Bugünün en önemli istihdam güvencesi, işverenin talep ettiği nitelik ve özelliklere sahip olmak. Bu yüzden, her yıl hemen hemen iki milyonun üzerinde genç daha iyi bir kariyer imkânı için üniversite sınavına giriyor.
Genel olarak üniversite mezunlarının işsizlik riskini daha az yaşadıkları, daha geniş kariyer imkânlarına sahip oldukları, daha fazla kazanç elde ettikleri yönünde bir beklenti söz konusu. Hatta hepimizin bildiği gibi, bugün piyasadaki pek çok iş için üniversite diplomasına sahip olmak sadece bir önkoşul. Peki, hangi mezunlar daha çabuk iş buluyor, daha az işsizlik riski taşıyor ve daha fazla istihdam ediliyor?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Hane Halkı İşgücü Anketi Sonuçları, ülkemizde çok sayıda gencin üniversiteye giriş sınavı maratonunu yaşadığı şu günlerde büyük önem taşıyor.
TÜİK tarafından yayımlanan, yükseköğretim mezunlarının eğitim gördükleri alanlara göre istihdam ve işsizlik oranları, şimdiden gençlerin üniversiteden mezun oldukları zamanı ve olası iş fırsatlarını değerlendirmelerine imkân tanıyor.
Veterinerlik...
TÜİK verileri itibarıyla, 2016 yılında yüksekokul ve fakülte mezunları arasında mezuniyet alanına göre işgücüne en yüksek düzeyde katılanlar; veterinerlik, mühendislik, biyoloji ve çevre ile sağlık bilimleri mezunları.
Bu eğitim alanları daha çok meslek elemanı yetiştiren alanlar. Yani, mühendislik eğitimini tamamladığınızda mühendis, veterinerlik fakültesini bitirdiğinizde veteriner veya sağlık bilimleri alanından mezun olduğunuzda doktor, hemşire vb. gibi mesleklerde istihdam ediliyorsunuz.
Buna karşılık, işgücüne katılım oranlarının en düşük olduğu eğitim alanlarının, sosyal hizmetler, dil, iş sağlığı ve ulaştırma hizmetleri mezunları olduğu görülüyor.
En fazla istihdam veterinerlik ve mühendislikte
TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl en çok veterinerlik, mühendislik, sağlık ve hukuk alanlarından mezun olanların istihdam edildiklerini söylemek mümkün. Diğer taraftan, en düşük istihdam oranlarının sosyal hizmetler, iş sağlığı ve ulaştırma hizmetleri, gazetecilik ve enformasyon, dil ve sanat mezunları arasında söz konusu olduğu ortaya çıkıyor. Bu anlamda, yine meslek odaklı ve daha çok teknik eğitim alanlarının işgücü piyasasında istihdam fırsatları açısından daha avantajlı bir durum ortaya koyduğu söylenebilir.
En yüksek işsizlik sosyal bilimlerde
Bununla birlikte, göreli olarak daha az işsiz kalanlar da güvenlik hizmetleri (yüzde 4.7), hukuk (yüzde 6), sağlık (yüzde 6.3) ve veterinerlik alanından mezun olanlar. Bu durumun temel nedeni, yukarıda da vurguladığım gibi, sözü edilen eğitim alanlarının doğrudan bir meslek kazandırmaya yönelik olması. Buna karşılık, 2016 yılında en çok işsiz kalanların sosyal hizmetler, iş sağlığı ve ulaştırma hizmetleri, sanat, gazetecilik ve enformasyon ile imalat ve işleme alanlarından mezun olanlar olduğu görülüyor. Söz konusu eğitim alanları itibarıyla neredeyse her beş mezundan biri işsiz durumda. Dolayısıyla, sosyal bilimler alanından mezun olan gençlerin diğerlerine göre daha zor iş bulduklarını ifade etmek yanlış olmayacaktır.
Doğru tercih yapmak önemli
Eğitim alanı ve iş/meslek seçimi doğrudan bireyin gelir düzeyini, sosyal prestijini ve yaşam koşullarını belirler. Yani, sahip olacağınız iş kimlerle etkileşim halinde olacağınızı, hatta kiminle evleneceğinizi, aile olarak nerede yaşayacağınızı, çocuklarınızın hangi okullara gideceğini, kısacası tüm yaşamı etkiler. Hayat tarzı ve ideallerin çoğu zaman seçilen mesleklerle bu şekilde doğrudan ilişkili olduğu düşünüldüğünde, tercih yaparken TÜİK verilerine bir göz atmak yararlı olacaktır.