Geçen çarşam-ba (25 Kasım), Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ydü. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, hala erkeklere göre pek çok açıdan dezavantajlı konumda bulunuyor. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan 2015 Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu’na (The Global Gender Gap Report, 2015) göre, cinsiyet eşitsizliğinin küresel düzeyde tamamen ortadan kalkması için 118 sene geçmesi gerekiyor.
Cinsiyet eşitliğinde en iyi konumda olan ülkeler İzlanda, Norveç, Finlandiya ve İsveç gibi kuzey ülkeleri. Son beş yıldır bu tablo hiç değişmedi. Aslına bakılırsa, bu ülkelerin liste başı olması tesadüfi değil. Bu ülkelerde çalışma yaşamında kadınlara yönelik ayrımcılıkla mücadelede önemli adımlar atılmış durumda.
Eşitsizliği ölçen endeksteki en önemli gösterge, ‘ekonomik katılım ve fırsat eşitliği.’ Bu endeks, çalışma hayatına katılım, ilerleme ve ücret faklılıkları esas alınarak oluşturuluyor. Endeks hazırlanırken; kanun yapıcılar, üst düzey yöneticiler ve müdürler ile profesyonel mesleklerde çalışan kadınların aynı kategorideki erkeklere oranlarına bakılıyor.
2006 yılında küresel düzeyde 1.5 milyar kadın işgücüne katılmaktayken; 2015 yılı itibarıyla bu rakam 1.75 milyara çıkmış. Kadınların işgücüne katılımında bir artış söz konusu.
Kazanç farklılıkları açısından ise pek bir ilerleme olduğu söylenemez. Buna göre, 2015 yılı itibarıyla kadınların yıllık kazanç düzeyleri, erkeklerin on yıl önce elde ettikleri kazanç düzeyine henüz ulaşabilmiş durumda.
Raporda, eğitim - istihdam - yöneticilik uyumsuzluğunu gösteren bir analiz de mevcut. Araştırma kapsamındaki 97 ülkede üniversiteye kayıt yaptıran kadın sayısı erkeklerden daha fazla, ancak sadece 68 ülkede kadınların nitelikli çalışanların içindeki göreli payı daha yüksek. Sadece 4 ülkede yönetim kademesindeki kadınların sayısı göreli olarak daha fazla. Kadınların siyasetteki yerleri de erkeklerin gerisinde. Küresel düzeyde kadınların parlamentodaki katılım oranı yüzde 19. Bununla birlikte, bakanlık pozisyonlarındaki kadın oranı yüzde 18.
Türkiye 130. sırada
Türkiye, raporun yayınlandığı ilk yıl, yani 2006’da 115 ülke arasında 105., geçen yıl 142 ülke arasında 125. sıradaydı. 2015 yılında ise 145 ülke arasında 130. sırada yer alıyor. Raporda Türkiye’ye ilişkin yer alan bazı çarpıcı sonuçlar şöyle:
- Türkiye’de bir kadının kazandığı 1 ABD Doları’na karşılık, aynı işi yapan bir erkek 2.56 ABD Doları kazanıyor.
- Kadınların okuryazarlık oranları itibarıyla 105. sırada yer alan Türkiye, ilköğretim seviyesinde 100., ortaöğretimde 101., yüksek eğitimde ise 100. sırada.
- Mecliste kadın temsiliyetinde Türkiye 86. sırada, bakanlık pozisyonlarında 139. sırada yer alıyor.
Kadın-erkek dengesi
Görüldüğü üzere, Türkiye’nin tablodaki yeri pek de parlak değil. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama açısından Türkiye’nin ilerleyebilmesi, ancak toplumsal cinsiyetçi yaklaşımların ortadan kalktığı, daha fazla sayıda kadının işgücü piyasasına katıldığı ve ücretler ve kariyer imkanları açısından erkek meslektaşlarıyla aynı koşullara sahip olabildiği ölçüde sağlanabilir. Kadınların ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel açıdan karşı karşıya kaldıkları sorunların sadece kadınlara ait olmadığını, toplumun bütününü ilgilendirdiğini unutmamalıyız. Küresel rekabet liginde iyi bir konum için yetenekli kadın ve erkek çalışanlara ihtiyaç var.