Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de 2017 için aylık 1.404 TL net asgari ücret rakamının beklentileri karşılayıp karşılamadığı konusunda taraflar tartışmaya devam ederken, dışarıda da Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Küresel Ücret Raporu’nu yayımladı. Bu rapor, zorlu bir yıl geçiren küresel işgücü piyasasında işçi ve işveren arasındaki en büyük pazarlık konusu olan ücretlerle ilgili eğilimleri görmemizi sağlıyor.

Bu yılki raporda, 2008 yılında başlayan ve kısa sürede küresel piyasayı etkisi altına alan ekonomik kriz sonrasında reel ücretlerde 2010 yılında artış kaydedilmeye başlandığı ancak 2012 yılından sonra bu artışın yavaşlayarak yüzde 2.5’ten yüzde 1.7’ye gerilediği hususları üzerinde duruluyor. Rapora göre, küresel ücret artış hızı 2015 yılında son dört yıl içindeki en düşük düzeyine gerilemiş durumda. Ücretlerdeki artış hızının en yüksek olduğu ülke olan Çin dışarıda tutularak hesaplama yapıldığında, 2012 için yüzde 1.6 düzeyinde gerçekleşen küresel ücretlerdeki artış hızı 2015’te yüzde 0.9’a iniyor.

Haberin Devamı

Hızlı artış nerede?

Rapora göre, 2008 ekonomik krizini takip eden dönemde gelişmiş ülkelerde ücret artışları hızlanmış. Bu anlamda, gelişmiş G20 ülkelerinde reel ücretlerde 2012’de yüzde 0.2 olan artış, 2015’te yüzde 1.7’ye yükselmiş. Söz konusu oran, son on yılın en yüksek artış hızı anlamına geliyor. 2015’te reel ücret artışları ABD’de yüzde 2.2; Kuzey, Güney ve Batı Avrupa’da yüzde 1.5, AB ülkelerinde yüzde 1.9 olarak gerçekleşmiş.

Diğer taraftan, küresel krizi takip eden dönemin önemli bir bölümünde, başta Çin olmak üzere gelişmekte olan ülkelerde ücretlerde görülen görece güçlü yükseliş eğilimi son dönemde yavaşlamış. Gelişmekte olan G20 ülkelerinde reel ücretlerdeki artış 2012’de yüzde 6.6 iken; 2015’te yüzde 2.5’e gerilemiş. Bölgeler itibarıyla incelendiğinde, 2015 yılı ücret artışının Güney ve Doğu Asya ile Pasifik’te yüzde 4, Orta ve Batı Asya’da yüzde 3.4, Arap Devletleri’nde yüzde 2.1 ve Afrika’da yüzde 2 düzeyine gerilemiş olduğu görülüyor. Bununla birlikte, reel ücretler 2015’te Latin Amerika’da yüzde 1.3, Doğu Avrupa’da yüzde 5.2 azalmış.

Haberin Devamı

Türkiye’deki durum?

Yükselen ekonomilere bakıldığında, sadece 2014 ve 2015 yılları için söz konusu ülkelerde ücret artışlarında görülen yavaşlamanın özellikle Rusya Federasyonu ve Brezilya’da ortalama reel ücretlerdeki düşüşe bağlı olduğunu söylemek mümkün. Çin’de yüksek ücret artış hızı biraz yavaşlamış durumda. Bununla birlikte, ücret artışları Hindistan ve Türkiye’de devam ederken; Meksika’da 2008’den beri sürekli düşüş gösteren reel ücretler 2015 yılında istikrara kavuşmuş. Rapordaki tahminlere göre, Türkiye’de reel ücretlerdeki artış 2013, 2014 ve 2015 yılları için sırasıyla yüzde 6.4, 6.1 ve 5.6 düzeyinde gerçekleşmiş.

Rapora göre, son yıllarda ücret eşitsizliği dünyanın birçok ülkesinde artmış. Eşitsizlik belirli bir düzeye kadar çalışanların kişisel donanımlarından ve verimlilik farklılıklarından kaynaklanıyor olsa da, aşırı boyutlara varan eşitsizliğin olumsuz toplumsal ve ekonomik sonuçları var. Raporda, düşük ücretli çalışanları desteklemek ve eşitsizlikleri bir nebze de azaltmak açısından asgari ücretlerin önemi üzerinde duruluyor. Asgari ücret uygulamasının işgücü piyasasında dengeleyici bir unsur olduğunu vurgulayan rapor, diğer taraftan farklı ücretli gruplar arasında söz konusu olan önemli ücret farklılıklarına da dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

Kadın çalışan %45 az kazandı

Toplumsal cinsiyete göre ücret dağılımlarına bakıldığında, rapor bazı ülkelerde saat başı ücretlerde erkekler ve kadınlar arasındaki farklılığın neredeyse yüzde 45’e ulaştığını gösteriyor. ILO raporu, ekonomik büyüme ile ücret artışı arasındaki ilişkinin kopması durumunda, işçilerin ve ailelerinin ekonomik ilerlemenin meyvelerinden adil biçimde yararlanamadıkları şeklinde bir duyguya kapılabileceklerine ve bu nedenle toplumsal huzurun bozulabileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca ücret artışının yetersizliği vatandaşın tüketimini olumsuz yönde etkileyeceğinden ekonomik açıdan da istenmeyen sonuçlar yaratabilir. Dolayısıyla, yerinde sayan ücretlerin hem ekonomik, hem de toplumsal maliyetleri söz konusu.