Türkiye’de her yıl 18-24 Mart haftası, Yaşlılar Haftası olarak kutlanır. Yaşlılık, hayatın çok özel bir dönemi. 2016 yılında dünya nüfusunun yüzde 8.7’sini yaşlı nüfus oluşturdu. Yaşlı nüfus oranı itibarıyla küresel sıralamaya baktığımızda, en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip olan ilk üç ülkenin Monako (yüzde 31.3), Japonya (yüzde 27.3) ve Almanya (yüzde 21.8) olduğu görülüyor. Diğer taraftan, Türkiye’nin 167 ülke içinden oluşan söz konusu sıralamadaki yeri 66.
Son yıllarda, özellikle Avrupa için en çok tartışılan konulardan biri aktif yaşlanma. Türkiye ise halihazırda genç bir nüfusa sahip olmakla birlikte, nüfus artış hızındaki düşüşün devam etmesi durumunda, Avrupa ile benzer tartışmaları yaşamaya başlayacak.
Yaşlı bağımlılık oranı % 12.3
Yaşlı bağımlılık oranını çalışma çağındaki yüz kişiye düşen yaşlı sayısı şeklinde tanımlamak mümkün. TÜİK verilerine göre, 2012 yılında yüzde 11.1 düzeyinde gerçekleşen yaşlı bağımlılık oranı, 2016 yılı itibarıyla yüzde 12.3 seviyesinde.
Yıllık 2.548 lira veriliyor
Türkiye’de nüfusun giderek yaşlanıyor olması yaşlı nüfusa yönelik sosyal yardım mekanizmalarının da artmasına neden oluyor. Bu yardımların en tipik örneği “65 yaş aylığı” olarak bilinen yardım. Bu yardımdan yararlanabilmek için üç temel koşul var. Bunlardan ilki, doğal olarak yardım alacak kişinin 65 yaşını tamamlamış olması. İkincisi, kişinin hiçbir sosyal güvencesinin olmaması. Üçüncüsü ise 65 yaşın üzerinde bulunan yaşlının yaşadığı evdeki gelirin belli bir limitin altında olması. Söz konusu limit asgari ücretle ilişkili. Buna göre, belirlenen sınır asgari ücretin aylık net tutarının 3’te biri.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın verilerine göre, 2016 yılı itibarıyla yukarıda belirtilen koşulları taşıyan, yani muhtaç olduğu tespit edilen yaşlılara yönelik sosyal yardımlardan yararlanan yaşlıların sayısı 620 bin kişi. Bu kişilerin toplam yaşlı nüfus içindeki oranı yüzde 9.3. Yaşlı başına yapılan yıllık ortalama yardım tutarı ise 2 bin 548 TL.
Yaşlılar, dün ve bugün arasında köprü kuran ve değerlerimizi genç kuşaklara aktaran en değerli varlıklarımız. Yaşlılar Günü kutlu olsun...
Türkiye’deki yaşlıların nüfusa oranı yüzde 8.3
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Yaşlılar Haftası nedeniyle yayımlanan istatistiklere göre, 2016 yılı itibarıyla Türkiye’de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı yüzde 8.3. TÜİK verilerine göre, 2012 yılında 5 milyon 682 bin kişi olan yaşlı nüfus, 2016 yılında 6 milyon 651 bin kişiye yükselmiş durumda. Yani, yaşlı nüfus son beş yılda yüzde 17.1 düzeyinde artmış. Söz konusu dönem itibarıyla yaşlı nüfusun yüzde 43.9’u erkek ve yüzde 56.1’i de kadınlardan oluşuyor. Bununla birlikte, yaşlı nüfusun yüzde 61.5’i 65-74 yaş grubunda, yüzde 30.2’si 75-84 yaş grubunda ve yüzde 8.2’si de 85 ve daha yukarı yaş grubundadır.
‘Ortalama’ yaşam süresi gittikçe uzuyor
Doğuşta beklenen yaşam süresi, temel insani gelişme göstergeleri arasında yer alıyor. 2015 yılı sonuçlarına göre, Türkiye’de doğuşta beklenen yaşam süresi genel olarak 78 yıl. Söz konusu gösterge, erkeklerde 75.3 ve kadınlar da 80.7 yıl. Yani, ülkemizde kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşıyor. Bu anlamda, cinsiyetler arasındaki beklenen yaşam süresi farkı 5.4 yıl.
Türkiye’de 65 yaşında olan bir kişinin kalan yaşam süresi ortalama 17.8 yıl. TÜİK araştırmasından elde edilen sonuçlardan, erkekler için bu sürenin 16.1 yıl ve kadınlar için 19.4 yıl olduğu görülüyor. Yani, 65 yaşındaki bir kadının aynı yaştaki erkeğe göre ortalama 3.3 yıl daha fazla yaşayacağı tahmin ediliyor.
Her 100 yaşlıdan 12’si halen işinin başında
Hane halkı işgücü anketi sonuçlarına göre, 15 ve daha yukarı yaşta işgücüne katılma oranı 2015 yılında yüzde 51.3 düzeyindeyken, yaşlı nüfusun işgücüne katılma oranı yüzde 11.9 olarak gerçekleşmiş durumda. Yaşlı erkek nüfusta bu oran yüzde 19.9 ve yaşlı kadın nüfusta yüzde 5.8. Buna karşılık, yaşlı nüfustaki işsizlik oranını yüzde 2.4.