Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çalışanların ölümü halinde geride kalanların hangi haklara sahip oldukları çok fazla bilinmiyor. Sürekli değişen yasalar nedeniyle hak takibi zorlaşıyor

Ekim 2008’de yürürlüğe giren sosyal güvenlik yasasıyla, sigortalılar açısından norm ve standart birliği sağlanması amaçlandı ve bu bir ölçüde de başarıldı. Ancak daha önceki sosyal sigorta yasalarında tüm çalışanlar için ortak ve eşit hak ve yükümlülükler bulunmamaktaydı. İşte bu sebepten dolayı, şu anda, dul/yetim kadınların, hangi şartlara tabi olarak aylık alabilecekleri konusunda tereddütler yaşanıyor.
Çünkü ölen sigortalının geride kalanlarına ölüm aylığı bağlanması için aranan koşullar, ölümün gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan sosyal sigorta kanunu/kanunlarına göre belirleniyor. Çalışılan dönemdeki yasaların geçerliliğini sürdürmesi kafa karıştırıyor.
Sigortalının ölümü halinde belirli koşullar sağlanırsa geride kalanlara aylık bağlanabiliyor. Bu koşullardan ilki, sigortalının sağlığında belirli süre prim ödemesi. Ölen kişinin yeterli primi bulunmaması halinde geride kalanlara ölüm aylığı bağlanmıyor. Bu koşul sağlanmışsa, diğer koşullara bakılıyor.
Aşağıdaki tabloda, çalışanların sağlıklarında ne kadar süre prim ödemeleri durumunda geride kalanlarına aylık bağlanacağı yer alıyor.

Haberin Devamı

Herkese ölüm aylığı bağlanmaz

Dul aylığı için resmi nikah şart

Sigortalı sağlığında gerekli olan prim günlerini tamamlamış olsa dahi, dul kalan eşin dul aylığı alabilmesi için ölen sigortalı ile aralarında yasal bir evliliğin bulunması gerekiyor.
Dul eşin sigortalı çalışması veya SGK’dan aylık alıyor olması hak sahipliğini etkilemez. Bu durum ölüm aylığının azalmasına neden olabilir. Yeniden evlenen ve maaşı kesilen kadın boşandığında tekrar eski kocasından ölüm aylığı alabilir.

Kız çocukları için koşullar farklı

Sigortalının ölüm tarihi 30 Eylül 2008 sonrasıysa geride kalan çocuklara çalışmamaları, sigortadan gelir veya aylık almamaları koşuluyla yetim aylığı bağlanır. Diğer yandan, bağlanacak olan ölüm aylığının 5434 sayılı eski Emekli Sandığı Kanunu kapsamında olması veya ölümün 1 Ekim 2008 tarihinden önce gerçekleşmesi ve geride kalan kız çocuklarına SSK veya Bağ-Kur kapsamında aylık bağlanacak olması halinde ise ölüm tarihinde yürürlükte bulunan kanunun ölüm aylığına ilişkin koşulları dikkate alınarak aylık bağlanıyor. İşte bu noktada kafa karışıklığı oluyor. Aşağıdaki tablo bu karışıklığı gidermek için özet bir bilgi veriyor:

Haberin Devamı

Herkese ölüm aylığı bağlanmaz

Primi yetersiz olana sosyal yardım

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için temel koşul, ölen kişinin priminin ölüm aylığı bağlanabilmesi için yeterli olmasıdır. Ancak kayıtdışı istihdamın çok yaygın olduğu ülkemizde çoğu kez ne yazık ki bu koşul sağlanamıyor. Ölüm tarihine göre borçlanma imkânının olmaması veya borçlanılacak bir sürenin bulunmaması halinde geride kalanlar ölüm aylığı alamıyor. Bu durumdaki kadınlardan eşi vefat etmiş olanların mağduriyetinin engellenmesi için sosyal yardım sistemi devreye giriyor.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından ilk kez 2012’nin şubat ayında uygulanmaya başlayan eşi vefat etmiş kadınlara yönelik sosyal yardım kamuoyunda yeteri kadar bilinmiyor.
Eşi vefat etmiş kadının sosyal yardımdan yararlanması için hiçbir sosyal güvencesinin olmaması gerekiyor. Yani, ölen eşinden veya babasından ölüm aylığı almıyor olması, emekli olmaması, sürekli iş göremezlik geliri almıyor olması ve çalışmaması şart. Bunun yanında eşi vefat eden kadın tekrar evlenirse sosyal yardım bağlanmıyor, bağlanmışsa da kesiliyor.

Haberin Devamı


2 ayda bir 500 TL

Eşi vefat etmiş kadınlara gerekli şartları sağlamaları halinde, 2 ayda bir 500 TL ödeme yapılıyor. Söz konusu ödemeler hak sahibi kadınlara PTT vasıtasıyla ödeniyor.