Evde esen iyimserlik rüzgârı tüm aile bireylerini sarıyor.
“Yaptığın yemekler harika, başarılarınla övüyorum, bizim için yaptıklarının farkındayım,” demek bazı insanlara neden bu kadar zor geliyor?