Türkiye 2012 yılının başında Genel Sağlık Sigortası uygulamasına geçti. Böylece sigortalıların yanı sıra hiçbir sosyal güvencesi olmayan işsiz, kayıtdışı çalışan ve sosyal güvencesi olmayanlar sağlık yardımı kapsamına alındı. Yeşil kart uygulaması kalktı. Bu işin faturasının da, geliri belirli düzeylerde bulunanlardan kademeli prim kesilmesiyle karşılanacağı hesaplandı. Bunun için de ‘gelir testi’ uygulamaya konuldu. Aile içinde kişi başına düşen gelir, yapılacak testte eğer asgari ücretin üçte birinin altında çıkarsa, ücretsiz sağlık imkânı verildi. Eğer gelir asgari ücretin üçte birinden fazla çıkarsa prim ödenmesi şartı getirildi.
Ancak ardından birçok sorun çıktı. Kim nasıl test yaptıracağını, nasıl para yatıracağını bilemedi. Borçlu sayısı ile birlikte borçlar da birikti.
5.3 milyon borçlu
Sonunda hükümet geçen eylülde borcu bulunanlara borçlarını taksitle ödeme fırsatı tanıyan yasayı çıkardı. Ne var ki, getirilen bu yapılandırmaya rağmen genel sağlık sigortası prim borcunu ödemeyenlerin sayısı halen çok yüksek.
Bir yılda yapılandırmadan yararlananların sayısı 304 bin kişi. Gelir testi için müracaat eden 400 bin kişiyi de eklediğimizde 704 bin vatandaşın yapılandırmaya müracaat etmiş olduğu ortaya çıkıyor. Ancak bu rakam beklenenin çok altında.
Halen yapılandırmaya gitmeyip prim borcu olan kişi sayısı 5.3 milyonu geçiyor.
Bu kişiler devletin sağlık imkânlarından yararlanamıyorlar. Prim borçları her ay katlanarak artıyor ve faiz işliyor. Toplam borç 7.5 milyar lirayı aştı.
Eylül sonuna dikkat
Yapılandırmaya bugüne kadar başvurmayan, borcunu zorunlu olarak ödemesi gereken kişiler için son fırsat bu ay sonu itibariyle bitiyor. Bu kişiler için prim tahakkukları gelirlerine göre yeniden hesaplanıyor ve söz konusu kişiler en geç 2 Kasım 2015 tarihine kadar SGK’ya başvurmaları halinde genel sağlık sigortası prim borçlarını yapılandırıp, gerekirse taksitle ödeyebiliyor.
Yeni düzenleme şart
Gelir testinin ailedeki tüm bireylerin geliri dikkate alınarak yapılması henüz okulunu yeni bitirmiş, iş arayan gençlerimizin daha iş hayatına atılmadan borçlu çıkmalarına neden oluyor. 18 yaşını tamamlayan ve reşit bireyler için aile gelir yapısı üzerinden borç çıkarmak anlamlı olmuyor. Bu sistemin muhakkak değişmesi gerek.
Peşin ödeyene faiz borcu yok
Alacak aslının peşin ödenmesi halinde bu alacaklar için herhangi bir faiz alınmayacak. Taksit durumunda, ilk taksit sekiz ay içerisinde, diğer taksitlerin ise ikişer aylık dönemler halinde en fazla on sekiz eşit taksitte ödenmesi gerekiyor. Borçluların başvuru sırasında altı, dokuz, on iki veya on sekiz eşit taksitte ödeme seçeneklerinden birini tercih etmeleri söz konusu.
Taksit taksit öde...
Borcunu taksitler halinde ödeyeceklerin yapılandırmayla yeni borç tutarları hesap edilirken, ilk olarak borç tutarı enflasyon rakamları esas alınarak güncellenecek.
Taksitle ödeme yolu tercih edilmiş olmasına rağmen, bir takvim yılı içinde yasal süresi içinde ödenmemiş veya eksik ödenmiş ikiden fazla taksitin bulunması halinde, ödenmeyen taksitler yönünden yeniden yapılandırmadan yararlanma hakkı kaybedilmiş olacak.
Başvuruda bulunan borçlular, ilk taksiti ödemeleri ve yapılandırmanın ihlal edilmemesi, 60 günden fazla prim ve prime ilişkin borçlarının bulunmaması halinde sağlık hizmetlerinden yararlanmaya başlayacaklar.
Peki kim ne kadar prim ödemeli?
Hanede kişi başına düşen aylık gelir 424 liranın altında olursa, o kişinin primleri devlet tarafından ödeniyor.
Hanedeki aylık gelir 424 TL ile 1.273 TL arasında ise kişilerin kendilerinin 51 lira prim ödemesi gerekiyor.
Kişi başına düşen aylık gelir 1.273 TL ile 2.547 TL arasında ise aylık 152 lira prim ödenmeli.
Geliri 2.547 liranın üzerindeki ailelerde ise sosyal güvenlik kapsamında olmayan bireyler için ayda 305 lira prim ödeniyor.
Tek prim sistemine geçilmeli...
Sağlık sisteminin finansal sürdürülebilirliğini bireylerden toplanan primlerle sağlamak aslında amaçla çelişen bir durum.
Borcunu ödeme gücü olmayanlar sağlıktan yararlanamıyor, dolayısıyla sağlık imkânlarının genişlemesi anlamını yitiriyor. Bu nedenle, asgari ücret ve bireylerin gelirlerini esas alan prim sistemi mutlaka değiştirilmeli. Asgari ücret artışları sağlık hakkından yararlanmanın önüne geçmemeli. Artan kademeli prim sistemi yerine tek bir prim seviyesi herkes için belirlenebilmeli. En düşükten 50 TL ödeyenle, 305 TL ödeyen arasında sağlıktan yararlanma bakımından bir fark yok. Birisi daha düşük prim ödedi diye daha az sağlık hizmeti almıyor.
Sigortalı için teste gerek yok
İşsiz olan, çalışmayan, kayıt dışı çalışanların gelir testi yaptırması, prim ödemesi şart.
Lise, üniversite eğitimini bitiren, artık anne veya babası üzerinden yardım alma durumu ortadan kalkan erkek çocukları (kız çocukları Ekim 2008 öncesi anne veya baba üzerinden sağlık yardımı alıyorsa, evlenmemeleri kaydıyla sağlık yardımını almaya devam ediyorlar) teste girmeli.
Esas olarak bakmakla yükümlü olunan kişi kategorisindeki; sigortalının eşi, öğrenime devam etmiyorsa 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya çıraklık eğitimi ile mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenimde 25 yaşını geçmemiş çocuklar, geçiminin sigortalı tarafından sağlandığı tespit edilmiş anne ve babanın da testi yaptırıp, prim ödemesine gerek bulunmuyor.