Uluslararası Çalışma Teşkilatı (ILO) ve İŞKUR tarafından yürütülen “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler” projesi ile Türkiye işgücü piyasasının temel sorunlarından biri olan kadın istihdamının artırılması hedefleniyor. İki cinsiyet arasında büyük farklılıkların söz konusu olduğu işgücü piyasasındaki bu durum, Türkiye’nin potansiyelinin önemli bir bölümünden yararlanamaması anlamına geliyor.
Meslek yapısı...
Türkiye işgücü piyasasında istihdamda yer alan kadınların daha çok tekstil, tarım ve hizmetler sektörü gibi çok fazla nitelik gerektirmeyen, kayıt dışı, düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalıştıkları görülüyor.
Ne yazık ki Türkiye’de mesleklerin belirlenmesinde toplumsal cinsiyetçi rollerin etkisi biraz fazla.
“Erkekler pilot, mühendis; kadınlar hemşire, bakıcı olur” gibi toplumsal kabuller hala etkili.
Bu proje ile toplumsal cinsiyete duyarlı yaklaşımların aktif işgücü piyasası politikalarının geliştirilmesi ve İstanbul, Ankara, Bursa ve Konya’da kadınlar için insana yakışır iş imkânlarının daha fazla olduğu mesleklerin belirlenmesini hedefleniyor.
Yüksek potansiyel
Proje kapsamında, kadın istihdamının artırılması açısından en yüksek potansiyel taşıyan meslekler belirlenmiş. Bununla birlikte, söz konusu meslekler için aranılan nitelik ve beceriler de analiz edilmiş. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’deki istihdamın önemli bir bölümünün yaratıldığı İstanbul’da dikiş, satış danışmanlığı, çağrı merkezi operatörlüğü, müşteri temsilciliği, baskıcılık, kuryelik, overlokçuluk ve güvenlik görevliliği gibi işlerde kadın çalışan tercihinin daha ağır bastığı veya işveren talebi açsısından cinsiyet tercihinin olmadığı görülüyor.
Buna karşılık, İstanbul işgücü piyasasında toplumsal cinsiyet temelli mesleki ayrışma oldukça belirgindir. Araştırma sonuçları itibarıyla kadınlar erkeklere göre daha az sayıda meslekte yoğunlaşıyor.
Ancak yine de boş işlerin yarısı söz konusu olduğunda işverenlerin cinsiyet tercihlerinin olmaması kadın istihdamının artırılabileceğini gösteriyor.
Araştırma, tüm Türkiye’yi kapsamasa da işgücü piyasasının bütünü açısından önemli ipuçları sunuyor.
Bu anlamda, işverenlerin cinsiyet tercihi belirtmedikleri iş ve mesleklerde uygulanacak mesleki eğitim programları, iş danışmanlığı ve işe yerleştirmelerle kadın istihdamı artırılabilir. Dolayısıyla, İŞKUR’un iş arayan kadınları sadece kadınların tercih edildiği işlere değil aynı zamanda “cinsiyet tercihinde bulunulmayan” işlere de yönlendirmesi kadın istihdamının artması bakımından faydalı olacaktır.