Bugünlerde siyasi partilerin en çok konuştukları konuların başında “sosyal güvenlik” ve “emekliler” geliyor. Seçimler yaklaşırken sosyal güvenlik sistemi üzerinden konuşuyor olmak, toplumun neredeyse tamamını ilgilendirdiği için çok önemli.
Sosyal güvenlik çok önemli bir anayasal haktır. Yani işçi, esnaf ya da memur olarak çalışan bir kişi “Ben sigortalanmak istemiyorum” deme hakkına sahip değil. Aynı şekilde, sağlık hakkı da, sosyal güvenlik içerisinde yer alan önemli bir hak. Zorunlu sağlık sistemi, 1 Ocak 2012’den bu yana adından da anlaşılacağı gibi vatandaşlar için zorunludur. Sadece geliri, asgari ücretin üçte birinin (400 TL) altında olanların primini devlet karşılamaktadır.
Sosyal güvenlik sisteminin kapsama alanında elbette çalışanlar kadar, emekliler ve her ikisinin de bakmakla yükümlü oldukları bulunuyor. Bu grupların tamamı, genelde “sosyal güvenlik kapsamı” olarak adlandırılıyor. 2015 Ocak ayı verilerine göre Türkiye’de sosyal güvenlik kapsamında bulunanların sayısı toplam 64 milyon 813 bin kişi.
Tabloda da görüleceği gibi, kapsamda bulunanların sayısında giderek artış var.
Aktif/Pasif Oranı 1.91
Diğer yandan sigortalılar genel olarak aktif ve pasif sigortalı olmak üzere ikiye ayrılıyor. Çalışan işçi, memur, esnaf, tüccar, çiftçi, muhtar ve isteğe bağlı sigortalılara “aktif sigortalı” deniyor. Emekli, malul, ölen sigortalının eşi ve çocukları ile sürekli iş göremezlik geliri alanlara da “pasif sigortalı” diyoruz.
Sosyal Sigortalar Yasası’nın yürürlüğe girdiği 2008 yılından bu yana hem aktif hem de pasif sigortalıların sayısı yükselmiş. Sosyal güvenlik sistemleri değerlendirilirken çok önemli olan aktif / pasif sigortalı oranına bakılır. Bu oranın ideali 4 olmasıdır. Yani 4 ya da 3 çalışana (aktif sigortalıya), 1 çalışmayan (pasif sigortalı) düşmesidir. Ne var ki, yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi, aktif/pasif oranımız, en son verilere göre 1.91. Bu oran 2000’li yılların başında 2’ler seviyesindeyken daha sonra gerilemiş ve 2008 sonrası, az da olsa tekrar yükselmeye başlamıştır. Ancak bu oran halen yetersiz. Gelişmiş ülkelerde 4 çalışan 1 emekliye bakarken, bizde 1.91’e 1 oranı olması, sosyal güvenlik sisteminin bıçak sırtı yol almaya çalıştığının bir göstergesi.