Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dün Ankara Arena Salonu’nda taşeron işçiler için açıkladığı “kadro” müjdesi sadece yol işçilerini değil, özünde tüm taşeron çalışanlarını doğrudan ilgilendiriyor...
Dün açıklandığı kadarıyla hakkını aramış, yargı yoluna gitmiş, Yol- İş Sendikası’na üye 6417 taşeron işçisi önümüzdeki günlerde devletten kadro alacak. Bundan sonra filanca müteahhitin işçisi değil, devletin kadrolu işçisi olacaklar.
Özel - kamu ayrımı olmaksızın tüm taşeron işçilerinin yaptıkları işlerin İş Kanunu’na göre, ya “yardımcı iş” ya da “teknolojik uzmanlık gerektiren iş” olması gerekiyor. Bu iki durumun dışında bir işverenin taşeron çalışan kullanması, istihdam etmesi kanunlara aykırı.
Nitekim kanuna aykırı taşeron işçi istihdamının ağır idari para cezaları da var. Bu şekilde yardımcı bir işte çalışması gereken bir işçiyi, örneğin sadece işyerinde temizlik yapması için taşeron işçisi olarak aldığınız bir çalışanı, daha sonra hem temizlik hem de imalatta kullanırsanız, bu durum İş Kanunu’na aykırı olur, çok ciddi para cezaları alırsınız. İşte bu durum da “muvazaa” olarak adlandırılır.
4 yıllık mücadele
Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışan 6417 taşeron işçi işte bu sebeple yargıya bundan 4 yıl önce gittiler. ‘Yaptığımız iş asfalt dökmek. Biz asıl işi yapıyoruz ama genel müdürlük bizi taşeron işveren altında istihdam ediyor, biz devletin asıl işini yaptığımız için devletin kadrosuna girmek istiyoruz’ dediler... Davalar iş mahkemelerinde olumlu sonuçlandı, Yargıtay da kararları onadı. Yaklaşık üç yıl önce davaları tamamlanmış olan işçiler, Yol- İş Sendikası’nın önderliğinde bugüne kadar kazandıkları davanın takipçisi oldular. Ne var ki davalar kazanılmış olmasına rağmen hükümet üç yıldır bu işçileri bir türlü kadroya almadı.
En son sendikanın çabaları ve Bakan Faruk Çelik’in mücadelesiyle, Ulaştırma Bakanlığı ikna edildi ve kadroya geçmeleri için anlaşmaya varıldı. Hatta son bir haftada bile anlaşmazlıklar ortaya çıktı ve iş yeniden kopma noktasına geldi. Sonuç olarak Çalışma Bakanı ve Ulaştırma Bakanı ortak bir protokol imzalayarak kadro müjdesi için Başbakan’a imkân tanımış oldular.
Başbakan ipucu verdi
İşin özeti bu olmakla beraber, bu kadro açıklaması aslında kamuda çalışan tüm taşeron işçileri için de kadro kapısının aralanması anlamına geliyor. Halen 700 bin taşeron işçisi kamuda istihdam ediliyor. Bu rakam çok yüksek. Bundan 10 yıl önce yaklaşık 70 - 80 bin taşeron işçisi kamudaydı. Yapılan ortalama hesaplamalara göre yaklaşık 100 bin çalışan “muvazaa” durumunda, yani yardımcı işte çalışması gerekirken bizzat kamu kurumları tarafından asıl işte çalıştırılıyorlar. Sağlık Bakanlığı’nın hastanelerinde MR çeken sağlık teknisyenleri bile taşeron işçisi konumundalar. İşte bu nedenle karayolu işçilerinin mücadelesi ve sonunda elde ettikleri kadroların diğer tüm kamu taşeron işçileri açısından önemi çok büyük. Bu mücadele, sonunda onların da kadrolarını almalarına yardımcı olacaktır.
Nitekim Başbakan Davutoğlu, tüm kamu taşeron çalışanları için planlı olarak kadro çalışması yaptıklarının ipucunu dünkü toplantıda verdi. Seçimlerden sonra kadro çalışmaları hız kazanacak gibi görünüyor.
Şu sıralar Maliye Bakanlığı kamuda hangi taşeron işçilerinin kadroya geçeceğiyle ilgili çalışıyor. Karayolları işçilerinin elde ettiği hak sendikalaşmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Yol- İş Sendikası’nın mücadelesi işçilere geleceklerini garanti altına alma hakkı verdi. Darısı tüm taşeron işçilerine...
1 MAYIS KUTLU OLSUN
Bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü... Tüm çalışanlarımızın günü kutlu olsun. Çalışanlarımızın emekleri saygı görsün, düzgün iş ortamlarında insanca medeni haklarını kullanarak üretimde yer alsınlar.
Yol- İş Sendikası’na üye karayolları işçilerine her aşamada biz de destek olduk. Hem akademisyen, hem de gazeteci olarak. Dün salonda bizim de adımızın işçi arkadaşlarca anılması dünyanın en mutluluk verici olayı oldu. Herkes emeğinin değerini bilsin, emeği için mücadeleyi hiç bir zaman bırakmasın...