Okulunu bitiren 913 bin gençten 259 bini iş bulamadı. İşe girenlerin durumu da belirsiz, dolar arttı diye işyerleri personel azaltıyor. İstihdam artıracak reformlar ise rafta bekliyor
İşgücü piyasasında iş bulma açısından göreli olarak daha dezavantajlı durumda olan kadınlar, gençler, engelliler ve uzun dönemli işsizler gibi gruplar bulunuyor. Son yıllarda Türkiye işgücü piyasasında - her ne kadar istenilen seviyede olmasa da - kadınlar işgücüne daha fazla katılıyor ve daha fazla istihdam ediliyor. Örneğin, tarım dışı sektörlerde Mayıs 2015 dönemi itibarıyla bir önceki yıla göre 356 bin kadın daha istihdamda yer almış durumda. Buna karşılık, tarım sektöründe istihdam edilen kadın sayısı 31 bin kişi azalmış.
Ancak ne yazık ki, Türkiye’de kadın istihdamı açısından son yıllarda gözlenen olumlu seyir, bir başka dezavantajlı grup olan genç işgücü için söz konusu değil.
Mayıs ayı mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verileri, son bir yılda 15 - 24 yaş grubunda 913 bin gencin daha işgücü piyasasına katıldığını gösteriyor.
5 gençten 1’i işsiz
Bunların 654 bini iş sahibi olarak istihdam içinde yer almaya başlamışken, 259 bin genç iş aradığı halde bulamamış. Genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki yıla göre 1.4 puan; bir önceki aya göre ise 0.8 puan artmış ve yüzde 18.8 düzeyinde gerçekleşmiş. Hal böyleyken, yani Türkiye ekonomisi gençlerine yeterince iş yaratamıyorken, demografik fırsat penceresinden ya da genç nüfus avantajından söz etmeden önce iki kez düşünmemiz gerekiyor.
ILO da endişeli
Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO), küresel ekonomik krizin de etkisiyle kritik hale gelen genç işsizliği konusunda gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkeleri uyarıyor. ILO verilerine göre, dünya genelinde 74.5 milyon genç her sabah işsizlik kabusuna uyanıyor. Dahası, küresel düzeyde yaklaşık 228 milyon genç istihdamda olmasına rağmen yoksulluk sorunuyla karşı karşıya. Yani, ‘çalışan yoksul.’ ILO’ya göre, küresel ekonomi önümüzdeki 10 yılda 600 milyon üretken iş yaratmak zorunda.
Gelişmiş ülkeler, yüksek genç işsizliği ve uzun süre iş bulamaması nedeniyle ümidi kırılan gençlerin kalıcı hale gelmesi problemiyle yüzyüzeyken; gelişmekte olan ülkelerin problemi daha fazla sayıda iş yaratabilmek ve aynı zamanda, eksik ya da kayıtdışı istihdam içinde yer alan gençleri de bir an önce niteliklerine uygun ve kayıtlı işlere yönlendirebilmek.
İşçi alımında isteksizlik
Makro ekonomik veriler, Türkiye ekonomisinin bir süredir istenilen büyüme performansını gerçekleştiremediğini gösteriyor. Geçtiğimiz dönemde düşük ekonomik büyümeye rağmen, Türkiye işgücü piyasasında beklentinin üzerinde istihdam yaratıldı. Ancak bir süredir devam eden siyasi belirsizlik, firmaların karar alma süreçlerini, dolayısıyla istihdama ilişkin kararlarını etkiliyor. Dolayısıyla, firmalar siyasi belirsizliğin sürmesi nedeniyle karar almakta zorlanabilir ve yeni istihdam yaratmak yerine mevcut pozisyonlarını korumayı tercih edebilirler. Bununla birlikte, erken seçime gidilmesi durumunda işgücü piyasasını düzenlemeye yönelik yapısal reformlar da bir süre daha rafta bekleyecektir. Ayrıca, yine siyasi belirsizliğe bağlı olarak dolar kuru yükselmeye devam ederse firmalar, ortaya çıkabilecek zararlarını, istihdamı azaltarak tazmin etme yoluna gidebilirler. Tüm bunlar nedeniyle, birkaç ay sonra olumlu mevsim etkisinin sona ermesiyle işsizlikte tekrar artış eğilimi söz konusu olabilecektir.
GENÇLERE HİÇBİR YERDE İŞ YOK
Düşük ücrete razı oluyorlar